Gökçer Tahincioğlu

29 Ocak 2022

Bir bebeği vurmanın bedeli: 20 taksit, aylık 910 lira 

Koca bir devlet, koca koca ordular, komutanlar, kaymakamlar, valiler… Koca koca laboratuvarlar, mahkemeler, savcılıklar seferber oldu 12 yıl boyunca, aylık 910 lira ödenmesin diye…

Önemsediğini iddia ettiğiniz birilerinin zamanın içerisinde kaybolup gitmesini, oradan oraya savrulmasını, başka yollara, başka sokaklara, başka adreslere çıkmasını istemiyorsanız, emek ve daha önemlisi değer vermelisiniz.

Değer, kimi zaman sıcak bir günaydın, kimi zaman büyük bir sarılmak, kimi zaman sadece susup dinlemek, kimi zaman anlamaya gayret etmekle gösterilebilir.

Kimi zaman da hayatının, var olmasının, gözyaşının, dilinin, bakışının önemli olduğunu göstermektir.

* * *

Misal, balkonda annesinin kucağında, dünyadan habersiz, olana bitene şaşkın ve hayran gözlerle bakan bir bebek, kafasından gaz fişeğiyle vurulup, daha 1,5 yaşında hayatını kaybettiğinde de daha önce vermediğiniz o değeri göstermelisiniz.

Ama "olur böyle şeyler" der, içinizden "Kürt bebeği, zaten büyüyünce ne olacağı belli" diye geçirir, bir de insanların yüzlerine dolaylı biçimde, "sizin çocuğunuzun ölümünün bir değeri yok" derseniz, elbette o insanları, onların yakınlarını, onların tanıklarını hep birlikte kaybedersiniz.

* * *

Misal, o bebeğin ailesinin 12 yıllık adalet mücadelesinin karşılığı, o gaz fişeğini ateşleyen kişiye kuş gibi bir ceza verilmesi, sonra o kişinin geleceği düşünülerek cezanın paraya çevrilmesi olduğunda da sözünüz kalmaz artık, kalamaz, kalmamalıdır.

Ama bu ülkede söz çok. 

Hakikat ise tek.

Ekim 2009'da, balkona çıkan annesinin kucağında kafasından gaz fişeği ile vurulup, henüz 1,5 yaşında ölen Mehmet Uytun bebeği öldürmenin cezası yargıya göre sadece 18 bin 200 lira. Üstelik, vuran kişinin sıkıntı çekmemesi için 20 eşit takside bölünmüş ceza. Aylık 910 lira… Yeni ödemeye başlayacak sanık, elbette ceza yine değişmezse…

* * *

Ama önce yalanlarla dolu yargılama sürecine bakmak lazım olanı biteni anlamak için.

Mehmet Uytun bebek, Ekim 2009'da, Cizre'de caddedeki seslere bakmak için balkona çıkan annesinin kucağında başından vuruldu ve 10 gün sonra hastanede daha merhaba diyemediği dünyaya veda etti. 

Gaz kapsülü eldeydi

Sonrasında olan biten hukuksuzlar, Cizre 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin kısa süre önce açıklanan gerekçeli kararında açık seçik görülüyor:

* * *

18 aylık Mehmet Uytun'un, 2009'daki ölümüyle ilgili 12 yıl sonra tamamlanan davanın sonunda verilen ceza bu. 20 ay taksitle, aylık 910 TL ödemek…

Koca bir devlet, koca koca ordular, komutanlar, kaymakamlar, valiler…

Koca koca laboratuvarlar, mahkemeler, savcılıklar seferber oldu 12 yıl boyunca, aylık 910 lira ödenmesin diye…

Birileri en iyi ihtimalle, net biçimde en iyi ihtimalle "işini kötü yapıp bir bebeğin ölümüne neden olduğu" için adına ceza denilebilecek bir ceza almasın diye…

İktidar hırsları, o sahte devlet sevdası, bütünüyle yalan kahramanlık pozları…

Eller soğumasın, birilerinin iktidarı ve o koltuklar daim olsun diye verilen kararlar…

Hiçbirinin anlamı yok…

Zira durmadan çocuklar ölüyor ve öldürülüyor bu ülkede…