Erdoğan Sağlam

17 Aralık 2020

Vergide uzlaşmaya yeniden işlerlik kazandırılmalı, kısmî uzlaşma pratiği geliştirilmelidir

Mükelleflere tavsiyem, kısmî uzlaşma haklarının farkında olmaları ve eğer kısmî uzlaşmayı istiyorlarsa uzlaşma komisyonlarını buna zorlamalarıdır

Vergide "uzlaşma" müessesesi, mükellef ile idare arasındaki anlaşmazlığın yargıya intikal etmeden idari aşamada çözülmesini sağlayan barışçıl bir düzenleme.

Uzun süre başarı ile uygulanan bu müessese, kamu tarafındaki "Devlet mükellefle pazarlık yapmaz!" şeklindeki katı yaklaşımların ve basına yansıyan bazı haberler nedeniyle kamu görevlileri hakkında oluşan haksız kanaatlerin yarattığı rahatsızlıklar dolayısıyla maalesef etkinliğini kaybetti. Yakın geçmişte yazılı olmayan bir talimat ile götürü (standart) bir uygulamaya geçildi. Şu andaki uygulama vergi aslında indirim yapılmaması, cezanın ise yüzde 20'sinin alınması (yüzde 80'inin silinmesi) yönünde. Gecikme faizi uzlaşma kapsamında olmadığından uzlaşılan vergi tutarı üzerinden hesaplanıyor. Usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları ise uzlaşma kapsamında değil.

Bu standart uygulama eşitlik ilkesi açısından savunulsa da, bilmeyerek de olsa sahte belge kullanan mükellefle amortismanı yanlış hesaplayan mükellefi aynı kefeye koyuyor.[1] Bu müessesse geçmişte çok başarılı bir şekilde uygulandı ve birçok anlaşmazlık yargıya gitmeden çözüldü. Hem mükellef hem de idare bu olanaktan yarar sağladı. Diğer yandan yargının iş yükü hafifledi.

Mükellefin idare ile uzlaşma görüşmesi yapması devletin mükellefle pazarlık yapması şeklinde değerlendirilmemeli, bu çok haksız bir yaklaşım…

Maliye Bakanlığının başarılı uzlaşma pratiği gümrük vergileri için de ilham verdi, bugün gümrük vergilerinde de uzlaşmak mümkün.

Kaç tür uzlaşma var?

İki tür uzlaşma var.

"Tarhiyat öncesi uzlaşma", Vergi Denetim Kurulu bünyesinde yapılıyor. Yani inceleme tamamlandıktan sonra, tarhiyat öncesi uzlaşma talep edilmişse rapor vergi dairesine gönderilmeden önce mükellef uzlaşmaya davet ediliyor. Uzlaşma gerçekleşir ise uzlaşma tarihi itibariyle vergi kesinleşiyor. Kesinleşen verginin 30 gün içinde ödenmesi gerekiyor. Ödenmezse gecikme zammı uygulanmaya başlıyor.

Tarhiyat öncesi uzlaşma talep edilmemişse vergi inceleme elemanı tarafından düzenlenen rapor, rapor değerlendirme komisyonundan geçtikten sonra vergi dairesine gönderiliyor. Vergi dairesi vergi/ceza ihbarnamesi düzenleyerek mükellefe tebliğ ediyor. Tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde mükellefin dava açma, uzlaşma talep etme veya indirim talebinde bulunma gibi yasal hakları var.

Bu uzlaşma alternatifine "tarhiyat sonrası uzlaşma" diyoruz. Bu uzlaşmaya, tarh edilen verginin tutarına bağlı olarak vergi daireleri, vergi dairesi başkanlıkları, Vergi Daireleri Koordinasyon Uzlaşma Komisyonu veya Merkezi Uzlaşma Komisyonu yetkili. Son iki komisyon Ankara'da Gelir İdaresi Başkanlığı bünyesinde.

Tarhiyat öncesi uzlaşma ile sonrası uzlaşma birbirinin alternatifi, yani mükellef ikisinden birini tercih etmek durumunda.

Şimdi bir örnek üzerinden uzlaşma ile dava alternatifini karşılaştıralım.

Yapılan inceleme sonucunda tespit edilen matrah farkı üzerinden vergi dairesince 500.000 TL vergi tarh edilmiş ve bunun üzerinden 1 kat (500.000 TL) vergi ziyaı cezası kesilmiş olsun.

Yapılan uzlaşma toplantısında, uzlaşma komisyonunun standart tarifeyi uyguladığını ve vergi aslının tamamı ile cezanın yüzde 20'sini önerdiğini ve mükellefin de bu teklifi kabul ettiğini varsayalım.

