Füsun Sarp Nebil

20 Nisan 2021

Yemeksepeti, Facebook gibi sitelerden çalınan kimlik verileri kullanılmaya mı başlandı?

Dolandırıcılarının ellerindeki bu yeni bilgilerle, önümüzdeki en az 2 yıl boyunca yoğun siber saldırı göreceğiz

2 hafta kadar önce, Yemeksepeti.com ve Facebook vs sızıntıları ortaya çıkmıştı. O zaman dolandırıcılıkların artacağı uyarısı yapmıştık. Nitekim bugünlerde git gide artan düzeyde siber dolandırıcılık duyumları alıyoruz. Yani dark web'de satılan ya da ücretsiz dağıtılan bu kimlik verilerindeki telefon ve e-mail adresleri -tabii ki dolandırıcı hikayelerini güçlendirmeye yarayan diğer yan bilgiler de- kullanılmaya başlanmış olabilir.

Aldığımız çeşitli doğrudan bilgilere göre, kullanıcıların e-posta adreslerine ve SMS kutularına "Kart aidatlarınız ödenecek, adınıza şu kadar döviz alındı veya satıldı, döviz hesabı dökümünüz ektedir, sigorta dökümünüz ektedir" gibi kandırmaya yönelik mesajlar geliyor. Kısa çalışma ödeneği, aşı uygulaması, Ramazan ayı mesajları başladı. Yani zamana ve kişiye uygun dolandırma, kandırma (oltalama) metodları deneniyor.

Mesela aşağıda "link tıklatma"ya yönelik bir SMS dolandırıcılığı görüyorsunuz:

Dolandırıcının sizden istediği şey banka bilgilerinize ulaşacağı bilgiler. Bu nedenle telefonunuzdaki PIN önemli. Onu da ne tür hikayelerle aldığına dair başka bir dolandırıcılık mesajını aşağıda görüyorsunuz:

Telefonla aranmalar da artmış gözüküyor. Ne de olsa, "taze çalınmış kimlik bilgiler" geldi. Daha önceki yıllarda ortaya çıkan çalınmalarda ele geçen bilgiler artık "yaşlandı". Yani bir yandan kullanılabilenler kullanıldı, diğer yandan ölenler, yeni listeye girenler, adres, telefon değiştirenler filan oldu. Şimdi dolandırıcılarının ellerindeki bu yeni bilgilerle, önümüzdeki en az 2 yıl boyunca yoğun siber saldırı (telefonla, email ya da WhatsApp mesajları ve SMS'lerle) göreceğiz. Hepsinde hedef aynı; paranızı çalmak.

Sosyal bilimler boyutuyla siber güvenlik

Bu nedenle sürecin nasıl tamamının işlediğini sadece teknik olarak değil, sosyal tarafını da ele alarak bir daha anlatalım; Yani teknik yetenek kullanılarak çalınan bu verilerin, dolandırıcılığa nasıl dönüştüğünü sürecine göz atalım.

Boğaziçi Üniversitesi Yönetim Bilgi Sistemleri, Siber Güvenlik Merkezi 2 hafta evvel cumartesi - pazar - pazartesi günlerinde "Sosyal Bilimler Boyutuyla Siber Güvenlik" etkinliği gerçekleştirdi[1]. Bu etkinlikte sunum olarak verdiğimiz bilgileri T24 okuyucularının da dikkatlerine sunuyoruz.

Sosyal açıdan siber saldırı sınıflandırması

Sosyal açıdan (içerik de diyebiliriz) siber saldırıları sayarsak, şöyle bir sınıflandırma yapabiliriz:

Dezenformasyon, siber zorbalık, Doxxing vs.

