Beşiktaş Şampiyonlar Ligi için zor bir yola girmişti.

Rakibi Feyenoord da tıpkı Beşiktaş gibi son on yılında maddi sıkıntılarla boğuşuyordu. Futbolcu fabrikası bir ülkenin kulübü olarak çözümü para getiren oyuncularını satmak ve takımı genç oyuncularla takviye etmekte bulmuşlardı.

Beşiktaş ise yine Demba Ba gibi şöhretli oyunculara kaderini bağlama alışkanlığını sürdürüyordu.

Sıkıntılı günlerden çıkma yöntemleri ne kadar farklı olursa olsun her iki takım için de Şampiyonlar Ligi'ne girebilmek maddi ve manevi büyük moral olacaktı.

Karşılaşma Feyenoord'un yaklaşık elli bin ateşli taraftarının önünde başladı. Sayıları sadece iki bin beş yüz olmasına rağmen Beşiktaşlı taraftarlar da heyecanla, coşkuyla yerlerini almıştı.

Ev sahibi hızlı ve etkili başladı oyuna. Özellikle sağ kanattan bek Schaken'in başlattığı akınlarla indiler. Serdar'ı zor durumlara soktular.

Bu dakikalarda Beşiktaş hep karşılayan taraftı.

Ne var ki mücadelenin ilk golü maçın ilk kornerini kullanan Beşiktaş'tan geldi.

13'de Oğuzhan'ın kullandığı kornere Mustafa Pektemek kafa vurdu,  Feyenoord defansına çarpan top ağlara gidince Kartal bir anda skoru 0-1 yaptı.

Ve ardından morallenen Beşiktaş iyi baskı uygulamaya başladı. Yardımlaşarak birbirlerinin açığını kapattılar. Fırsat buldukça da rakip alana çıktılar. En önemlisi Feyenoord'un hızını kestiler.

Atiba sağda Serdar'a yakın topu iyi tutarak, ileri iyi aktararak en etkili ismiydi Siyah-beyazlıların.

Fakat ilk yarının son on dakikasına girerken oyunun daha çok Beşiktaş alanında ve hatta on sekizi civarında geçmesi maçın gidişatı açısından iyiye işaret değildi.

Neyse ki ilk yarı Beşiktaş'ın 1-0 üstünlüğüyle kapandı.

Kartal ilk yarıda kaleye iki şut atmış bunlardan biri gol olmuştu.

Oysa ki Feyenoord'un sadece kaleyi bulan bir şutu vardı.

İkinci yarıya Feyenoord doğal olarak bir an önce gol bulma umuduyla hareketli başladı. Hatta ilk on dakikada ilk iki kornerini kazandı.

Buna karşın Beşiktaş 57'de Mustafa'yla çok iyi bir kontra atak yakaladı ama Mustafa bu şansını çok kötü kullandı. Öylesi kritik anlarda ne yapacağını bilmek çok önemli. Kararsızlık ise en kötüsü.

Ve 59'da Demba Ba Oğuzhan'ın yerine oyuna girdi. Bu cesur bir o kadar da riskli bir karardı.

70'de Kerim Frei sağdan orta alana yakın bir yerden kaptığı topu ceza alanına kadar sürdü, şutu sonradan oyuna giren Boulahrouz'a çarparak ikinci Beşiktaş golü olarak ağlarla buluştu: 0-2.

76'da İmmers'in topu Tolga'nın ellerinin ucundan döndü. Zaten bu dakikalarda Tolga ardı ardına zor pozisyonlarda kaldı.

Ama Kartal bu pozisyonları atlatmayı başardı. Artık Beşiktaş zaman geçirme, Feyenoord ise hiç olmazsa bir gol bulma derdindeydi.

Ne var ki kadrosunda çok eksiği olan ve genç oyuncularının tecrübesizliğinin cezasını çeken Feyenoord bu gücü gösterecek gibi görünmüyordu.

Ne var ki tam maç böyle bitti derken 90+4'te Motta Manu'yu ceza sahasına girerken kolundan çekince hakem penaltı noktasını gösterdi. Bu gereksiz penaltıyı Te Vrede gole çevirince skor son anda 1-2 oldu.

Yine de Beşiktaş için İstanbul'daki rövanş için çok iyi bir sonuçtu bu. Atiba önderliğinde akıllı oynayarak ve oyunun denetimini sürekli elinde tutarak işlemi büyük ölçüde tamamladı Karakartal.