Füsun Sarp Nebil

26 Ocak 2022

Ruslar, hayalet gemi oyunu mu test ediyor?

Ağustos 2020 - Ağustos 2021 arasında en az 14 Avrupa ülkesi, Rusya ve ABD'den 100'den fazla sahte savaş gemisi konumu izlenmiş. Ama kimler tarafından gerçekleştirildiği anlaşılamamış durumda

Acayip günlerden geçiyoruz. Dünya sanki sıcak bir üçüncü dünya savaşına hazırlanıyor gibi. Bu sefer öyle fiziksel savaş olmaz diyeceksiniz ama Çin-Rus-Batı üçgenindeki gerginlik çerçevesinde, çok çeşitli yeni nesil silahlar geliştirildiği anlaşılıyor.

Birinci Dünya Savaşı için "tankların savaşı" denilir çünkü ilk o zaman gözüktüler ve savaşın gidişatına etkide bulundular. İkinci Dünya Savaşı ise "uçakların" ve "denizaltıların (özellikle U-boat)" savaşıydı. Şimdi, önümüzde acaba ne tür yeni silahlar var?

Asker robotlar, sinek boyutunda droneları filan boşverin, başka birkaç örneği bu yazıda vereceğiz çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan kendisini adeta İkinci Dünya Savaşı'ndaki İnönü'nün durumunda bulmuş olabilir. Bir yandan NATO'nun sınırlarının Ukrayna'ya genişletilmesi tartışması[1] devam ederken, batı medyası Türkiye'yi adeta NATO rolüne itekliyor [2]. Ama karşı tarafta Ukrayna'yı kırmızı çizgi olarak işaret eden Rusya var. Geçen hafta Ruslarla görüşme yapan İran'ın doğalgazı tam kışın ortasında 10 gün kesmesi de bayağı ilginç.

Türkiye, görüntüleme ve hedefleme sistemleri dışa bağımlı olduğu iddia edilen insansız hava araçları ile övünüyor[3]. Ama yeni nesil silahlar başka boyuta geçmiş durumda. Gelin buna yakından bakalım.

Hayalet gemiler ne yapmaya çalışıyor?

Yasadışı balıkçılığı tespit için, dünya çapındaki AIS verilerini analiz eden SkyTruth ve Global Fishing Watch, ilginç bir durumu ortaya koymuş durumda[4].

AIS, Türkiye'de de (boğazlarda ve kıyılarda) mevcut olan bir gemi tanımlama sistemi. Uluslararası hukuka göre, en küçük ticari gemiler dışındaki tüm gemiler Otomatik Tanımlama Sistemi (AIS-Automatic Identification System) transponderlerini kurmak zorundadır. GPS verilerini kullanan bu cihazlar, gemilerin kimliklerini, konumlarını, rotalarını ve hızlarını, birkaç saniyede bir yayınlayarak, kalabalık su yollarının güvenliğini sağlamaya yardımcı oluyor. Askeri gemiler AIS yayınlamak zorunda değildir, ancak yoğun limanlarda seyrederken bazen yaparlar.

İşte kâr amacı gütmeyen iki araştırma kurumu, Haziran 2021'de AIS kayıtlarından tuhaf bir durum gördüler. Karadeniz'de işgal altındaki Kırım yakınlarındaki Sivastopol'daki Rus deniz üssüne doğrudan yaklaşan İngiliz muhrip HMS Defender ve Hollandalı fırkateyn HNLMS Evertsen'in AIS izlerini taklit etti [5]. Web kameraları da Odessa'daki rıhtımda olduklarını gösterdi. 2 Temmuz'da ise, Rusların Kırım'a ait olduğunu iddia ettiği sulara, bu sefer İngiliz devriye gemisi HMS Trent ve yanında bir İtalyan firkateyni ile bir Bulgar korvetinin hep birlikte sahte bir saldırı yapar gibi gözüktüğü raporlandı.

