Giray Kömürcü

18 Şubat 2024

ABD teknoloji şirketlerinde tarihi ralli devam ediyor: Balon mu, fırsat mı?

Yoksa fiyat biçilen şirketler değil de özgürlüğümüz ve insanlığımız mı?

Magnificent 7 diye adlandırılan ve ABD borsalarını domine eden Apple, Microsoft, Alphabet (Google), Amazon, Nvidia, Meta Platforms (Facebook) ve Tesla hisseleri 2023 başından bu yana çok ciddi getiriler sağladı. Nasdaq endeksi de yine aynı dönemde yüzde 70 civarı yükselmiş durumda. En agresif yükselişi sergileyen Nvidia'nın getirisi yüzde 425'e ulaşırken en az yükseliş yüzde 50 ile Apple'da oldu.

Bu şirketlerin piyasa değerlerine baktığımızda da çok uçuk sayılarla karşılaşıyoruz. Mesela yıl başından bu yana yüzde 50'ye yakın yükselen Nvidia'nın piyasa değeri 1.82 trilyon USD oldu. Alman borsasında işlem gören tüm şirketlerin piyasa değerinden daha fazla... Halka açık tüm Alman şirketleri bir Nvidia etmiyor. Microsoft ve Apple 3 trilyon USD civarından değerlenirken Google, Amazon ve Facebook yine trilyon USD değerlemeye sahip diğer şirketler.

Tam değerler şu şekilde:

Microsoft 3.02 Trilyon USD
Apple 2.82 Trilyon USD
Amazon 1.77 Trilyon USD
Google 1.76 Trilyon USD
Facebook 1.21 Trilyon USD
Tesla 625 Milyar USD

Bu 7 şirkete ek olarak Nvidia'nın yükselişi ile grup dışı kalan Netflix'in piyasa değeri de 255 milyar USD.

İnanılmaz sayılar.

Sadece bu şirketlerin piyasa değerleri toplamı ABD'den sonra en büyük borsaya sahip Çin'in halka açık tüm şirketlerinin piyasa değeri toplamı civarında. Keza 2023 yılında ABD'de borsaya açık 6658 şirketin toplam piyasa değeri 9.3 Trilyon USD yükselmişken bunun 5.1 trilyon USD'si bahsi geçen 7 şirketten gelmiş.

Durum böyle olunca ister istemez akıllara "Balon mu var?", "Fiyatlar aşırı mı yükseldi?" soruları geliyor. Malum tarih finansal balonlarla dolu. 1600'lü yıllardaki Lale Soğanı balonu, 1700'lerdeki Missisipi ve Güney Denizi balonları bilinen en eski finansal çılgınlık örnekleri. Ve bu örneklerin hepsi büyük birer çöküşle sonuçlanmış. Tüm varlıklarını kaybedenler, intiharlar ve uzun yıllar süren ekonomik buhranlar…

Tarihteki ilk finansal balonda büyük kayıp yaşayanlar arasında olan Sir Isaac Newton bu durumu şu meşhur sözlerle ifade etmiş: "Gök cisimlerinin hareketlerini hesaplayabiliyorum ama insanların deliliğini hesaplayamıyorum."

İçinde bulunduğumuz durum da tarihteki finansal balonlardan biri olarak yerini alacak mı yoksa görece normal bir fiyatlama mı?

Ben fiyatların bu hızda yükselmeye devam etmesinin çok zor olduğunu düşünmekle beraber yaşanan yükselişin temelden bağımsız ya da haksız olduğunu düşünmüyorum.

Tek tek bakalım.

Microsoft: İşletim sistemi ve ofis/iş yazılımları pazarında tüm dünyayı domine etmiş durumda. Ana iş kolunda neredeyse rakipsiz ve alternatifsiz, ama artık sadece işletim sistemi satmıyor, yazılım, donanım, bulut bilişim, yapay zekâ, arttırılmış gerçeklik, oyun, sosyal medya başta olmak üzere birçok alanda milyarlarca kullanıcıya hizmet veriyor. Homeoffice uygulamasının artması da şirketin büyümesini destekliyor. Windows, Office, Azure, Bing, LinkedIn, Skype, Xbox yoğun kullanımdaki ürünleri.

Google: İnternetin merkezi desek yanlış olmaz. Rakipsiz arama motoru. Reklam, e-posta, harita, çeviri, video, sosyal ağ, akıllı telefon, tarayıcı, bulut bilişim, yapay zekâ, otonom araç, sağlık, eğitim gibi pek çok alanda tüm dünyaya ürün ve servis sağlayan bir teknoloji devi.

Amazon: Yine tüm dünyada faaliyet gösteren, yaptığı teknolojik atılımlarla pazar payını arttıran bir numaralı e-ticaret şirketi. Faaliyetleri perakende ile sınırlı da değil. Bulut bilişim, yapay zekâ, sağlık, biyoteknoloji, uzay, otonom araç, drone, robotik, akıllı ev teknolojileri gibi alanlarda yoğun yatırımları mevcut.

