Eren Topçu

09 Eylül 2015

Yoga nedir, ne değildir?

'Kendini mükemmelleştirme çalışmasıdır yoga ya da tüm yaşam yogadır'

Önce ne varlık vardı ne de yokluk, ne hava vardı ne de ötedeki gökyüzü, neydi onu saran? Neredeydi? Kimin himayesindeydi?

Orada mıydı, derinliklerine ulaşılamaz engin Umman? Ölüm de yoktu o zaman, ölümsüzlük de. Geceye ya da gündüze ait olan herhangi bir belirti yoktu, Tek olan soluk olmadan soluyordu kendi iç gücüyle, bundan başka da hiçbir şey yoktu.

Karanlık vardı, her şeyi saran bir karanlık ve her şey ayrışmamış haldeki Ummandı o zaman; boşluğun sakladığı O, gayrete geldi ve var oldu.

Başlangıçta ilahi aşk meydana geldi, Tin’in ilksel tohum hücresini oluşturdu, Rişiler içlerinde araştırma yaparak keşfettiler varlığın yokluktaki bağlantısını.

Belli belirsiz bir çizgi varlığı gayri varlıktan kesip ayırdı...

(Rig-Veda 10:129)

Yoga ‘yuj’ kökünden gelen bir kelimedir. ‘Yuj’ entegre etmek, tümleştirmek, birleştirmek anlamlarına gelir. Ancak bugünlerde yoga da bölünmeden nasibini alıyor. Yoga eğitimi camiası yaklaşık iki yıldır bir cendereden geçiyor; devlet tasdiki.

Yogayı manevi bir çalışma olmaktan çıkarmak ve bir fizik egzersiz olarak tanımlamak amacıyla başlatılan çaba Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı ‘Herkes İçin Spor’ (HİS) Fedrasyonu’nun kurulmasıyla faaliyete geçirilmişti.

Yoga eğitmenliği tüm dünyada başlıca iki merkez tarafından belirlenmiş standartları tamamlamak koşuluyla onaylanır ve eğitmenler bu kurumların yeterlilik belgesiyle yetkilendirilir. Yogayı yasaklamış belli ülkeler dışında dünyanın her yerinde bu yetkilendirme geçerlidir.

Hükümet bu yetkilendirmeyi devre dışı bırakarak HİS tarafından verilecek 1000TL’lik yeni bir eğitim sonucu yoga eğitmenlerini ‘antrenör’ olarak atamaya karar vermişti. Eğitimi kimin vereceğinden standartların nasıl oluşturulacağına kadar pek çok sorun vardı. Bunu takiben yoga camiasına emeği geçmiş pek çok eğitmen ve kurum sahibinin özverili çabalarıyla camianın da toplantılara katılımı sağlandı. Mümkün olan azami paydada anlaşıldı. Sonrasında eğitimler başladı ve pek çok eğitmen devlet tarafından ‘antrenör’ olarak onaylandı.

Henüz tamamlanan bu sürecin hemen ardından şimdi de HİS tarafından yeni bir talimatname hazırlandı.

Yoga merkezlerinin standart ve şartlarının belirlendiği bu talimatnameye göre, Buda heykeli, tütsü, mantralar ve ‘ilahiler’ gibi öğeler kapatılma sebebi sayılacak. Yoga merkezlerinde dini obje, resim ve heykel bulunamayacak, farklı dinlere özgü ilahi müzikler çalınamayacak. Bir de ‘farklı din’ konusu var ki HİS Teknik Kurul Başkanı Süleyman Gönülateş şöyle söylüyor: “Farklı dinlerden kastımız, İslamiyet dahil tüm dinler. Dini semboller salonlara girdiğinde misyonerlik, siyaset başlıyor. Yoga da spor ise dinle ilişkili hiçbir şey bulunmamalı. Haç gibi belirgin objeleri görmek istemiyoruz.”

2004’ten bu yana yoga çalışması yapıyorum, 2008’den bu yana işimin yanı sıra yoga eğitmenliği de yaptım, şahsen herhangi bir yoga stüdyosunda haç ve benzeri objelere rastladığımı hatırlamıyorum, çünkü yoganın böylesi bir sembolü yoktur, yoganın ilahisi de yoktur.
Kastedilen OM simgesi olsa gerek ki OM dini bir sembol değildir.