Skytruth bunu geriye yönelik analiz ediyor. Yani hem AIS kayıtlarına bakıyor, hem de fiziksel olarak o gemiler orada mıydı diye inceliyor. 15 kadar kayıtta bu hayali gemileri doğruluyor. Yaptıkları analize göre, Ağustos 2020 - Ağustos 2021 arasında en az 14 Avrupa ülkesi, Rusya ve ABD'den 100'den fazla sahte savaş gemisi konumu izlenmiş. Ama kimler tarafından gerçekleştirildiği anlaşılamamış durumda. Yine de "çok tehlikeli" olarak tanımlanıyor. Amerikalılar bunların Rus taktiği olduğu düşüncesinde[6].

Türkiye'de AIS ihalesi 2007'de Ulaştırma Bakanlığı tarafından bakıldı. İhalede, bu konuda ARGE yapmış olan yerli firma kapsam dışı bırakıldı ve aşağıda kulesinin resmini gördüğünüz AİS'ler 100 milyon dolarlık bir ihale ile Lockheed Martin'den alındı[7].

Şimdi yukarıdaki analizde yapılan yorumlarda, belli bir yabancı yazılımın bu şekilde yanıltılabildiği kaydediliyor. Biz de bu yorumları okuyunca, keşke yerli firmadan alım yapılsaydı diye düşünmeden edemiyoruz.

Deniz altındaki dronelarla tsunami yaratmak

ABD, İngiltere, Çin ve Rusya'nın üzerinde çalıştığı bir silah türü de, denizin altından giden insansız araçlar. Batı basını Pasifik'te bir "İnsansız Sualtı Araçları (UUV) Savaşı" hazırlığı olduğundan bahsediyor.

Neden Pasifik ,derseniz çünkü bu alanda yoğun bir hareketlilik var. Balıkçıların yakaladığı dronelar ya da geçen ekim ayında Güney Çin denizinde yol alırken, ne olduğu bilinmeyen bir şeye çarpan Amerikan nükleer denizaltısı.

Rusların, ABD kıyılarına kadar yaklaşarak dev bir tsunami yaratabilecek olan dev droneu çoktandır biliniyor. ABD bu işi Boeing'e ihale etti. İngilizler birtakım çalışmalar içindeler ve tabii ki Çin de boş durmuyor.

Silah amaçlı kullanılacak olan su altı droneların mayın döşemek ya da avlamak, düşman denizaltılarını tehlikesizce aramak gibi fonksiyonlarından bahsediliyor[8].

EMP silahları mı (havana sendromu)?

Amerikalıların bir iddiası elektro manyetik saldırılar. İlk olarak Havana konsolosluğunda karşılaşıldığı için "Havana Sendromu" olarak da tanımlanıyor. Çeşitli Amerikan konsolosluklarında çalışan diplomat ve CIA elemanlarının başına gelen sağlık sorunları nedeniyle bu konu ciddiye alınıyor[9].

Buradaki olay şu: Konsolosluklarda aynı anda çok sayıda çalışanda "Travmatik Beyin Hasarı"na benzeyen gizemli, güçten düşürücü bir hastalık raporlanmış. Hastalığın kulak çınlaması, baş dönmesi, çarpma baş ağrıları ve mide bulantısını içeren, bazen tanımlanamayan bir "delici şiddette gürültü" gibi şikayetler yarattığı, beyin hasarına kadar gidebildiği kaydediliyor. Bugüne kadar bu olaya kimin ya da neyin sebep olduğu bulunamadı. Sadece çeşitli spekülasyonlar var. Çin ve Rus istihbarat örgütlerinin, elektromanyetik silahlar üzerinde çalıştığı iddia ediliyor [10].

Uydu kırıcı mı, uzayda enkaz temizleyici mi?

Çin ekim ayında Shijian-21 uydusunu fırlattığında, uzaydaki enkazı temizlemeyi hedeflediğini söyledi. Aşağıda temsili resimde görüldüğü gibi, bugün uzayda büyük bir çöplük var. Birkaç gramdan, birkaç tona kadar değişen ağırlıkta 100 milyondan fazla uzay enkaz parçasından bahsediliyor. Bunların dünyanın etrafında saatte 17.500 mil hızla döndüğü belirtiliyor.

Bu açıdan bakıldığında Çinlilerin Shijian-21 uydusu yararlı gibi düşünülebilir ama Amerikalılar "robotik bir kol"a sahip olan bu uydu için "uyduları yakalama ve ezme kabiliyetine sahip" tanımı yapıyorlar.

