Donald Trump'ın Başkanlık açılış töreninde şarkı söylemesi için Rebecca Ferguson'a bir teklif yapılır. Ferguson gelen teklifi, "Strange Fruit"i söylemesi koşuluyla kabul edeceğini bildirir.
Ve Ferguson, seçmiş olduğu şarkı nedeniyle Trump'ın açılış serenomisinde yer alamaz.
Oysa Time Dergisi 1999 yılında, Strange Fruit'i "20. yüzyılın şarkısı" olarak nitelendirmişti.
Strange Fruit'in sözleri ve bestesi, New Yorklu beyaz bir Yahudi olan lise öğretmeni Abel Meeropol'e ait. Meeropol, O dönemde "Lewis Allan" adını kullanarak Sinatra için hit olan "The House I Live In" ve Peggy Lee için yazdığı "Apples, Peaches and Cherry" gibi birçok hit şarkıda imzası olan yetenekli bir şarkı sözü yazarıdır ancak onu gerçek adıyla tanınır kılan Strange Fruit olmuştur.
Şarkının hikâyesi, o dönem Amerika'sının iklimini yansıtması açısından olağanüstü çarpıcıdır.
Abel Meeropol, 1930'ların sonlarında, Indiana'da linç edilerek ağaca asılmış iki siyah adamın fotoğrafını görür ve çok etkilenir. Günlerce bu fotoğrafın etkisinden kurtulamaz ve bir şiir yazar. Daha sonra bu şiiri besteler; fotoğrafta gördüğü ırkçılığı ve linç dehşetini sözcüklerle resimleyerek bir protest şarkıya dönüştürür.
Şarkıda güney ağaçlarından sarkan garip meyveler, linç edilmiş siyah adamların asılı cansız bedenleridir ve onların "şişkin gözleri ve çarpık ağızları", Amerikan toplumunu esir alan ırkçılık histerisinin olanca dehşetiyle dışa vurumunu anlatmaktadır.
Strange Fruit, bir protest şarkı olarak kabul görür ve seslendirmek üzere Billie Holiday'e verilir. Ancak Holiday'in anlaşmalı olduğu plak şirketi Colombia, tepki alacağı kaygısı ile şarkıyı kaydetmekten kaçınır ve bunun üzerine Holiday, Commodore plak şirketi ile 20 Nisan 1939'da kaydı tamamlar.
Şarkı, Billie Holiday tarafından seslendirildiğinde büyük bir üne kavuşarak hızla hit olur ve Holiday'in en çok satan kayıtlarından biri haline gelir. Ancak ABD’nin bazı şehirlerinde şarkının çalınması halk arasında infial yaratabileceği endişesiyle yasaklanacaktır.
Şarkı daha sonra başka müzisyenler tarafından da yorumlanır; Diana Ross, Jeff Buckley, Siouxsie and The Banshees, Cocteau Twins ve Robert Wyatt yorumlayanlardan bazıları; son olarak da Kanye West.
Korku iklimi
O zaman diliminde Amerikan toplumunun en büyük sorunu ırkçılıktı ama tek sorunu değildi.
12 Mart 1947'de Başkan Truman, "Truman Doktrini"ni ilan ederek nükleer silahların gölgesinde Soğuk Savaş'ı resmen başlatmıştı. Bu sırada Sovyetler Birliği'nin önce atom bombasını, ardından da hidrojen bombasını yapmış olması ve Sovyetler'in uzayda sağladığı ezici üstünlük tüm ülkede bir komünizm paranoyasının egemen olmasına neden oldu.
ABD'nin komünizmle bir ölüm kalım mücadelesi olarak gördüğü Kore Savaşı ile komünizm korkusu, Amerikan toplumunda histeri boyutlarına ulaşacak ve bir taşra politikacısı olan Joseph Raymond McCarthy öncülüğünde tüm ülkede "yerli komünistler"e karşı 10 yıl sürecek bir sürek avı başlatılacaktı. Ve McCarthy dönemi, Soğuk Savaş'ın bir parçası olarak tarih kayıtlarına geçti.
Joseph McCarthy'nin başını çektiği ve McCarthycilik olarak adlandırılan bu dönemde, insanlar komünist ya da komünist duygudaşı olmakla suçlandı ve bedeller ödediler. Binlerce Amerikalı, "komünist" ya da "Sovyet ajanı" diye suçlanarak komisyonlara ifade vermeye çağırıldı; bunlar arasında her sınıftan insan vardı; ama özellikle sanatçılar, bilim insanları ve memleketin önde gelen entellektüelleri çok daha fazla sorgulanır oldular.
Günümüzde bile "cadı avı"denildiğinde McCarthy döneminin anlaşılması da bu nedenledir.
New York'ta yaşayan ve sivil haklara inanan bir aktivist olan Strange Fruit 'in yaratıcısı Abel Meeropol de kendi payına düşeni aldı. Holiday'in Strange Fruit şarkısını söylemeye başlaması ile Meeropo,l devlet okullarında komünizm soruşturması için kurulan bir komisyona çıkarıldı ve üyesi olduğu Komünist Partisinin bu şarkıyı yazması için kendisine para verip vermediği sorgulandı.
Rosenbergler'in ölümü
Bu sırada Amerikalı Yahudi bir çift olan Julius ve Ethel Rosenberg, 19 Haziran 1953'te Sovyet casusu oldukları ve atom bombası sırlarını Sovyetler'e verdikleri gerekçesi ile elektrikli sandalyeye gönderildiler. Onların infazı birçok kişi tarafından Amerikan Soğuk Savaş'ının en dip noktası olarak kabul ediliyor.
Rosenbergler barış zamanında casusluk suçundan idam edilen ilk ve tek Amerikalıdırlar ve Ethel ise cinayet dışında bir suçtan öldürülen tek Amerikalı kadındır.
O sırada Rosenberglerin oğulları Robert ve Michael 6 ve 10 yaşındadır.
Rosenberglerin idamını takip eden aylarda, kardeşlere kimin bakacağı belirsizdir; McCarthyciliğin zirvesi bir korku ikliminde herkesin uzak durmaya çalıştığı kardeşler, bir Noel partisinde Abel ve Anne Meeropol ile tanıştırıldılar.
Meeropol çifti, Julius ve Ethel Rosenberg'in iki küçük oğlunu evlat edinerek dikkatleri üzerine çekti. Strange Fruit eserinin yazarı ve bestecisi, travma yaşayan bu çocuklara soyadını da vererek sevgi dolu bir aile sunmuş oldu. Oğulları Robert ve Michael, ikisi de şimdilerde üniversite profesörü ve yazar olarak kariyerlerini sürdürüyorlar.
Otoriteler Rosenbergler'in idam edilmesinin bir hukuk skandalı olduğunda hemfikir. Üstelik karar uygulandığında suçları kanıtlanmış değildi. Çok daha sonraları Julius'un sanayi casusluğu ile bir ilintisi kuruldu ise de Ethel Rosenberg'in kendisine atfedilen suçlarla bir bağlantısı bulunamadı.
Zaten "atom bombası sırlarını vermek" gibi ortada bir durum da yoktu.
Toplumlar dinamik varlıklardır; bireyler gibi onlar da bir paranoya içine girebilir veya sokulurlar ve kollektif bir histeri krizine kapılabilirler.
Zamanda geriye doğru bakacak olursak, çok gerilere gitmeden, yakın geçmişimiz bile toplumsal histeri kurbanlarıyla dolu değil midir?
Kaynakça
https://soundcloud.com/morganali/morgana-li-and-darkside-strange-fruit-abel-meeropol