Erdoğan Sağlam

16 Nisan 2024

Gıda maddelerinde yorum yoluyla KDV oranı artırılmak isteniyor

Lokanta ve kafe gibi yerlerde satılan gıda maddeleri için yüzde 10 KDV uygulatılmak isteniyorsa, bunun yolu böyle zorlama yorumlarla değil, Cumhurbaşkanı kararı ile oranı artırmaktır. Eğer bu düzenlemede ısrar edilirse iptal edilme olasılığı çok yüksektir.

Değerli okurlar, 16 Nisan 2024 tarihinde saat 13:59’da Gelir İdaresi Başkanlığı web sayfasında kamuoyu ile paylaşılan tebliğ taslağı ile gıda maddelerinin satışında uygulanan KDV oranı hakkında bir tartışma başlatıldı.

Konuya girmeden önce KDV oranlarına ilişkin yasal düzenlemeyi hatırlatmak isterim. 

KDV oranını artırma ve indirim yetkisi Cumhurbaşkanına aittir…

KDV Kanununun 28 inci maddesine göre KDV oranı, vergiye tabi her bir işlem için yüzde 10'dur.

Cumhurbaşkanı bu oranı, dört katına kadar artırmaya, yüzde 1'e kadar indirmeye, bu oranlar dahilinde muhtelif mal ve hizmetler ile bazı malların perakende safhası ve inşaatın yapıldığı arsanın veya konutun vergi değeri ve bulunduğu yeri esas alarak konut teslimleri için farklı vergi oranları tespit etmeye yetkili.

Eskiden bu yetki Bakanlar Kurulundaydı ve bu yetkiye istinaden 24/12/2007 tarihli ve 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile KDV oranları aşağıdaki şekilde belirlenmişti:

- Karara ekli listelerde yer almayan teslim ve hizmetler için yüzde 18 (genel oran)

- Karara ekli (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için yüzde 1 (indirimli oran)

- Karara ekli (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için yüzde 8 (indirimli oran)

Cumhurbaşkanı 10 Temmuz 2023 tarihinde yürürlüğe giren 7346 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile;

− Yüzde 18 olan genel KDV oranını yüzde 20’ye

− Yüzde 8 olan indirimli KDV oranını ise yüzde 10’a yükseltti.

Anlayacağınız mevcut durumda iki indirimli (yüzde 1 ve 10) ve bir de genel (yüzde 20) KDV oranımız var.

Gıda maddeleri için KDV oranı yüzde 1, yeme içme hizmetlerinde ise yüzde 10 olarak uygulanıyor. Buna göre, örneğin bir fırın işletmesinden satın alınan simit için yüzde 1 KDV oranı geçerli iken bu simit bu fırın işletmesinde servis edilerek tüketildiğinde yüzde 10 oranı geçerli oluyor. Çünkü işlem gıda tesliminden çıkıp yiyecek hizmeti sunumuna dönüşüyor. 

Hazine ve Maliye Bakanlığının KDV oranını artırma yetkisi yok!

Hatırlayacaksınız yerel seçimlerden önce Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, KDV oranlarında artış yapılmayacağını açıklamıştı. Bu açıklama, yüzde 1 veya 10 olan indirimli orana tabi bazı mal ve hizmetlerin daha yüksek orana tabi tutulabileceği yönünde bir algıya neden olmuştu.

Çünkü 10 Temmuz 2023 tarihinde “sabun, şampuan, deterjan, dezenfektanlar, ıslak mendil (sabun, deterjan veya solüsyon emdirilmiş olsun olmasın), tuvalet kağıdı, kağıt havlu, kağıt mendil ve peçeteler” için oran değişikliği yapılmadığı halde bu mallar (II) sayılı listeden çıkarılarak bu temizlik ürünlerinin KDV oranı yüzde 10’dan yüzde 20’ye yükseltilmişti.

Benzer bir gelişme beklenmekteydi. Özellikle yüzde 1’e tabi mal ve hizmetlere ilişkin oranın yüzde 10’a çıkarılması sürpriz olmazdı.

Ancak nedense böyle olmadı, belki de Cumhurbaşkanı ikna edilemedi!

Neticede Hazine ve Maliye Bakanlığı bir tebliğ taslağı ile yorum yoluyla gıda maddelerinde KDV oranını dolaylı bir şekilde artırmak istedi.

Tebliğ taslağında özetle, yeme içme hizmeti sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmelerin, kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içeceklere ilaveten, dışarıdan temin ederek işletmelerinde sattıkları KDV oranı yüzde 1 olan gıda ürünleri için de (sadece o gıda ürününü satsalar dahi) yüzde 10 oranında KDV hesaplayacakları açıklamasına yer verildi.

Bu açıklamanın bazı basın ve yayın organları ile sosyal medyada, bazı gıda teslimlerinde KDV oranının yüzde 1’den yüzde 10’a çıkarıldığı şeklinde duyurulması üzerine Bakan Mehmet Şimşek sosyal medya hesabından, Gelir İdaresi Başkanlığı web sayfası üzerinden açıklama yapmak zorunda kaldı.

