Füsun Sarp Nebil

05 Şubat 2025

Teknoloji şimdi de hükümet şekillerini mi disrupt edecek?

Musk ve Thiel, Silikon Vadisi'nin hızını politik bozulmayla harmanlayarak hükümeti ve teknolojiyi yeniden şekillendiren en güçlü figürlerden ikisi durumunda. Bunun teknoloji odaklı bir yönetim dönemine mi yoksa yeni bir elit güç yoğunlaşması biçimine mi yol açacağı henüz belli değil

Teknolojinin yıkıcı (disruptive) yönünü önce haberleşmede ve oyunda, sonra e-ticarette ve insani ilişkilerde, daha sonrasında taksi ve ev kiralama işlerinde, para işlerinde, Covid ile birlikte çalışma ve toplantı şekillerinde ve diğer tüm sektörlerde gördük. Şimdi anlaşılan sıra hükümet etme şekline geldi. Bizler ülkemizde Gezi Parkı, Açılım süreci, Suriyeliler vs. ile uğraşırken, dünya dönüşüyor, başka hale geliyor.

Elon Musk'ın Hükümet Verimliliği Departmanı (DOGE), Musk ve ortağı Peter Thiel ile bağlantıları olan, bazı işlerde birlikte çalıştıkları, 19 ila 24 yaş aralığındaki bir grup genç mühendisi işe aldı. Bu kişilere, Musk'ın hükümet operasyonlarını basitleştirme (verimlilik) girişimi kapsamında federal ajanslarda önemli roller verildi.

Bu çok genç mühendisler şunlar;

- Akash Bobba: 19 yaşında, Musk’ın şirketlerinde çalıştı,

- Edward Coristine: 22 yaşında, Peter Thiel'in şirketlerinde çalıştı,

- Luke Farritor: 21 yaşında, Musk’ın projelerinde çalıştı,

- Gautier Cole Killian: 24 yaşında, hem Musk hem de Thiel'in projelerinde çalıştı,

- Gavin Kliger: 20 yaşında Musk'ın şirketlerinde çalıştı,

- Ethan Shaotran: 23 yaşında, Thiel’in projelerinde çalıştı.

Bu çok genç mühendislere, sınırlı mesleki deneyimlerine rağmen, hassas hükümet verilerine ve sistemlerine erişim izni verildi. Bu yolla da Musk'ın ekibinin Personel Yönetimi Ofisi (OPM) ve Genel Hizmetler İdaresi (GSA) dahil olmak üzere kritik federal altyapı üzerinde kontrol sahibi olması kolaylaştı. Bu erişim, Sosyal Güvenlik ve hükümet maaş çekleri gibi ödemeleri yöneten Hazine'nin ödeme sistemlerine kadar uzanıyor.

ABD federal çalışanlar arasında huzursuzluk ve davalar

Elon Musk'ın ABD Hükümet Verimliliği Departmanı'ndaki (DOGE) bu son gelişmeler, veri erişimi ve federal çalışanlar için olası etkileri konusunda önemli endişelere yol açtı.

Bunun başında, federal çalışanların kişisel bilgilerini barındıran OPM (personel yönetim ofisi) içindeki belirli bilgisayar sistemlerine erişimin, Musk'ın ekibi tarafından kısıtlandığı iddiaları geliyor. Bu eylem, yetkisiz veri erişimi ve hassas bilgilerin olası kötüye kullanımı konusunda yorumlara neden oldu.

Ayrıca, Musk'ın ekibinin, Sosyal Güvenlik ve Medicare ödemeleri gibi fonların dağıtımından sorumlu olan Hazine Bakanlığı'nın ödeme sistemlerine erişim sağladığı bildirildi. Bu da federal çalışanlar arasında kişisel verilerinin güvenliği ve yetkisiz erişim veya kötüye kullanım potansiyeli konusunda yaygın bir huzursuzluğa yol açtı.

DOGE tarafından işe alınmalarına karşın, bu genç mühendisler için “Resmi hükümet pozisyonları olmayan kişilerin, kritik hükümet sistemleri kontrolün sağlamlaştırılması, hesap verebilirlik ve hassas bilgilerin korunması konusunda soruları gündeme getiriyor” yorumu yapılıyor. Federal çalışan sendikaları, Hazine Bakanlığı'nın DOGE'ye hassas verilere yasadışı erişim sağladığını ve potansiyel olarak çalışanların kişisel ve finansal bilgilerini korumak için tasarlanmış federal gizlilik yasalarını ihlal ettiğini iddia ederek davalar açtı.

