Sadece Türkiye’de değil, bütün ülkelerde işsizlik oranı bu alandaki en iyi gösterge olarak kabul edilir ve istihdam piyasasını izlemek için bu oran kullanılır. Oysa, tek başına işsizlik oranı piyasayı gözlemek için yeterli bilgi vermeyebilir. Şu örneğe bakın:
İşgücü |
İstihdam |
İşsiz |
İşsizlik | |
Ağu.09 |
25.537 |
22.108 |
3.429 |
%13,43 |
Eyl.09 |
25.416 |
22.020 |
3.396 |
% 13,36 |
Tablo son iki ayda istihdam piyasasının ana göstergelerini veriyor. Buna göre, Eylül ayında çalışanların sayısı önceki aya göre 88 bin azalmış. “Çalışanların sayısı azaldığına göre, işsizlerin sayısı artmış olmalıdır” diye düşünebilirsiniz. Fakat yanıldınız; işsiz sayısında da 33 bin gerileme var.
Nasıl oluyor da, hem çalışanların, hem de işsizlerin sayısı azalabiliyor?
Geçen ay çalışmaya hazır insanların sayısı (işgücü) 25 milyon 537 bin kişi iken, bu ay 121 bin kişilik bir azalma ile 25 milyon 416 bin kişiye gerilemiş. Bu gerileme hem çalışanların sayısındaki azalmaya, hem de işsizlerin sayısındaki azlamaya bağlı olarak ortaya çıkıyor.
İşsizlik oranı, işsiz sayısının işgücüne bölümü ile bulunur. Elimizdeki verilere göre Eylül ayında bu formülde hem pay, hem de paydada bir gerileme var. Bu nedenle işsizlik oranının neredeyse değişmediğini görüyoruz. Hatta Ağustos ayına göre işsizlik oranında hafif bir gerileme bile var.
Elimizdeki bu verileri hem olumlu, hem olumsuz yorumlamak mümkün. Zira bir taraftan işsiz sayısı azalmış ve işsizlik oranı yükselmemiş. Bütün dünyada işsizlik hızla artarken bugün Türkiye’deki işsizlik oranı Şubat ayında gördüğü en yüksek düzeyin yaklaşık üç puan altında. Ayrıca Şubat’a göre işsiz sayısında 400 bin gerileme var.
Fakat diğer taraftan 70 milyonu aşan nüfusa rağmen, çalışan sayısı sadece 22 milyon. Bu, diğer ülkelerle karşılaştırıldığında çok düşük bir düzey. Diğer taraftan mevsimsel etki nedeniyle tarım, inşaat ve turizm sektörlerinde yaz aylarında yükselen istihdam, gelecek aydan itibaren yeniden ve sert bir şekilde düşmeye başlayacak. Şu anda 22 milyon olan istihdam hacminin Ocak-Şubat döneminde 20 milyonun altına indiğini göreceğiz. Dolayısıyla 2 milyondan fazla insan mevsimsel işini terk edeceği için muhtemelen gelecek yaz aylarına kadar bekleyecek. Bu da, büyük bir sürpriz olmazsa, Ocak ya da Şubat ayında işsizliğin yeniden yüzde 16’nın üzerine çıkacağını gösteriyor.
Aşağıdaki şekilde mavi çizgi/sol sütun çalışanların sayısını, kırmızı çizgi/sağ sütun işsizlerin sayısını gösteriyor. Mavi çizgide yani istihdam hacminde son üç yılın tamamında görülen periyodik bir dalga var: Yaz aylarında artan istihdam kış aylarında geriliyor. İlginç olan şu ki; istihdam hacmi son üç yaz döneminde sürekli olarak geriliyor. 2007 yazında 23.75 milyona yaklaşan istihdam, 2008 yazında 22.6 milyona, 2009 yazında 22.2 milyona geriliyor.
Bakalım aynı şey işsiz sayısında da olacak ve bu kış aylarında, Şubat 2009’da görülen 3.8 milyon işsizin üzerine çıkılacak mı?