Yeni başladığımız "Telefon operatörlerimiz depremde ne yaptılar?" başlıklı dosyamızın bu bölümünde Türk Telekom'un notlarını iletmek istiyoruz. Türk Telekom 22 sualimize tek tek cevap vermek yerine, kendi bilgi notunu yolladı. Bilgi notunda da somut bilgi çok az. Onun yerine daha politik bir yaklaşım olduğu görülüyor.
Cevapları yorumsuz olarak aşağıda yayımlıyoruz. Bununla siz okuyucularımızın kendi görüş ve düşüncelerini oluşturmalarını da bekliyoruz. Bu cevaplara ait toplu yorumu ise sonraki bir bölümde vereceğiz. Yorumu dizinin son bölümde toplu vereceğiz.
Hatırlatalım; dosyamızın Turkcell bölümünü ve Vodafone bölümünü önceki iki günde yayımladık.
Türk Telekom'dan ulaşan bilgi notu aşağıda. Bunlar cevaplar şeklinde gelmedi ama biz 22 adet sorumuza karşı yerleştirdik. Gönderilen bilgi notunun tamamını kullandık. Sorularımızdan cevap bulamadıklarımızı en altta kutu içerisinde kamuoyu dikkatlerine sunuyoruz.
SORULAR VE CEVAPLAR
Bilgi notunun girişinde, bizim herhangi bir sorumuza karşı gelmeyen şu bölüm yer alıyor:
6 Şubat günü, maalesef tarihimizde örneği görülmemiş bir deprem yaşadık. Depremin ilk anından itibaren, mevcut kriz planlarımız kapsamında kriz yönetim merkezlerimizi oluşturduk. Türk Telekom olarak Türkiye'nin her ilinde her ilçesinde olan bir kurumuz. Operasyonel kabiliyetlerimizi bu afette tam kapasite olarak kullandık. Türkiye'nin birçok ilinden ve her kademeden 1.400'ü aşan çalışma arkadaşımızla birlikte iletişimi ayağa kaldırmak ve sürekliliğini sağlamak üzere deprem bölgelerine gittik.
Bu noktada BTK ve AFAD başta olmak üzere tüm kamu kurumlarıyla ve STK'larla koordinasyon içinde çalıştık, desteklerini hissettik.
6) Baz istasyonlarınızın ne kadarı bina üzerindeydi, ne kadarı kendi başına kuleydi (umbrella cell)?
Baz istasyonlarının lokasyon seçimi, konumlandırılması, mevzuattan kaynaklı izin süreçlerinin yürütülmesi, kurulumu ve nihayet çalışır halde tutulması uzun ve sofistike bir süreçtir.
Şehir merkezlerinde daha çok çatı üzeri sahalar yer alırken, kırsala doğru gittikçe mobil kule kullanımına gidilmektedir. Deprem bölgesindeki 10 ilde yer alan baz istasyonlarının kule ve bina üstü oranı yarı yarıya bir seviyededir.
Öte yandan mobilize baz istasyonu kapasitesi sabit baz istasyonu kapasitesine göre daha düşük seviyelerdedir. Aynı şekilde kule ve bina üstü baz istasyonu konumlanması ve kapasitesi de farklılaşmaktadır.
İletişim standartlarındaki gelişmeler (2G, 3G, 4G) ve yerleşim nüfus yoğunluğu arttıkça, yani şehre doğru indikçe daha kısa mesafelerde ve daha sık istasyon kurulumu gerekmektedir. Bu da mevcut imar yapılarımız itibariyle çatı tipi kurulumları zorunlu kılmaktadır.
7) Bölgedeki baz istasyonlarının kaç tanesinde fiber bağlantı vardır? Diğerleri nasıl bağlı?
Tüm Türkiye'de LTE baz istasyonlarımız yüzde 50 oranında fiber altyapıya sahiptir. Böylece mobil altyapıdaki kapasitemizi de maksimum seviyeye çıkardık.