Bu da bize kozmik oda olayını hatırlattı. Acaba Amerikan federal çalışanlarının bahsettiği verilerde, korkulan ne tür bilgiler var?

Bunlara ek olarak DOGE ile hassas verileri paylaşmaya direnen kariyer yetkililerinin görevden uzaklaştırıldığı veya idari izne çıkarıldığı durumlar oldu; bu da Musk'ın ekibinin aşırı yetkileri ve yerleşik hükümet protokollerinin potansiyel aşınması konusundaki endişeleri daha da yoğunlaştırdı.

İyi mi, kötü mü?

Anlayacağınız, genç mühendislerin Elon Musk ve Peter Thiel ile birlikte Hükümet Verimliliği Departmanı (DOGE) kapsamındaki kilit hükümet rollerine dahil olması; ABD açısından iyi mi, kötü mü belirsiz. İyi tarafından bakarsak şunlar sıralanabilir.

- Teknoloji temelli bir hükümet şekli: Tüm dünyadaki siyasetçilerin dinazor haline dönüştüğü ve teknolojiden anlamadığı bir ortamda, acaba hükümet etme şekillerinde değişim meydana gelir mi?

- Gelişmelerin uygulanması: 19-24 yaş aralığındaki mühendisler genellikle taze, çığır açıcı fikirler getirir. Bu kişiler blok zinciri, yapay zekâ veya altyapı teknolojilerinde yetenekliyse, katılımları merkezi olmayan sistemlerde çığır açabilir. Musk’ın şirketleri (örneğin, SpaceX, The Boring Company) endüstrileri yeniden tanımladı. Altyapı uzmanlıkları, ABD enerji şebekelerini, ulaşımını veya uzay teknolojisini modernize edebilir. Genç mühendislerin yıkıcı fikirleri, otomasyonu ve AI odaklı çözümleri benimseme olasılığı daha yüksektir. Bu, verimsizlikle mücadele eden eski hükümet sistemlerinin modernize edilmesine yardımcı olabilir.

- Daha hızlı karar alma: Geleneksel hükümet bürokrasileri iyice hantallaştı. Hızlı hareket eden mühendislerin önderlik ettiği bir girişim benzeri yaklaşım, gereksiz bürokrasiyi ortadan kaldırabilir.

- Verimlilik: Musk, SpaceX, Tesla ve OpenAI’da uygulanan benzeri operasyonel modeli uygularsa, hükümet daha yalın, daha hızlı ve daha uyumlu hale gelebilir.

Ama Amerikan kurulu düzeninin de endişe duyduğu gibi, Musk’ın altyapıyı kontrol etmesi tekelci riskler yaratabilir. Onlara da bakalım;

- Deneyim eksikliği: 19-24 yaş aralığındaki mühendisler yetenekli olsalar da, kritik altyapıdaki düzenleyici, etik veya güvenlik zorluklarını aşmak için gerekli deneyime sahip olmayabilirler. Blockchain sistemlerindeki tek bir kodlama hatası veya güvenlik açığı, ardışık sonuçlara yol açabilir. Zaten teknolojide üstünlük iyi ama yönetim karmaşıktır. ABD federal altyapısını, ekonomik politikalarını ve sosyal programlarını yönetmek, teknoloji ötesinde uzmanlık gerektirir.

- Güvenlik ve denetim sorunları: Deneyimsiz kişilere hassas federal sistemlere (Hazine, askeriye, sağlık) erişim sağlamak ciddi siber güvenlik riskleri oluşturur.

- Güç yoğunlaşması: Musk ve Thiel'in ağı kilit hükümet rollerine hakim olursa, kontrolü demokratik kurumlardan uzaklaştırıp teknokrat bir elit kesime kaydırabilir. Kritik altyapının (örneğin, Starlink internet, Hyperloop toplu taşıma) özel kontrolü kamu denetimini ve hesap verebilirliğini azaltabilir. Peter Thiel'in liberal ideolojisi genellikle hükümet düzenlemelerine karşıdır. Eğer himayesindekiler altyapı politikasını şekillendirirse, kamu yönetimini özel, kâr odaklı sistemler lehine aşındırabilir.

- Etik olma ve hesap verebilirlik endişeleri: Hükümetler halk için çalışırken, teknoloji şirketleri kâr odaklıdır. Kamu çıkarlarının kurumsal öncelikler lehine göz ardı edilme riski vardır.