Hal böyleyken sembol nedir, ilahi nedir, din nedir, yoga nedir ve ne değildir; sanıyorum bunların üzerinden geçmek iyi olur.

 
OM nedir?


 
Yaradılış ve evrenin oluşumundan önce; başlangıçta var olan ses OM’un Sanskritçedeki karşılığından ibarettir. Latin alfabesindeki OMega harfinin (Ω ω Ѡ) oluşu da aynı çıkıştan mütevellittir; OHM gibi bir tınlaşımdır (rezonans) ve sestir OM (ॐ), yani fizik bir olgudur, yaşamın ön koşulu oksijenden tutun, parçacık fiziğine kadar sonsuzluk ve evrimsel döngüden tutun akım analizine kadar bilimde de bu simgenin Latin karşılığı kullanılır.

 

İlahi nedir?

 

İlahi, Allah'ı veya çeşitli kutsal kişi ya da varlıkları övmek amacıyla bestelenen sözlü dinî şarkılara denir. 

İlahi kelimesi Arapça kökenli bir kelimedir ve "Ey Tanrım!" anlamına gelir.

Hindistan’ın en eski yazılı kayıtları olan Vedalardan sonra gelişen yoga çıkışlı dinlerde ilahi söylenir. Bunun dışında genişçe bir Hint müziği kültürü vardır ki dinsel öğeler içeren İngilizce parçalardan farksızdır. Bu müziklerin hangisinin ilahi, hangisinin egzotik dolunay partilerinde çalınmak için mikslendiğinin ayrımını kim yapacak?

Kaldı ki aynı yüceliği öven söylemin neresi kötü olabilir ve müziği yasaklamak nasıl bir zihniyete hizmet eder?

 

Din nedir?

 

Arapça  kökenli bir sözcük olan din sözcüğü, köken itibariyle "yol, hüküm, mükafat" gibi anlamlara sahiptir.

Yoga bir inanç sistemi ve de insanın kendi hakikatine ulaşması için bir yol ise de önce burada dinden ayrılır.

Yoga ne bir ödül ne de bir ceza vaat etmez. Tek koşulu içtenliktir yoganın, tek kazancı deneyimleyebildiğiniz tek kaybı deneyimleyemediğiniz kadardır.

Din anlam olarak; “genellikle doğaüstü, kutsal ve ahlaki öğeler taşıyan, çeşitli ayin, uygulama, değer ve kurumlara sahip inançlar ve ibadetler  bütünü.” diye geçer.

Yoga doğanın altı ve üstü ötesi ve berisi ile değil, hiç birini diğerinden bölmeden tümüyle ilgilenir. Körü körüne bir kabulü olmadığı gibi reddi de yoktur, bu yönüyle hayli bilimseldir. Tüm kusurları ve tamamlanmamışlığıyla varoluşun tamamı kendi koşullarında kutsaldır yoga çalışmasında; dolayısıyla ahlaki bir önermesi yoktur, zorunlu bir ayin ve de uygulaması yoktur. İçtenlik ve yalansızlık, insana dolayısıyla kendine de zarar vermemek ve koşulsuz hizmet etmek gibi az sayıda temel kuralı vardır.

 

Yoga ne değildir?

 

Böylelikle Hinduizm ve Budizm yoga çıkışlı dinlerse de, yoga bir din değildir. Dinler öncesinden beri var olan bir çalışmadır ve dinlerin öncesi ve ötesiyle ve mutlak hakikatle ilgilenir.

Yoga bir felsefe de değildir. Zihni ve düşünceyi yüceltmez, zihni bir bilme aygıtı değil bilgiyi düzenleme aygıtı; düşünceyi hakikat değil bir yansıma olarak görür ve ikisini de mutlak hakikate ulaşmak için değerlendirir ve eğitir.

Yoga bir bilgidir ama bilgilenme çalışması değildir, bilginin kaynağı ile ilgilenir. Hedefi nihai değildir, sonsuzlukla ilgilenir. Sabit ve mutlak bir doğruyu benimsemez, ulaşılan her yere ve var olan her şeye kabul, yer ve yaşam vererek sonsuza doğru araştırır.

Yoga ne akrobasi, ne jimnastik, ne aerobik ne de esneklik değildir, şayet öyle olsaydı bugünün yogileri Rus jimnastikçiler ve sirk akrobatları olurlardı.