11) Deprem sırasında baz istasyonlarınızın işlevsiz hale gelmesinin nedenleri nelerdi?
Yıkılan binalar üzerindeki mobil sahaların yerine mobil istasyonlar, karavan tipi mobil araçlar ve yeni sahaların aktive edilmesi için zamanla yarıştık. 220'nin üzerinde yeni saha aktivasyonunu sağlayarak deprem öncesi seviyenin üzerine çıkabildik. Yeni kurduğumuz mobil baz istasyonlarımızı ve diğer baz istasyonlarını güçlü fiber altyapımızla entegre ettik.
Baz istasyonlarının yıkılması ve bölgeye elektrik verilememesi, afet süresince mobil iletişimde yaşanan kesintinin ana nedeni olarak ortaya çıktı. Bu kapsamda tekrar ayağa kaldırılan ya da ilave olarak konuşlandırılan baz istasyonları için gerekli enerjinin temini için jeneratörler kullanıldı.
Bölgede mevcut olanlar haricinde 1000'e yakın jeneratör ilave olarak bölgeye sevk edildi. 6 Şubat tarihi itibarıyla depremden etkilenen 10 ilde aktif mobil saha oranımız ortalama yüzde 70 seviyesine düştü. Bu oran 3. gün itibarıyla yüzde 88'e çıktı. 5. gün itibarıyla, mobil saha adedi bazında servis verilebilirlik oranının yüzde 75'in altında olduğu ilimiz kalmadı. (En çok etkilenen 3 ilimiz dahil olmak üzere). 6. gün itibarıyla ise bu oran yüzde 97'ye yükseldi.
13) Şebekenizde deprem sırasında kaç fiber kesintisi yaşadınız, şu anda kaç kesinti var?
Deprem sürecinde ilgili illerde fiber altyapımızda bir hizmet kesintisi yaşamadık. Türk Telekom olarak tüm şebekelerimiz, hâlihazırda yedekli çalışmaktadır.
Fiber altyapımız üzerinden tüm deprem süreci boyunca ve halen WiFi hizmeti sunmaktayız. Kullanıcılar fiber ve sabit internet altyapısı üzerinden WiFi hizmetini kullanabiliyorlar. Bugün Türk Telekom olarak; depremden etkilenen 11 ilde kurulan 70 çadır kentten 56'sında, 47 konteyner kentten ise 8'inde fiber altyapı kurulumlarımız tamamlandı ve bu rakamlar sürekli güncelleniyor.
Çadır kent ve konteyner kentlerimizin tamamının iletişim altyapısını sağlamak üzere tüm gücümüzle çalışıyoruz. Daha önce web sitemizde açıkladığımız 149 WiFi internet noktasından iletişim hizmetleri sunmaya devam ediyoruz.
14) Bölgedeki abonelerin iptallerinde cihaz parası istendiği söyleniyor. Depremzede abonelerin iptallerinde nasıl bir prosedür izleniyor.
Depremden etkilenen OHAL illerimizde bulunan müşterilerimizin faturalarıyla ilgili birçok aksiyon aldık, hat iptal süreçlerinde ödeyecekleri tutarların ne olacağı konusunda endişe etmemeleri için kolaylıklar sağladık.
Bu kapsamda depremden etkilenen müşterilerimiz hatlarını iptal etmek istediklerinde faturalarına cayma bedeli ve modem ücretlerini yansıtmıyor, ücretsiz olarak iptallerini gerçekleştiriyoruz.
Bunlar dışında Türk Telekom olarak müşterilerimizi mağdur etmemek için, depremin olduğu andan bugüne kadar iletişimde hiçbir kesinti yapılmamasını sağladık. Depremden etkilenmiş olan tüm müşterilerimizin fatura öteleme işlemini gerçekleştirdik. Bu nedenle gecikme faizi yansıtılmaması sağlandı, her türlü ödeme yapılandırma işlemleri yapıldı.
Yine depremden etkilenen müşterilerimizin 1 aylık elektronik haberleşme hizmetlerini ücretsiz yapacak şekilde aksiyonlarımızı alıyoruz.