Özetle, iyi yönetilirse, bu ABD yönetimini ve uzantısında pek çok ülkedeki yönetimleri devrim niteliğinde değiştirebilir, daha verimli, dijital ve ileri görüşlü hale getirebilir. Bu senaryo, teknoloji ilerlemesini hızlandırırsa, finansı merkeziyetsizleştirirse ve altyapı boşluklarını genç ve cesur bir liderlikle çözerse iyi olabilir. Ancak, gücü merkezileştirirse, eşitsizliği artırırsa veya kritik sistemleri kripto oynaklığına ve kurumsal aşırı erişime maruz bırakırsa kötü olma riski vardır. Sonuç şunlara bağlı;

- İstismarı önlemek için güçlü düzenleyici çerçeveler.

- Altyapı sistemlerinin çalışma sistemine dair şeffaflık.

- Özel inovasyonu kamusal hesap verebilirlikle dengelemek.

Bu son gelişme, Musk ve Thiel'in, geleneksel bürokratik süreçleri elden geçirmeyi amaçlayan, Silikon Vadisi'nin yıkıcı ruhunu hükümet operasyonlarına aşılama yönündeki daha geniş stratejisinin altını çiziyor.

Teknoloji devlerinin toplumu giderek daha fazla şekillendirdiği bir dünyada, bu tür bir gücün yalnızca kurumsal değil, kolektif çıkarlara hizmet etmesini sağlamanın anahtarı farkındalıktır.

Elon Musk ve Peter Thiel, Silikon Vadisi’nin kovboyları

Elon Musk ve Peter Thiel, Silikon Vadisi'nin teknoloji sektöründe ve paylaştıkları özgürlükçü (liberal) eğilimli ideolojilerde köklü bir ilişkiye sahipler. Büyük girişimlerde iş birliği yaptılar ve teknoloji ve iş dünyasının en etkili isimlerinden ikisi olmaya devam ediyorlar. İşte ilişkilerinin bir dökümü:

- PayPal Mafia Connection (1999-2002): Thiel ve Musk, PayPal'ı kurdular ancak başlangıçta rakiplerdi. X.com (Musk'ın çevrimiçi bankacılık girişimi) ve Confinity (Thiel'in şirketi) 2000 yılında birleşti. Thiel ve ekibi, Musk'ın X.com'u ölçeklendirmede çok hırslı ve pervasız olduğunu düşündü ve bu da iç çatışmalara yol açtı. Musk, 2000 yılında tatildeyken CEO'luk görevinden alındı ve Thiel devralarak şirketin adını PayPal olarak değiştirdi. eBay, 2002 yılında PayPal'ı 1,5 milyar dolara satın aldığında, ikisi de son derece zengin oldu ve Silikon Vadisi'ne hakim olan erken PayPal yöneticilerinden oluşan bir ağ olan "PayPal Mafyası"na katıldı.

Peter Thiel ve Elon Musk

- PayPal sonrası ayrışan yollar (2002-2015): PayPal'dan sonra Musk fiziksel endüstrilere (SpaceX, Tesla) odaklanırken, Thiel finans ve yapay zekâ destekli savunma teknolojisine (Palantir, Founders Fund) odaklandı. Musk daha çok mühendislikle ilgilenirken, Thiel risk sermayesi ve siyasete yö Thiel, CIA ve ABD ordusu tarafından kullanılan bir gözetim ve yapay zekâ tabanlı veri analitiği şirketi olan Palantir'i kurdu. Musk, uzay araştırmaları ve temiz enerjiye odaklanarak SpaceX ve Tesla'yı kurdu.

- Paylaşılan yatırımlar ve etkisi (2015-günümüz): Thiel'in Founders Fund'ı, SpaceX'e yatırım yapan ilk büyük yatırımcılardan biriydi ve Musk'ın Mars'ı kolonileştirme vizyonunu destekliyordu. İkisi de yapay zekâ şirketlerini destekledi. Musk, OpenAI'yi kurdu, Thiel ise yapay zekâ savunma girişimlerini destekledi ve düzenlemelere karşı çıktı. İkisi de özgürlükçü, düzenleme karşıtı eğilimlere ve geleneksel yönetim yapılarına karşı şüpheciliğe sahip. Thiel, Donald Trump'ı destekleyen ilk yüksek profilli teknoloji liderlerinden biriydi (2016 ve 2024), Musk ise yakın zamanda muhafazakâr siyasetle aynı çizgide yer alarak hükümet müdahalesine karşı çıktı.

- DOGE (Devlet Verimliliği Bakanlığı) ve hükümet devralma (2025): Trump yönetiminin ikinci döneminde Musk, teknoloji merkezli, verimlilik odaklı bir yaklaşımla ABD hükümetini yeniden yapılandıran DOGE'nin başına atandı. Thiel'in etkisi istihbarat ve savunmaya kadar uzandı ve Palantir gibi şirketlerini federal hükümete derinlemesine yerleştirdi. Musk ve Thiel artık ABD altyapısını, yapay zekâ politikasını ve savunma teknolojilerini şekillendiren kilit isimler.

