Füsun Sarp Nebil

13 Şubat 2019

Netflix Türkiye Sözcüsü: Türkiye’nin henüz anlatılmamış çok hikâyesi var

"Türkiye’deki üyelerimizin izleme alışkanlıklarına dair ilginç verilere sahibiz"

Dünya genelinde milyonlarca takipçisi olan ve son dönemde ürettiği orijinal içerikleriyle dikkat çeken Netflix, Türkiye’ye  ilk olarak 2016 sonunda Türkçe’ye çevrilmiş içerik ve Türk film/dizileriyle geldi. Aradan geçen süreçte Netflix’in ilk Türk yapımı olan dizisi Hakan: Muhafız 190 ülkede aynı anda izleyici ile buluştu ve ilk ayında 10 milyondan fazla izlendi.

Netflix Türkiye Sözcüsü Artanç Savaş, Türkiye’ye dair hedeflerinin orijinal yapımların sayısını artırmak olduğunu söylüyor. Ve ekliyor:

“Türkiye’nin henüz anlatılmamış çok hikâyesi var.”

Artanç Savaş ile Netflix’in Türkiye planlarını ve Türk izleyicisinin profilini konuştuk:

Git gide yükselen bir alışkanlık TV’lerin terk edilmesi ve internet bazlı TV yayınlarının seyredilmesi şeklinde gelişiyor. Bu trend içinde Netflix olarak sizin bir farkınız var mıdır?

Netflix’in getirdiği en büyük yeniliklerden biri, tercih özgürlüğünü kullanıcılara vermesi. Üyelerimiz diledikleri yapımı, diledikleri zamanda, diledikleri yer ve cihazda reklamsız bir şekilde izleyebiliyor.

Dizilerimizin tüm bölümlerini aynı anda yayınlıyoruz. Böylece üyelerimizin sevdikleri yapımın bir sonraki bölümünü izlemek için günlerce beklemeleri gerekmiyor. Kaç bölüm izleyeceklerine kendi keyiflerine ve programlarına göre karar veriyorlar.

Ayrıca üyelerimiz her Netflix hesabında beş ayrı profile kadar açarak kişiselleştirilebilir bir deneyim yaşayabiliyor. Örneğin eşiniz ve siz farklı beğenilere sahipseniz, kendi profillerinizi oluşturabiliyor ve izleme alışkanlıklarınıza göre şekillendirilen içerik önerileriyle beğeneceğiniz yeni yapımları hızla keşfedebiliyorsunuz.

Benzer şekilde çocuğunuz için de ayrı bir profil oluşturarak, onun kendi yaş grubuna uygun, güvenli içerikleri izlemesini sağlayabiliyorsunuz. Sunduğumuz ebeveyn kontrolleri sayesinde çocuğunuz yalnızca sizin uygun gördüğünüz içeriklere ulaşıyor.

Türkiye'ye geleli 2 buçuk yıl oldu.. Acaba bu sürede neler oldu? Türk izleyicisi sizi sevdi mi? Daha önce Türk izleyiniz var mıydı? Şimdi bu arttı mı?

Türkiye’de gördüğümüz ilgiden oldukça memnunuz. Geçtiğimiz iki buçuk yılda üyelerimizle özel bir bağ kurmayı başardığımızı düşünüyoruz. Hedefimizse ilk günden bu yana aynı: Üyelerimizin hayatına daha fazla mutluluk katmak. Bunu sağlayabilmek için hem teknoloji hem de içerik alanında yatırım yapmaya devam ediyoruz.

Tabii izleyicilerimizin sayısı hızla artarken, üyelerimize sunduğumuz dizi, film, belgesel ve şov programlarının sayısı da eş zamanlı olarak artıyor. Eylül 2016’dan bu yana Türkiye’deki içeriklerimizin sayısı yüzde 350 oranında arttı.

İnternet üzerinden seyretmek daha pek çok insana uzak gelebiliyor. Hazır bir TV yayını varken, internet gibi küçük bir ekrandan seyretmek diye düşünülüyor. Bu dar boğazı aşmak için bir şey yapıyor musunuz? Ya da seyirciniz yeterli geliyor mu? (mesela apple Tv gibi cihazlara yönelik kampanya vs demek istedim)

Eğlence tüketim alışkanlıkları değişiyor. Bunun ana nedeni, internet ekosisteminin genişlemesi. Dünya genelinde internet bağlantı hızları ve bununla bağlantılı olarak akıllı cihaz kullanımı artıyor. Bu artış, Netflix gibi internet üzerinden eğlence imkanı sunan servislerin gelişmesine imkan sağlıyor.

Böylece kontrol tüketiciye geçiyor ve kişiselleştirilmiş bir eğlence deneyimini istenilen yer ve zamanda yaşamak mümkün hale geliyor. Dünyanın önde gelen lineer televizyon kanallarının da kendi uygulamalarını geliştirerek zamanın ruhunu yakalamaya çalıştığını görüyoruz.

Diğer yandan Netflix, akıllı televizyonlar, bilgisayarlar, televizyon ve tablet gibi mobil cihazlar, DVD ve Blu-ray oynatıcılar, alıcı kutuları ve ev sinema sistemleri gibi Netflix uygulamasını destekleyen internet bağlantılı tüm cihazlardan izlenebiliyor. Çevrimdışı olduğunuz anlarda ise önceden cihazınıza indirdiğiniz Netflix dizi, film veya programlarını izleyebiliyorsunuz.