Meta: Facebook ile hayatına başlayan şirket bugün sosyal medya, video, reklam, akıllı telefon, akıllı gözlük, artırılmış gerçeklik, yapay zekâ, bulut bilişim, e-ticaret, sağlık, eğitim gibi birçok konuda faaliyetini sürdürüyor. Facebook, Instagram, WhatsApp, Messenger, Oculus, Workplace ilk akla gelen uygulamaları. Kullanıcılardan topladığı veriler ve gösterdiği reklamlarla ABD başkanlık seçimlerininin sonucuna dahi etki etmiş olması nasıl bir güç olduğunu anlatmaya yeter.

Nvidia: Yapay zekâ kullanımının hemen her alana yayılmasıyla yüksek işlem gücü ihtiyacı hızla artmaya devam edecek. Bu ihtiyacı karşılayacak çipler de Nvidia tarafından tasarlanıyor ve kullanımlarının artması bekleniyor. Keza blockchain uygulamalarında da Nvidia tasarımı çipler yine ön planda. Giriş bariyeri görece yüksek bir sektörde faaliyet gösteriyor olması da önemli bir avantaj.

Apple: Hepimizin tanıdığı, dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden biri. Bilgisayar, akıllı telefon, tablet, akıllı saat, kulaklık, müzik, film, TV, oyun, yazılım ve hizmet gibi pek çok alanda ürün ve servis sunuyor. Sadık müşteri kitlesi güçlü yanlarının başında geliyor.

Netflix: Rakipsiz değilse de streaming pazarının ilk küresel ve halen ilk akla gelen markası. Bügüne kadar Disney+ başta olmak üzere birçok rakibinin Netflix'i tahtından indireceği iddia edildi ancak hiçbiri henüz başaramadı. Hepimizin giderek daha fazla ekrana maruz kaldığımızı, çoğunluğun ana eğlencesinin bir şeyler izlemek olduğunu ve bu durumun yakın gelecekte değiişmesinin beklenmediğinden yola çıkarak Netflix'in de tüm dünyada Coca Cola gibi bir yaygınlığa erişmesinin imkansız olmadığını varsayabiliriz.

Tesla: Elektrikli araç dönüşümünu başlatan ve sürdüren şirket. Çinli şirketlerin son dönemde yaptığı atılımlarla tahtı sallanır gibi olsa da hala güçlü. Belki burada bahsettiğim 8 şirketten gelecekte de güçlü olup olmayacağına emin olamadığım tek şirket.

Sözün özü bu şirketlerin hemen hepsi, belki Tesla dışarıda tutulabilir, çalıştıkları alanı az ya da çok domine eden, ve gelecekte de bu pozisyonlarını koruyabilecek hatta güçlendirecek durumda. Yaptıkları devasa arge harcamaları da bu durumu destekler nitelikte. Fiyatlama güçleri ve karlılıkları yüksek, talep esneklikleri düşük, nakit zengini şirketler. Artan fiyatlara rağmen müşteri kaybetmeyen, aksine giderek daha vazgeçilmez hale gelen iş kollarında faaliyet gösteriyorlar.

Hepsine beraber baktığımızda ise karşımıza daha korkutucu bir tablo çıkıyor. Ne yaptığımızı, nereye gittiğimizi, ne aldığımızı, ne yediğimizi, kimlerle nasıl sosyalleşip ne konuştuğumuzu, hangi siyasi partiyi desteklediğimizi, saat kaçta uyuyup uyandığımızı, uyku kalitemize kadar bilen ve daha da kötüsü bizi yönlendirebilecek, farkettirmeden bize istedikleri kararları aldırabilecek kabiliyete sahip bir oligarşi var karşımızda.

Yakın gelecekte muhtemelen tansiyonumuza, kalp ritmimizden, kanımızdaki oksijen seviyesine kadar öğrenecek ve bize bizden daha yakın olacaklar. Belki daha hissetmeden hastalıklarımızın haberini bu şirketlerden alacağız. Uzun vadede ise Neuralink gibi çalışmalarla bazılarımızı doğrudan robotlaştırmaları ya da köleleştirmeleri bile ihtimal dahilinde. Tabii henüz köleleştirmediklerini varsayarsak.

Tüm bu gücü kendi ellerimizle ve büyük bir memnuniyetle verdiğimiz bu şirketler fiyatlanmayacak da hangi şirketler fiyatlanacak? Bu şirketlerin Fiyat Kazanç oranlarını geleneksel işler yapan firmalarla karşılaştırmak ne kadar doğru? Bir tarafta bize ürün satan, hizmet eden şirketler varken diğer tarafta bizi ürün yapan oligarklar…

Dolayısıyla ben dot.com balonu ya da lale soğanı balonu yakıştırmalarının durumu doğru nitelemediğini düşünüyorum. Kısa vadede elbette her şey olur. Fiyatlar iner çıkar. Uzun vadede belki bazı şirketler yerlerini daha yenilikçi diğerlerine bırakır. Ama çöküş için somut bir sebep görünmediğini vurgulamak durumundayım.