Müttefikler mi yoksa rakipler mi?

Bu çok sorulan bir soru. Bunu şöyle cevaplayalım; Teknoloji ve siyasette müttefikler. Yani düzenleme (regülasyon) karşıtı görüşleri, yapay zekâ/askeri ilerlemeleri desteklemeyi ve Silikon Vadisi'nin yavaş bürokrasiyi değiştirmesi vizyonunu paylaşıyorlar.

Ama ideolojide stratejik rakip durumundalar. Musk ütopiktir, uzaya, yapay zekâ etiğine ve insanlığın geleceğine odaklanır. Thiel pragmatiktir, veri odaklı yönetime, askeri yapay zekaya yatırım yapar ve kurumlar üzerindeki etkiyi kontrol eder. 2017'de yazdığımız bir makalede, kendisi hakkında yazan medya kuruluşunu nasıl dolambaçlı yoldan iflas ettirdiğine değinmiştik.

Sonuç olarak birbilerine saygı duyuyorlar. Geçmişteki çatışmalara (Musk'ın PayPal'dan kovulması) rağmen birbirlerinin dünya üzerindeki etkisine saygı duyuyorlar.

Musk ve Thiel, Silikon Vadisi'nin hızını politik bozulmayla harmanlayarak hükümeti ve teknolojiyi yeniden şekillendiren en güçlü figürlerden ikisi durumunda. Bunun teknoloji odaklı bir yönetim dönemine mi yoksa yeni bir elit güç yoğunlaşması biçimine mi yol açacağı henüz belli değil.

Bakalım neler olacak? Hepimiz merakla takip ediyoruz...

Füsun Nebil kimdir?

Füsun Sarp Nebil, İstanbul, Bakırköy'de doğdu. Eğitimini Çanakkale, İzmir ve İstanbul'da yaptı. Evli, 2 çocuk sahibidir. Denizcilik meraklısıdır (amatör kaptan).

Master derecesini Istanbul Teknik Üniversitesi Nükleer Yüksek Mühendisliği bölümünden aldı (Şimdi Enerji Enstitüsü). THY, Nasas Alüminyum Fabrikası ve Alemdar Holding Grubunda çeşitli görevlerde bulundu.

1997 Türkiye'nin ilk ISP'lerinden Alnet'in Genel Müdürlüğüne getirildi. 1999 yılında turk-internet.com'un da dahil olduğu çeşitli siteleri yayınlayan Intervizyon Ltd. şirketini kurdu. Şirket halen Kadinvizyon.com gibi başka siteleri de yönetmektedir.

1998 - 2011 arasında Ulaştırma Bakanlığı tarafından kurulan İnternet Kurulu üyeliği yaptı. Devletin özel sektörü aldığı çeşitli komisyonlarda çalıştı. 2016'dan beri TOBB Telekom Meclisi üyesidir.

Nebil, Eylül 2001 yılında Birleşmis Milletler tarafından Türkiye'den seçilen başarılı iş kadınları arasında yer aldı. (UNECE INCLUDES 9 TURKISH BUSINESSWOMEN ON ITS LIST)

2010-2013 arasında Türkiye Dijital Oyun Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı.

2011 - 2015 arasında 4 yıl Eutelsat Avrupa TV Ödüllerinde Jüri Üyeliği görevi aldı.

Türkiye İhracatçılar Merkezi dahil, çeşitli projelerde "Bilişim ve İletişim Sistemleri Danışmanlığı" vermektedir. Konusuyla ilgili olarak TV programlarına ya da konferanslara katılarak, konuşma yapmaktadır. Yazıları internet üzerinden turk-internet.com sitesinin yanısıra, yetkinreport.com, bilisimdergisi.org.tr, Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği Dergisi, 21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, Güncel Hukuk Dergisi, Ankara Baro Dergisi, journo.com, Tüketiciler Birliği Etikett gibi çeşitli ortamlarda yayımlanıyor.

2014 yılından beri T24'te yazıyor.

Türk Telekom ve Turkcell konusunda araştırmaları ve uzmanlığı var. 2018 nisan ayında "Bitcoin ve Kripto Paralar" isimli ilk kitabı yayınlandı.

Detaylı bilgi için https://wiki-turk.com/fusun-sarp-nebil/ adresine bakabilirsiniz.