Bu durumda mükellefin ödeyeceği tutar vergi aslı, uzlaşılan ceza ve gecikme faizinden oluşacaktır. Gecikme faizinin 250.000 TL olduğunu varsayarsak, ödenecek tutar (500.000 + 500.000 x 0,20 + 250.000=) 850.000 TL olacaktır. Uzlaşmanın vaki olması durumunda, uzlaşılan vergi aslı ile vergi ziyaı cezasının yüzde 75'i, uzlaşma tutanağının tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenirse vergi ziyaı cezasının yüzde 25'i de silinecektir. Bu olanaktan yararlanıldığında ödenecek toplam tutar 825.000 TL'ye düşecektir.

Bu mükellef uzlaşmayıp dava açar ve davayı kazanırsa hiçbir ödemede bulunmayacak; davayı kaybederse, gecikme faizinin 300.000 TL'ye çıktığını varsayarsak, toplam (500.000 + 500.000 + 300.000=) 1.300.000 TL ödeyecektir.

Uzlaşma ile ilgili önerilerim

- Uzlaşmada mevcut standart uygulamadan vazgeçilip, bir an önce, eskiden olduğu gibi olayın özelliğine göre uzlaşma inisiyafine geçilmesi gerekir. Mevcut standart/götürü yaklaşım uzlaşmanın ruhuna aykırı… Eğer bu yaklaşımda ısrar edilecekse mükellef ve uzlaşma komisyonlarını boşuna uğraştırmaya gerek yok. Standart tarifeyi yasal düzenleme haline getirin, boşuna uğraşmadığımız gibi ve umutlanmayız da…

- Tarhiyat öncesi uzlaşmada daha pratik bir yöntem benimsenebilir. İnceleme elemanı belli bir aşamaya geldiğinde konuları tespit ettikten sonra, rapor düzenlenmeden önce mükellef uzlaşmaya davet edilebilir. Bu aşamada uzlaşma sağlanırsa, uzlaşılan rakamlar kesinleşir ve inceleme sona erdirilir. Rapor için harcanan emeğe yazık oluyor.

Kısmî uzlaşma pratiği geliştirilmeli

Tarhiyat öncesi uzlaşmada kısmî uzlaşma mümkün. Uzlaşma görüşmeleri sırasında kısmî uzlaşma talebinde bulunulması halinde, tutanağın açıklama bölümünde inceleme raporunda eleştirilen matrah farklarından hangilerinde uzlaşma talep edildiği ve bunlara ilişkin olarak uzlaşılan vergi ve ceza miktarı belirtilmek zorunda…

Kısmî uzlaşma yapılması durumunda, uzlaşma talep edilmeyen veya uzlaşılamayan matrah farkları için gerekli tarhiyat yapılmak üzere inceleme raporu vergi dairesine gönderiliyor.

Tarhiyat sonrası uzlaşmada ise kısmî uzlaşma talebinde bulunulamayacağı düzenlenmişti, ancak bu düzenleme Danıştay tarafından iptal edildi.

Bugün itibariyle her iki uzlaşmada da kısmî uzlaşma mümkün bulunuyor, ancak pratikte maalesef uygulanamıyor.

Mükelleflere tavsiyem, kısmî uzlaşma haklarının farkında olmaları ve eğer kısmî uzlaşmayı istiyorlarsa uzlaşma komisyonlarını buna zorlamalarıdır.

Gelir İdaresi ve Vergi Denetim Kurulundan beklentim ise kısmî uzlaşma taleplerini olumlu değerlendirmeleri yönündedir. Raporların kısmi uzlaşmaya uygun detayda düzenlenmesi ve uzlaşma hazırlıklarının da buna göre yapılması gerekir.

Kısmî uzlaşma her bir tarhiyat konusu itibariyle mümkün olmalıdır.

Konu itibariyle uzlaşmayı uygulamayan toptancı yaklaşım mükellefleri, tarhiyatın haklı olduğunu düşündükleri (yani uzlaşmak istedikleri) kısımlar için de dava açmaya zorluyor. Oysa mükelleflerin yasal hakkı olan kısmî uzlaşma olanağı uygulandığında mükellefler tarh edilen verginin uzlaşmak istedikleri kısımlarını uzlaşabilecek, haksız olduğunu düşündükleri kısımlar içinse dava haklarını kullanabileceklerdir. Bu durumun devletin de lehine sonuç vereceğini düşünüyorum.


[1] Sahte belge düzenleyen veya bilerek kullanan mükellefler uzlaşma hakkından yararlanamıyor. Sahte belge düzenleyen veya bilerek kullanan mükellefler hakkında normalde 1 kat uygulanan vergi ziyaı cezası 3 kat uygulanıyor. Ayrıca hapis cezası istemiyle dava açılması için savcılığa suç duyurusunda bulunuluyor.