Yoga bir spor da değildir. Daha diri bir beden, daha genç bir görünüş, daha esnek bir beden, daha uzun bir cinsel yaşam, daha güçlü bir performansla ilgilenmez. Bilakis yoga, güzelliği içselleştirmeyi, esnekliği oluş şekline yaymayı, gücü iradeye çevirmeyi amaçlar. Bunun sonucu gelen her şey çalışmanın vaadi değil bireye özgü sonucu ve seçimidir.

Yoga sosyal bir aktivite de değildir, bilakis son derece bireysel bir çalışmadır.

 

Yoga nedir?

 

Yoga farkındalık yoluyla bilinçlenme çalışmasıdır. Din değilse de tabii ki bir inanç sistemidir. Varlığı M.Ö 5000 yıl öncesine kadar dayanır. Ağızdan ağıza geçirilmiş bu geleneğin yazılı kayıtları en eskisi M.Ö 1500 yılına tarihlenen RigVeda olmak üzere Vedalar, ve sonrasında Upanishadlardır. İndus Vadisinde dinler öncesinden bu yana ‘yaşama bilimi’ olarak uygulanan bir gelenektir yoga.

Yaşanması temin edilebilir ve gözle görülebilir vaadi, yalnızca bütünleşik bir zihinsel, duygusal ve fiziksel sağlıktır.

Arayışı ise yalnızca her insan için potansiyel olarak yegâne eşit şey olan tinsel varlığın uyanışıdır.

Sanıldığının aksine çok tanrılı değil tek merkezlidir yoga. Adına ister Allah, ister God, ister Kutsal Ruh, ister Yüce Bilinç, ister Evrensel Zeka deyin, yoga insanın öz varlığı ve kendi bütünlüğü yoluyla varlık sebebiyle tanışmasını amaçlar, insan varlığının her katmanında ve hücresinde onu arar. Bunun dışındaki tanrılar metaforiktir ve astrofizik ve evrensel kuvvetleri simgeler.

Yoga öğretisine göre insan evrim basamağında kendisinden önce yer alan tüm canlılara ait katmanları ve ötesini barındırır. Mineral, hayvansal, zihinsel ve tinsel katmanlardır bunlar.

Yoga çalışması tüm bu katmanların merkezi tinsel varlığın etrafında birleştirilmesini ve bu bütünlük nihayetinde özgürleşmesini amaçlar.

Yoga çalışması yalnızca mat üzerinde yapılmaz, yaşamın her anında, insanın her davranışı, düşünme ve duygulanma şekli üzerinde içten bir seyirle yalnızca kendisi üzerinden, seçimler ve düzeltmeler ile yapacağı bireysel bir çalışmadır yoga. Teklifi vardır, yönlendirmesi vardır, reçetesi yoktur.

 

Belki de insan en çok kendisinden korkar

 

Nihayetinde içtenlik şart olan bu çalışma, mutlak hakikat yoluyla bedensel, duygusal, zihinsel ve hatta manevi olanın ötesinde bir bilince ve hakikate dokunarak insan doğasını dönüştürmek, iyileştirmek ve yüceltmek için yapılır.

Aslında Sri Aurobindo’nun deyişiyle kısaca ‘Kendini mükemmelleştirme çalışması’dır yoga ve “Tüm yaşam yogadır”.

Konforunu ve gücünü alaşağı edebilecek somut ve soyut her şeyden ölesiye korkan insan için değildir belki de bu çalışma, çünkü kendisiyle yüzleşmekten korkar insan, hakikat çoğu zaman tehditkâr gelir hakikat ona. Ancak yalan üzerine kurulu ‘her şey’ uzun sürse de sürelidir; bu sebeple er ya da geç üzerinden yalan temizlendiğinde güneş gibi parlayan yalnızca hakikat kalacaktır.

Dolayısıyla çok zor olan bu bireysel çalışmanın dinselleştirilmiş putlarından korkmak belki de gereksizdir. Çünkü bazen yalnızca açılır kapılar, kapanmaz; ‘başka’ bir şey aramaya başlamış kişi buna bir yoga sınıfında varamayacağı gibi yoga sınıfsız da bundan uzaklaşamaz.

Yine de HİS’in talimatnamesine teşekkür etmeliyiz diye düşünüyorum; yoga gibi geniş ve katman katman bir çalışmanın üzerinden şekilsel ve yüzeysel ritüellerin ağırlığını çekerek onu daha da yalınca hakikate davet ettiğini için.