Emrah Akın

09 Mart 2016

Vergi gelirlerimizde dengesizlik nerede?

Temel problem dolaylı vergi yükümüzün yüksekliği değil; dolaysız vergi gelirlerimizin yeterli düzeyde olmaması.

Vergiler, kamusal giderlerin en sağlam ve güvenilir finansman araçları. Temelde dolaylı ve dolaysız olarak ayrılan vergilerin bireylere de bütçelere de yansımaları farklı.

"KPMG 2015 Yılı Küresel Vergi Oranları Anketi” neler söylüyor?

Yakın zamanda yayımlanan “KPMG 2015 Yılı Küresel Vergi Oranları Anketi*” dünyadaki en son vergileme trendlerine ilişkin oldukça önemli ipuçları veriyor. Birkaç noktanın altını çizelim;

Vergi gelirlerimizin kompozisyonu…
 

Şüphesiz Türkiye için en önemli vergi kaynağı “dolaylı vergiler”. Konuyu 2015 bütçe gerçekleşmeleri üzerinden somutlaştıralım ve 407,4 milyar TL tutarındaki 2015 vergi gelirlerinin kaynağını bir tabloda özetleyelim.  

Tabloya bakınca vergi gelirlerimizin yaklaşık yüzde 60’ının KDV, ÖTV, BSMV ve ÖİV kaynaklı olduğu görülüyor. OECD verilerine göre 2013’te mal ve hizmetler üzerinden alınan vergilerin toplam vergiler içindeki payı Türkiye’de yüzde 46,1; OECD ortalaması ise yüzde 32,7.

Tabloya göre 2015’te Gelir ve Kurumlar Vergisi toplamının toplam vergi gelirlerine oranı yüzde 29’un biraz üzerinde. Bu oranın da yüzde 33’ler düzeyinde olan OECD ortalamasının altında olduğunu belirtmemiz gerekli.

Tüm tabloyu netleştirelim; OECD verilerine göre 2013’te -sosyal güvenlik primleri hariç- toplam vergi gelirlerinin GSYH içindeki payı Türkiye’de yüzde 21,2; OECD ortalaması ise yüzde 25,1 olarak gerçekleşmiş. Özetle vergi sistemimiz yeteri kadar “doğrudan vergi” ve dolayısıyla da “vergi geliri” yaratamıyor ve “mali disiplini” korumanın yolu da kamu harcamalarını kontrolden geçiyor.
 

Ne yapmalı?
 

Sanılanın ve iddia edilenin aksine, Türkiye’de “vergi yükü” çok yüksek değil. OECD verilerine bakarsak, Türkiye vergi yükünün yıllar itibariyle yüzde 24-27 arasında değiştiği görülüyor ve bu oranla Türkiye OECD ülkeleri arasında en düşük vergi yüküne sahip ülkelerden biri. Yine OECD ölçeğinde Türkiye’de dolaylı vergilerin GSYH içindeki ağırlığı da yüzde 12-13 ile OECD ortalaması civarında seyrediyor. Öyleyse sıkıntı nereden kaynaklanıyor? Türkiye’de vergi yapısındaki temel çarpıklık, dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payının yüksekliğinde dikkat çekiyor. Diğer bir anlatımla, temel problem dolaylı vergi yükümüzün yüksekliği değil; dolaysız vergi gelirlerimizin yeterli düzeyde olmaması. Özetle “doğrudan vergi” gelirlerini arttırmaya yönelecek bir vergi politikasına ihtiyacımız var. Bu politikada yol da -KPMG 2015 Küresel Vergi Anketi’nin de işaret ettiği üzere- zaten olmaları gereken seviyelere yakın olan gelir ve kurumlar vergisi oranlarını arttırmaktan değil; kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına almaktan ve vergi tabanını genişletmekten geçiyor. Bu arada bunlar yapılırken, dünyada eşini ve benzerini bulmanın zor olduğu ölçüde yüksek olan akaryakıt, alkollü içecekler, tütün ürünleri, otomobil, cep telefonu, iletişim vergilerini de masaya yatırmak yararlı olacak gibi görünüyor.


(*)http://www.kpmgvergi.com/Yayinlar/TurkceYayinlar/Pages/TurkceYayinlarDetay.aspx?iden=120

Bu makale www.KPMGvergi.com adresinde yayımlanmıştır.