Özetle;

- Hazırlanan tebliğ taslağı ile KDV oranlarında herhangi bir artış yapılmasının söz konusu olmadığını,

- Tebliğ taslağının uygulamada görülen yanlışların düzeltilmesi ve suistimallerin önlenmesine yönelik hazırlandığını,

- Gıda maddelerinde KDV oranı yüzde 1 iken, yeme içme sektöründe KDV oranının yüzde 10 olduğunu, ancak yeme içme sektöründe bulunan bazı lokantaların oran farklılığını istismar ettiğini ve rekabet eşitliğini bozduğunun tespit edildiğini,

- Lokanta veya kafelerin, yeme içme hizmeti karşılığında yüzde 10 KDV hesaplaması gerekirken, bu hizmet yerine tıpkı bir market gibi et, su, meyve suyu gibi ürünleri satmış göstererek yüzde 1 oranında KDV hesaplayarak fiş veya fatura düzenlediğinin görüldüğünü,

- Bu istismarın önüne geçmek ve bu konudaki tereddütleri gidermek maksadıyla konuya açıklık getiren tebliğ taslağının hazırlandığını ve internet sitesinde yayınlandığını açıkladılar.

Bu açıklamalara şu nedenlerle katılmıyorum:

- Lokanta veya kafeler hizmet sunumu şeklindeki satışlarını gıda malzemeleri satışı şeklinde göstererek suistimal ediyorlarsa, bu işletmeler tespit edilir ve gereği yapılır. Bu maksatla suistimal etmeyenler için de geçerli olacak şekilde KDV oranını yorum yoluyla yükseltmek doğru değildir. 

- Tebliğ taslağında yorum yoluyla gıda maddelerinin lokanta ve kafe gibi işletmelerdeki satışlarında KDV oranı yüzde 10'a yükseltilmektedir. Bununla birlikte, lokanta ve kafelerde yeme içme hizmetlerinde oranın yüzde 10 olarak devam edeceğini, market ve benzeri işletmelerdeki gıda maddeleri satışlarında da yüzde 1 oranının değişmeyeceğini belirtmek isterim.

- Kanunda gıda maddelerinin satışında yüzde 1 oranının uygulanabilmesi için mutlaka market gibi yerlerde satış yapılması gerektiği yönünde bir hüküm yoktur.

- Lokanta ve kafe gibi yerlerde satılan gıda maddeleri için yüzde 10 uygulatılmak isteniyorsa, bunun yolu böyle zorlama yorumlar değil Cumhurbaşkanı kararı ile oranı artırmaktır.

- Eğer bu düzenlemede ısrar edilirse iptal edilme olasılığı çok yüksektir.

- Bu vesileyle KDV oran yapımızın değiştirilmesi gerektiğini, özellikle yüzde 1 ile yüzde 20 arasındaki farkın çok yüksek olduğunu belirtmek isterim. İdeal olan makul bir oranda tek bir oran uygulanmasıdır. Bakanlığın bu oranı tahsilat kaybına da neden olmayacak şekilde belirlemesi çok kolaydır.

Erdoğan Sağlam kimdir?

Erdoğan Sağlam Ankara'da doğdu, ancak nüfusta doğum yeri olarak Çorum görünüyor.

Liseyi İstanbul Maliye Okulu'nda yatılı okudu. Böylece mesleğe çok erken bir giriş yaptı. Ardından Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü'nü bitirdi. Üzerinde lise ve fakülteyi ikincilikle bitirmek gibi bir lanet vardır. En birinci ikincidir.

Üniversiteyi bitirmesinin ardından Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanlığı Kurulu sınavını kazandı. Yedi yıl Hesap Uzmanı olarak çalıştıktan sonra 1994 yılında ayrılarak özel sektöre geçti. Bir yıl süreyle bir şirketler grubunun mali işler direktörlüğünü yaptı.

İzleyen dönemde uluslararası danışmanlık ve denetim şirketlerinden BDO Türkiye'ye (Denet) katıldı. Halen ortak ve yönetim kurulu üyesi olarak faaliyetine devam ediyor. Eşini ve işini çok seviyor.

Başta Vergi Konseyi ve TÜSİAD olmak üzere pek çok mesleki sivil toplum kuruluşunun vergi çalışmalarına katkıda bulunuyor.

2003 -2010 yılları arasında ve 2020 yılında Milliyet gazetesinde, çalışma hayatı boyunca mesleki dergilerde vergisel konularda çok sayıda makalesi yayımlandı. Mayıs 2020'den itibaren T24'te yazmaya başladı.

Teknik bir kitap yazmak istemediği için henüz bir kitabı yok. İleride en azından bir şiir kitabı, bir de polisiye roman yazmak istiyor. Yeminli mali müşavirlik ve bağımsız denetçilik lisanslarına sahiptir.