Bölgede bulunan vatandaşlarımızın hatlarına ücretsiz konuşma, SMS ve internet yüklemeye devam ediyoruz.
İletişime kapalı olan abonelerimizin mobil, internet ve sabit hatlarını görüşmeye açtık. Ankesörlü telefonlardan yurt içinde tüm yönlere iletişimi ücretsiz olarak kullanıma sunduk.
Arama kurtarma faaliyeti yürüten AFAD, Kızılay, Sağlık Bakanlığı ve ilişkili diğer kurumların mobil hatlarına ek ses-data paketi tanımladık.
Etkilenen illerde tüm abonelerimizin bir aylık fatura ücretini iptal ettik ve sonraki faturalarını da öteledik. (Bu kapsamda borç nedeniyle kapama yapılmayacak ve gecikme faizi işletilmeyecek.)
15) Bu bölgede deprem olacağı biliniyordu. AFAD 2019'da raporlamış ve deprem uzmanları da uyarmıştı. Bu bölgede AFAD ya da BTK sizden haberleşme yedeklemesi istedi mi?
Kriz ve afet yönetimi, direnç senaryoları, tatbikatlar, ülkelerin, kurumların, şirketlerin olmazsa olmazı. Bu kapsamda bizim de tüm kriz süreçlerimiz, senaryo hazırlıklarımız işletilmek üzere hazır. Ancak bu senaryolar hiçbir zaman gerçekleşen bir afetin doğuracağı sonuçları tam anlamıyla kapsamaz. Riskleri tahmin eder, öngörür ve önlemler alırsınız, yeni riskler, karar noktaları her zaman olacaktır. Bu süreç devamlı olarak ortaya çıkan ihtiyaçlara göre güncellenir.
Türk Telekom olarak, organizasyonumuzda genel müdüre direkt bağlı bir birim olarak Kurumsal Risk Yönetimi ve İş Sürekliliği Başkanlığı öteden beri görev yapmaktadır. Başkanlığımız, kriz zamanlarında gerekli koordinasyon sürecini yürüten, kriz ve afet zamanlarına ilişkin süreçlerin oluşturulması, yürütülmesi, test ve tatbikat senaryolarının uygulanması, ortaya çıkan ihtiyaç ve geri bildirimler kapsamında gerekli güncelleme faaliyetlerini sürekli olarak gerçekleştiren birimimizdir.
Türk Telekom olarak Türkiye'nin her ilçesinde varlığımızı mümkün kılan bölge yapılanmamız şüphesiz afete hızlı reaksiyon göstermemizde itici bir güç oldu. Bu anlamda güçlü organizasyonel yapımız ve sağladığı kabiliyetleri en hızlı şekilde harekete geçirebildik.
Dolayısıyla Türk Telekom olarak zaten mevcut olan kriz yönetim prosedürlerimizin depremin ilk dakikalarından itibaren yürürlüğe konularak afete gerekli reaksiyon gösterilmiştir. Bugün itibariyle de bu süreç aynı hassasiyetle yürütülmeye devam edilmektedir.
AFAD'ın her il için bir planı bulunmaktadır. Türk Telekom olarak Türkiye Afet Planının bir paydaşıyız.
Ayrıca Türk Telekom'un da onaylanmış bir Kriz Yönetim Planı mevcut. 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan deprem felaketi sonrası Kriz Yönetim Ekibi Planlandığı gibi İstanbul ve Ankara'da bulunan Kriz Yönetim Merkezlerinde toplandı.
