Gökçer Tahincioğlu

13 Ekim 2019

Firari IŞİD'liler ve "için için yanmak"

Zaaflar, edepsizlikler insan için de olsa, bazı insanlar her kaba sığmıyor

İnsana ait en büyük zaaf, her şart ve koşulda varlığını sürdürme çabasıdır.

Öylesine bir çaba ki bu yolda şekil alır, eğilir bükülür, çekilir, ilerler… Geriye, başlangıçtaki halini gözünün önüne bile getiremediği yeni bir kendisi kalır.

Bu zorlu ve edepsiz mücadele sürerken, bir yerlere gelmeye çalışır, bir yerlere geldiğini düşündüğü insanlara kendisini göstermeye çalışır, gözükmeye, var olduğunu haykırmaya çalışır. Bunun için vazgeçemediği hiçbir değer kalmaz.

O kimlik bunalımı herkes için öyle bir hal alır ki, bir araya gelen insanların neredeyse tümü aslında birbirlerine var olduğunu anlatmaya çalışan ve bunu karşısındakinden gizleyen, bir ruhu değil bedenini temsil aracı olarak seçen varlıklar haline dönüşür.

İnsanın zavallılığı her şeyi istemesinden gelir. Hep yaşamayı, hep iyi görülmeyi, hep çocukluğu, hep büyüklüğü, hep kalbi, hep kalpsizliği…

Kahramanlar buradan doğar… Başkalarından biraz olsun fazla cesaret gösterdiği için öne çıkanlar değil.

Kalbini koruyanlar, ruhunu teslim etmeyenler, reddedenler, temsil denilen laneti üzerine bulaştırmayanlar, hata yaptığı yerde, yüzleşerek yeniden başlayanlar, doğru bildiğini o ruhla söyleyenler, ruhunu terk edilmiş bir çocuk gibi ortalık yerde bırakmayanlar…

* * *

Yıllardır söylenen sınır ötesi operasyon başladı. Uçaklar, bombalar, tanklar, bilindik savaş destekleyicileri, yine bilindik karşı çıkan az sayıda kişi.

Operasyonun önemli tartışma ayaklarından biri IŞİD. Yer altına çekilen örgütün yapabilecekleri, YPG'nin kontrolündeki cezaevlerinde tutulan IŞİD'lilerin akıbetinin ne olacağı…

IŞİD'in gerçekleştirdiği 10 Ekim katliamının üzerinden tam 4 yıl geçti. Katliamda nedeniyle yapılan, kimseyi tatmin etmeyen yargılama ve sonuçları ortada.

Bir de firar dosyası var 10 Ekim'in. IŞİD tartışılırken, o dosyayı anımsatmakta fayda var.

10 Ekim katliamına bir biçimde dahil olan ve yakalanamadıkları için yargılanamayan, dosyaları ayrılan IŞİD'çilerin listesi İlhami Balı, Deniz Büyükçelebi, Edremit Türe, Savaş Yıldız, Hasan Hüseyin Uğur, Bayram Yıldız, Kenan Kutval, Ahmet Güneş, Cebrail Kaya, Ömer Deniz Dündar, Muhammet Zana Alkan, Walentina Slobodjanjuk, Mustafa Delibaşlar, Nusret Yılmaz, Kasım Dere, Yakup Selağzı'ndan oluşuyor.

IŞİD nedeniyle endişe etmemeliyiz değil mi?

* * *

Nasıl durduğun, nasıl beklediğin, bir zamanı nasıl geçirdiğin, o zamanın içinde dokundukların, sözlerin, yazıların, ucundan tuttukların, hepsi siyasetin bir parçası.

Bu coğrafyada insanlar kendilerine FETÖ'cü denilmemesi için şekilden şekle bürünüyor.

Kendilerine PKK'lı denilmesin ve konjonktürel olarak yargı-polis devreye sokulmasın diye sözünü sakınıyor.

Siyasi partiler, toplumun büyük bölümündeki kabulleri göz önüne alarak, o kabulleri değiştirmeye çabalamak yerine, kalabalığın arasına gizleniyor.

* * *

"Savaş, bir halk sağlığı sorunudur" diyen hekimler hakkında davalar açıldı.

"Bu suça ortak olmayacağız" diyen akademisyenlerin başına gelmedik iş kalmadı.

Zaaflar, edepsizlikler insan için de olsa, bazı insanlar her kaba sığmıyor.

Çoğunlukla ise için yana yana; büyük bir fırsatı, yaşamının hikâyesini, önüne kadar gelen aydınlığı, kovabileceği karanlığı ıskalamış insanlara üzüldüğün gibi, kederle, ezberlerin yeniden hatmedilmesini izliyorsun.