ABD Uzay Komutanlığı Komutanı Hava Kuvvetleri Komutanı General James Dickinson nisan ayında Amerikan Kongre'sinde yaptığı konuşmada, Shijian-21 gibi uzay araçlarının Çin'in "uzay ve uzay saldırı sistemleri aracılığıyla uzay üstünlüğü" arama çabasının bir parçası olduğunu söyledi [11].

HiperSonik füzeler

The Financial Times'ın 17 Ekim Pazar günkü haberine göre, Çin 2 ay önce nükleer yetenekli bir hipersonik silahı test etti. Çin'in ağustos ayında fırlattığı Long March isimli rokette bu hipersonik araç da vardı ve hedefini 40 km kadar ıskaladı. Çin'in bu teknolojik ilerlemesinin ABD'li yetkilileri şaşırttığı ve alarma geçirdiği kaydediliyor [12].

Hipersonik silahlar bir sonraki silah teknolojisi olarak görülüyor. Çin, Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri aktif olarak hipersonik araçlar geliştiriyor ve test ediyor. Bu tür silahlar için yüksek manevra kabiliyeti ve ses hızından 5-10 kat arası daha hızlı uçmaktan bahsediliyor. Bu nedenle izlenmeleri ve engellenebilmeleri, öngörülebilir yörüngeleri takip eden kıtalararası balistik füzelere göre daha zor.

Ve tabii ki siber saldırılar

14 Ocak'ta Ukrayna devlet sitelerine saldırı yapıldı [13]. 70 devlet sitesinin yok olduğu saldırı sanki fidye saldırısı gibi gözüküyordu. Saldırıda açıkları kullanılan Microsoft konuyu inceledi ve fidye saldırısı yerine tüm veri tabanlarını ve yazılımları yok etmeye yönelik olduğunu tespit etti. Microsoft düzeltilmek istendiğinde, sunucuyu yok edeceğini söylemişti ama Ukrayna devleti bu konuda bilgi vermiyor, düzeldi diyor.

2007 yılında Estonya'daki bir Sovyet savaş anıtının kaldırılması kararı, ülkeye 4 gün internet kesintisi olarak dönmüştü. Botnetlerle yapılan saldırı ülkenin bankacılık ve ticaretine ağır darbe vurmuştu. Bu önemli bir örnek olarak bilinir.

Ayrıca İran nükleer zenginleştirme tesislerine yapılan Stuxnet saldırısı da benzer bir savaş durumudur.

Son söz

Bu yazıda insanımsı robotlar, sinek büyüklüğünde dronelar gibi alışılageldik silahlardan bahsetmedik bile. Sadece şunu belirtmeye çalışıyoruz: Dünya başka bir noktaya giderken, biz hâlâ çekişmeler içindeyiz. "Yanlış yere yapılan havalimanının dünyanın en büyük havalimanı olarak sunulması" ya da "yerli diye sunulan yerli olmayan şeyler" gibi konular ancak kendi kendimizi kandırmak oluyor. Kafanızı kaldırıp bir bakın yahu.



[1] Why NATO Has Become a Flash Point With Russia in Ukraine<

[2] Türkiye komutasındaki NATO kuvveti Rusya'ya karşı harekete geçiyor

[3] Kanada, Türkiye'ye Drone Teknolojisi Satışlarını Askıya Aldı

[4] Systematic data analysis reveals false vessel tracks

[5] Positions of Two NATO Ships Were Falsified Near Russian Black Sea Naval Basen

[6] Kaos Bölgelerinde "Hayalet Gemi" Aldatmacası

[7] Türk Malı AIS Başarıyla Denendi ama İhalede Şansı Yok-1

[8] ABD, İngiltere, Çin ve Rusya, Sualtında Avantaj Elde Etmek için İnsansız Araçlar Yapıyor

[9] CIA, Havana Sendromu' Saldırılarıyla Karşı Karşıya

[10] Çin ve Rusya Elektronikleri Durduracak' Süper EMP Bombaları Üretiyor

[11] Shijian-21: Uydu Kırıcı mı Yoksa Uzay Enkazı Temizleyici mi?

[12] China tests new space capability with hypersonic missile

[13] Ukrayna Kamu Kurumlarına Yapılan, Fidye Saldırısı Görünümlü Yıkıcı Bir Saldırıymış