Ankara ve İstanbul Kriz Merkezleri, Kriz Yönetim Ekibi; öncelikle afetin başta Türk Telekom iletişim altyapısı ve insan kaynağı olmak üzere tüm etkisini değerlendirdi ve devamında sürekli izledi. İvedi olarak afet bölgesinde hem iletişim altyapısına müdahale hem de insani destek için diğer bölge ve illerimizdeki gerekli tüm kaynaklar harekete geçirilerek müdahale süreci başlatıldı. Devamında başta yönetim ekibimiz olmak üzere Kriz Yönetim Ekibi aynı gün afet bölgesindeki illeri ziyaret etmek üzere bölgeye intikal etti. Bünyemizde Kriz Yönetim Başkanlığımız da var. Deneyimli bölge müdürlerimiz de bu konuda sahada çalıştılar.
Böylesine yıkıcı bir olayın zaman içinde ortaya çıkacak çok boyutlu etkileri mutlaka olacaktır. Bunları da azaltmak yönünde zamana yayılacak bir planlama ile hareket etmek çok kritik. Bu konuda da önemli ilerlemeler kaydediyoruz.
Yaşadığımınız üzücü depremin de gösterdiği üzere afetler birçok paydaşın koordinasyon içerisinde olmasını gerektiriyor. Örneğin enerji kaynağı, ulaşım, lojistik gibi birçok açıdan önemli acil durum planlamaları gerekiyor. Bizim halihazırda güncel tuttuğumuz kriz afet planımız zaten mevcut. Teknoloji, destek hizmetleri, insan kaynağı gibi birçok açıdan bu plana göre güncelleme yapıyoruz.
Olası İstanbul depremi de etki senaryoları, alınacak önlemleri ve hazırlıkları itibariyle mevcut kriz yönetim politikamız dahilinde titizlikle değerlendirilmektedir. Bu noktada devletimiz, düzenleyici kuruluşlar, afet koordinasyon merkezleri ve diğer operatörler ile devamlı iletişim halindeyiz ve çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Türk Telekom'un yanıt vermediği sorularım:1) Deprem bölgesindeki 10 ilde deprem öncesi abone sayınız nedir? 2) Deprem bölgesinde deprem öncesi baz istasyonu sayınız nedir? 3) Bunların 2G, 3G ve 4G kırılımı nedir? 4) Bulut firmalarının aldığı hızlarla yapılan haritalarda bölgede 3G ve 4G çok zayıf gözüküyor. Bunu açıklamak ister misiniz? 5) Tüm Türkiye'de 4G hücre sayısı, 3G nin 6 da biri. 4G yatırımlarınız ne seviyede? 8) Toplamda kaç mobil istasyonunuz var? 9) İstanbul'da bir deprem durumunda hemen kullanılabilecek kaç mobil istasyonunuz var? 10) Bölgeye deprem sonrasında kaç mobil baz istasyonu yolladınız? 12) Bölgede yıkılan baz istasyonu sayısı basit hesapla 3'de bir. Yani 2/3 ayakta kalmış. Buna rağmen haberleşme çok büyük oranda yokoldu. Nedeni fiber kopukluğu mudur? 16) Bu bölgede deprem olacağı biliniyordu. Siz kendiniz "felaket planlaması" kapsamında yedekleme yapmış mıydınız? Neden? Binaların yüzde 70'i yıkıldığında kapsama alanımda ne kadar gedik açılacak çalışması yani telafi çalışması gibi bir şey yapılmış mıydı? 17) Baz istasyonlarınızda deprem izolatörü var mı? En azından kule olanlarda? 18) Beklenen 7+ İstanbul Depremi konusunda aldığınız "felaket planlaması" önlemleri nelerdir? 19) Deprem sonrasında enkazın altında kalanların ya da bölgede yaşayanların sinyal listesini BTK ya da AFAD istedi mi? 20) Enkaz binaların önüne anten kurulması neden düşünülmedi (bina altında kalanların sinyallerinin ya da bataryalarının zayıflamasına karşın çözüm olduğu kadar enkaz kurtarma yapanların da güvenliği açısından önemli). 21) Depremden önce şebekeye bağlanan abone sayısı ile deprem sonrasındaki abone sayısı arasında ortalama ne fark vardır? 22) Depremden önce olup bölgede olup, şimdi başka illerden bağlanan abone sayısı nedir? |