Siber zorbalık ve Doxxing, intikam videoları

Hizmet engelleme saldırıları (dDOS, fidye saldırıları, troller)

Veri çalmaya yönelik saldırılar (sosyal mühendislik)

Siber casusluk

Kişisel verilerin çalınmasından, dolandıcılığa kadarki süreç

"Kişisel veriler" ile ilgili siber saldırıların 3 kademesi var:

  1. Sunuculara sızma ve verilerin çalınması" süreci,
  2. Çalınan kişisel verilerin satılması süreci,
  3. Satın alınan verilerin ait olduğu normal insanların dolandırılması.

Sunuculara sızma ve verilerin çalınması süreci

Genellikle siyah şapkalı dediğimiz yani siber yeteneklerini kötüye kullanan hackerların gerçekleştirdiği bir süreçtir. Bunlar, sunuculara şöyle sızarlar:

  1. Bilinen ya da çok yeni ortaya çıkmış, hatta henüz ortaya çıkmamış ama hacker tarafından olduğu tespit edilmiş sistem hataları (açık ya da ingilizcesi bug)
  2. Çalışanların yetkilerini ele geçirmek:
    1. Para ya da başka bir menfaat karşılığında çalışanla anlaşarak
    2. Oltalama ile yani virüslü link göndererek
    3. Çalışanları sosyal anlamda kandırmak (geçen yılın Twitter hacklemesi)
    4. Çalışanların firmaya karşı "öç alma" duygusunu kullanmak.

Çalınan verilerin satılması

Satış genellikle bir hacker forumunda olur. Verileri eline geçiren hacker, bir örnek veri seti yayınlar ve karşılığında belli bir para talep eder. Ödeme genellikle -takip edilmemesi için- Bitcoin iledir.

Bu para miktarı, alınan verinin kıymeti, sayısı ve güncel olmasıyla ölçülebilir. Fiyat ilk günlerde bir kaç on bin dolar gibi düzeylerdedir. Zaman geçtikçe binli dolarlar düzeyine düşer. En sonunda da açık yayınlanabilir. Bu bir hacker raconu olarak da tanımlanıyor.

Satın alınan verilerin kullanılması

Satın alınmış kişisel verileri, dolandırıcılar genellikle "sosyal mühendislik" tabir edilen yani internet ortamındaki diğer verilerle bunları birleştirip, kurbanın yutabileceği bir hikaye yaratarak sunarlar.

Satın alım yapan kişiler genellikle internet açısından teknik yeteneği olmayan ya da daha sınırlı olan kişilerdir. Bunların işi o kişisel verilerin ait olduğu birilerini kandırmaktır. Bunu genellikle telefonla ya da bazen link göndererek yaparlar.

Ne yapılmalı?

Bu şemada herkese görev düşüyor:

  1. En başta internet üzerinden servis alan bizim gibi insanların, "basit" olmayan şifreler ve hatta 2FA denilen 2 kademeli şifre sistemini kullanmayı öğrenmeleri gerekiyor
  2. Kişisel verileri kullanarak servis veren firmaların ise,
    1. şifreleri çözülmesi zor algoritmalar ile kapalı halde tutması
    2. ama yine de basit şifreleri kabul etmeyerek, uyarı yapması lazım. Yani "şifreniz fazla basit, içine bir büyük harf, bir tane de işaret koyun" demek gibi.
    3. Üstüne 2FA sisteminin kullanımı zorlanmalı veya en azından önerilmeli
    4. Hatta üstüne SALT, Bcrypt gibi yöntemler de kullanılmalıdır. (her şifreye firmanın kendi şifrelemesini eklemesi)
    5. Şifrelerin belli zaman aralığında değiştirilmesi zorlanmalı (2 ayda- 3 ayda vs)
    6. Eğer yüklü kişisel veri kullanıyorsa, siber güvenlik ve istihbarata önem vermesi gerekir
  3. Devletin siber İstihbarat ve hatta belli sektörlerde denetim yapması gerekir.

Özetle kişisel veriler alanında siber güvenlik alanında, "en zayıf halka" kadar güçlüyüz.