Erol Anar

06 Ağustos 2013

Amazon ormanları efsaneleri

Brasilia Üniversitesi’nden dilbilimci Aryon Rodrigues’e göre, sadece Amazonlar bölgesinde yaklaşık 240 farklı dil konuşuluyor. Brezilya hükümetine göre ise, bu sayı 274. Amazon ormanları, beş buçuk milyon km²’lik bir alana sahip ve dokuz ülkeye yayılıyor

 

Nice gizemli ve büyülü efsaneler dolaşır Amazon ormanlarının siyahi yeşile çalan karanlık derinliklerinde. Binlerce yıllık bir geçmişe sahip olan bu efsanelerin bir kısmı zamanın karanlık yanında sonsuzluğa karışmış, bir kısmı ise kulaktan kulağa aktarılarak günümüze kadar ulaşmıştır.

Bu efsaneler, yağmur ormanlarının özgür çocukları olan yerli halklar tarafından yaratılmıştır ve gizemli bir derinliğe sahiptir. “Sömürgecilerin beyaz kulakları”  onları tam anlamıyla duyamaz ve kavrayamaz.

Tarihçiler, 1500 yılından önce Brezilya’da üç-dört milyon yerlinin yaşadığını tahmin ediyorlar. O zamanlar, bu ormanlarda binden fazla değişik etnik gruptan yerlinin olduğu dile getiriliyor. Oysa bugün, Brezilya hükümetine göre, bu ülkede soykırımdan geriye, yaşayan 305 etnik yapıya mensup yaklaşık 900 bin yerli kaldı. 

Brasilia Üniversitesi’nden dilbilimci Aryon Rodrigues’e göre, sadece Amazonlar bölgesinde yaklaşık 240 farklı dil konuşuluyor. Brezilya hükümetine göre ise, bu sayı 274. Amazon ormanları,  beş buçuk milyon km²’lik bir alana sahip ve dokuz ülkeye yayılıyor.

Bazen efsaneler, gerçeklerden güçlüdür

Bu yazımda sayısız efsaneden birkaç örnek vermek istiyorum. Bu efsaneler, binlerce yıllık yerli kültürlerinin ormanın derinliklerinde saklı kültürlerinin ürünleri olarak ortaya çıkmıştır. Bunlar, yerlilerin naturel ve doğa ile tam uyumlu yaşamlarının simgeleridir. Bütün mitolojilerde olduğu gibi bu mitolojik efsanelerde de iyi ve kötü tanrılar ile çeşitli figürler yer almaktadır. Yerli kültürü düşündüğümüzden çok daha zengin ve derindir.

Amazonia eyaletinin başkenti Manaus’tan arkadaşım Lua Batalha, Amazonlar Federal Űniversitesi’nde master yapıyor. Kendisi orman mühendisi. Ona bu konudaki fikrini sorduğumda bana şunları söyledi: “Formasyonum olan orman mühendisliği, bu orman efsanelerini dinlememe, zevk almama engel olmadı. Hatta halen gerçek olduğuna inandığım bazı efsaneler de var. Kent kültürüne sahip olan, ormana yabancı bir insan, bu yerli kültürünü anlayamaz. Anlamak için, en azından bir süre ormanda yerliler ile birlikte yaşamak gerekir.  Bu efsaneler, ormanın ruhu ile yerlilerin binlerce yıllık yaşamının bütünleşmesi sonucu ortaya çıkmıştır.”

Ormanın ruhundan süzülen efsaneler

 

 

O Boto: Amazonların tatlı su nehirler bölgesinde yaşayan bir memelidir. Boto, hep bembeyaz giysiler ve şapka ile dolaşır.

O Curipira: Ormanın ve hayvanların koruyucusudur. O, oldukça kısa boylu, kızıl uzun saçlı bir karakterdir. Ȍzellikle avcı ve odunculara karşı ormanı ve içinde yaşayanları korur. Derler ki Curipira, görünmez olma gücüne sahiptir.

O Mona: Tupi-Guarani dilinde konuşan kabilelerin dünyanın, varlıkların, yerin ve göğün yaratıcısı olarak gördükleri tanrıdır. Temsil ettikleriyle Hristiyanların tanrısına benzer.

O Boitatá: Ormanda kıvılcımlar saçarak ilerleyen ateşten bir yılandır. Öldüğünde karnından çıkan bir ışık, rüzgar tarafından taşınarak ve her yeri aydınlatarak ormanda dolaşır.

O Cairara: Bororo kabilesinde bilgin şişman bir büyücü vardır. Bu büyücü şişman olduğu için çok üzgündür. Bir gün maymunların yediği bir bitkiden, çay yaparak içer. Sonuçta maymunlar kadar ince olur, zayıflar, fakat arkasından bir de kuyruk çıkmıştır. Bugün kuyruklu, bilgin bir kişi olarak ormanın derinliklerinde dolaşır.  

O Jurupari: Guarani mitolojisinde bir tanrıdır. İblis (diabo) ya da kötü ruh olarak tanımlanır. Bunun ötesinde Jurupari ismi, Tupi yerlilerine göre bir efsanedir. Jurupari, kuzeybatı Amazon yerlileri arasında flütlerle yapılan ve sadece erkeklerin katıldığı bir ritüeldir aynı zamanda. Yerliler arasında, onun  bazen çok acımasız ve kindar bir yüz ifadesiyle çarpık ağzıyla gülen korkunç bir yerli beyaz karışımı melez olarak görüldüğü söylenir.

A Lara: Amazon nehrinde yaşayan, deri rengi kahverengi, uzun saçlı ve yeşil gözlü bir denizkızıdır.

Şair Olava Bilac, bir şiirinde Lara’yı şöyle anlatır:

“Çok güzel ve nadir bir kadın yaşıyor içimde

bir nehir gibi

Gümüş gibi köpüren pullarıyla

altın saçlı Lara...”

 

Bunların dışında sayısız orman efsanesi vardır. Balta girmemiş yeşil karanlık, üzerinde nice güneşin doğup battığı Amazon ormanlarından binlerce yılın sakinliğiyle süzülerek gelen ve Amazon nehrini oluşturan ona ruh veren efsanelerdir.

Efsaneler, bazen gerçeklerden uzun ömürlüdür.

Twitter: @erolanar