Netflix'in Türkiye'de dizi çekmeye başladığını görüyoruz. Buraya yönelik felsefeniz nedir? Neler yatırım yapıyorsunuz? Bütçeniz nedir?

Türkiye’nin henüz anlatılmamış çok hikayesi var. Doğru şekilde aktarıldığında dünyanın bu hikayeleri izlemek için sıraya gireceğine inanıyoruz. Bu nedenle Türkiye’de daha fazla yatırım yaparak orijinal yapımlarımızın sayısını artırmak öncelikli hedeflerimiz arasında. Yatırım yapacağımız yapımları seçerken, anlatacağımız hikayenin yerel unsurlar içermesine, yerel kültürü yansıtmasına önem veriyoruz ve yerel içeriklerin global hikayelere dönüşmesine aracılık ediyoruz. Türkiye’deki ilk orijinal dizimiz Hakan: Muhafız'ın elde ettiği başarının ardından başrolünde Beren Saat’in yer alacağı ikinci orijinal dizimiz için de çalışmaya başladık. 

Hakan: Muhafız’ın (The Protector) izlenme oranı nasıldı?

Hakan: Muhafız, aynı anda 190 ülkede, pek çok farklı dildeki altyazı ve dublaj seçenekleriyle izleyicilere sunuldu ve daha ilk ayında 10 milyonun üzerinde izleyiciye ulaştı. Dizi, Ortadoğu’dan Güney Amerika’ya, ABD’den Avrupa’ya dünyanın dört bir yanında ilgi görüyor ve izleyicilerin sayısı artmaya devam ediyor. Bizi mutlu eden diğer nokta ise Hakan’ın hikayesi üzerinden İstanbul’un hem modern yüzünü hem de kültürel ve tarihi zenginliklerini dünyaya bir kez daha gösterme imkanı yakalamış olmamız. İstanbul, ilk orijinal dizimizin odağında yer alıyor ve farklı ülkelerdeki üyelerimizin bu muhteşem şehre daha fazla ilgi duymasını sağladığımıza inanıyoruz.

Burada araştırma yaptırdınız mı? Türk seyircisi neleri seyrediyor? Ya da ne kadar seyrediyor?

Türkiye’deki izleme trendleri diğer ülkelerle büyük benzerlik gösteriyor. Çünkü iyi hikayeler, doğru şekilde anlatıldıklarında, coğrafi sınırların ötesine geçerek dünyanın her yanındaki izleyicilere ulaşabiliyor. Türkiye’den çıkan Hakan: Muhafız, İspanyol yapımı La Casa de Papel, İngiliz yapımı Black Mirror, Alman dizisi Dark veya ABD’den çıkan Stranger Things’in elde ettiği global başarı bunun bir göstergesi.

Diğer yandan Türkiye’deki üyelerimizin izleme alışkanlıklarına dair ilginç verilere sahibiz. Örneğin üyelerimizin yüzde 77’si yalnızca evde değil toplu taşımada veya seyahat halindeyken de Netflix izlediğini söylüyor. En çok Netflix izlediğimiz toplu taşıma aracı otobüs, hatta bu alanda dünyada birinciyiz. Seyahat öncesi Netflix yapımlarını mobil cihazlarına indirerek uçaktayken en sevdikleri yapımları izleyen üyelerimizin sayısı da hızla artıyor. Hatta üyelerimizin yüzde 7’si tuvaletteyken bile sevdikleri Netflix yapımlarını izlemekten vazgeçmiyor!

Türk izleyicisi size taleplerini iletiyor mu? İlettikleri talepler nelerdir?

Dünyanın en iyi hikayelerini, en kaliteli ve kesintisiz biçimde üyelerimize ulaştırmak için çalışıyoruz. Bu noktada başarı ölçütümüz üyelerimizin hayatına kattığımız mutluluk. Dolayısıyla görüşleri bizim için çok değerli. Gerek yüz yüze gerekse müşteri hizmetleri veya sosyal medya yoluyla aldığımız tüm talep ve yorumları tek tek inceleyip kendimizi geliştirmeye ve daha iyi bir deneyim sunmaya çalışıyoruz.

Türkiye'den size içerik satmak ya da dizi çekmek için başvuru geliyor mu? Bunları nasıl karşılıyorsunuz? Ya da başvuru yapmak isteyen nereye başvurabilir?

Türkiye’de çekilen dizi ve filmler dünyanın en iyileri arasında. Kendi orijinal yapımlarımızın yanı sıra haklarını satın alarak dünyaya taşıdığımız çok sayıda Türkçe yapım var. Kurt Seyit ve Şura, Ezel, Diriliş: Ertuğrul, Çalıkuşu ve Leyla ile Mecnun bunlardan yalnızca birkaçı. Neredeyse her gün, bu yapımları izleyerek Türk kültürüne ilgi duymaya başlayan ve hatta Türkiye’yi ziyaret etmeye karar veren üyelerimizden mesajlar alıyoruz. Türkiye’nin tanıtımına katkı sağlamak bizi mutlu ediyor.

RTÜK'ün son yönetmeliği konusunda ne düşünüyorsunuz?

Türkiye bizim için çok önemli bir pazar. Gelişmeleri yakından takip ediyoruz.