14 Mayıs 2011
Konya'yı sms altına aldık!
... CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Konyalılar önünde özeleştirisini...
“Konya CHP’ye oy vermediyse kabahat bizde, Konyalılar’da değil…”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Konyalılar önünde özeleştirisini bu sözlerle dile getirdi.
CHP’nin internet medyası temsilcilerine daveti üzerine Konya’da yaklaşık 13 saat geçirdim. Kılıçdaroğlu’nun mitingi ve sonrasında, kentteki CHP’lilerden CHP’ye oy vermekte gönülsüz olagelmiş Konya’ya ilişkin düşüncelerini öğrenmeye çalıştım.
CHP 12 Haziran’da Konya’da ne yapabilir?
Konya’daki CHP örgütüne göre Baykal dönemi ile Kılıçdaroğlu dönemi arasında fark var mı?
CHP’lilere göre Konya’da neler oluyor?
CHP’nin seçim otobüsünde partinin Konya’daki altıncı sıra adayı Durmuş Ali Karamut, sadece partisinden değil, Milli Görüş cephesinden de umutlu:
“Saadet Partisi Konya’ya asılıyor. Kuvvetli bir bağımsız aday da var. Saadet barajı aşamayacağı için alacağı oylar AKP’ye Konya’da kan kaybettirecek. ..”
‘Et yerine tavuk kıyması’
Bahri Kılınçel, emekli bir komando astsubayı. Kılıçdaroğlu döneminde Konya’da oluşturulan CHP örgütünde İl başkan Yardımcısı olarak görev almış. “Yoksulluk” diyor, “AKP’yi en çok yoksulluk vuracak.”
Kılınçel, yoksulluktan ne kastettiğini çarpıcı bir örnekle anlatıyor:
“Kasap vitrinlerinde ‘Tavuk kıyması satılır’ diye yazıyor. Tavuk kıyması ne, biliyor musunuz? Tavuğun boynu, kıkırdağı v.s. makinede çekiliyor, kilosu 3 liraya satılıyor. Vatandaş et alamıyor, ama çocuğum et kokusu alsın diye tavuk kıyması alıyor. Ama bu arada AK Partililerin zenginleştiğini, ciplerle dolaştığını görüyor. Konya’da tarım ölüyor. Bu nedenle CHP’nin aile sigortası ilgi görüyor, fakirlere 600 lira aylık destek önemli.”
Konya parlamentoya 14 milletvekili gönderecek. Kılınçel, yoksulluğun AKP’yi yıprattığını söylemekle birlikte CHP’nin durumu konusunda gerçekçi. Halen Konya’da tek milletvekili olan CHP’nin 12 Haziran skoru için “En fazla iki olur” diyor.
Konya’da 83 bin öğrenci var, CHP’de 20!
Neden en fazla iki?
Kılınçelanlatıyor:
“Deniz Baykal-Önder Sav döneminde CHP, İç Anadolu’da Sünni seçmenden neden oy alamıyoruz, diye düşünmedi. ‘Dindarlar bize oy vermez’ diye düşünüp çalışmadılar. Konya’da 83 bin üniversite öğrenci si var, ama CHP’nin gençlik örgütünde kaç genç vardı biliyor musunuz? Sadece 20! Biz birkaç aydır görevdeyiz, şu anda fişlenmekten korkmakla birlikte yaklaşık 300 genç örgütte çalışıyor.”
‘Konya değişmeden Türkiye değişmez’
Cumhur Koyuncu samimi, açık sözlü, mütevazı bir diş hekimi. Konyalı. İki aydır CHP Konya İl Başkanlığı yapıyor. Bütün köyleri, kasabaları gezdiğini söyleyip ekliyor; “Artık iddialıyız.”
12 Haziran’a bir aydan az bir süre kaldığının farkında Koyuncu; “Genel seçim sonrasında yerel seçimde büyükşehiri kazanmaya adayız” diyor.
Konya’daki 31 ilçe belediyesinden sadece birinde CHP yönetimi olduğunu vurgulayan Koyuncu, Türkiye’nin değişimini Konya’ya bağlıyor:
“Konya değişmeden Türkiye değişmez. Çünkü Konya AKP ve Saadet’in arka bahçesi, bu durum değişmeli. CHP 2007 seçimlerinde Konya genelinde yüzde 8,2 oy almış, Konya merkezde bu oran yüzde 3,5. Oy sayısına vurduğunuzda 2007’de il genelinde 82 bin, merkezde de sadece 21 bin oy alabildi CHP…”
Milletvekili sayısı için hedef söylemiyor Koyuncu, bu açıdan tabloda partisi için köklü bir değişim olmayacağının farkında. “Ancak” diyor, “2007’de 82 bin olan Konya genelindeki oy sayımız en az 200 bine çıkacak.”
‘Konya’yı SMS altına aldık’
200 bin oy, Konya’nın 1 milyon 325 bin olan seçmen sayısı dikkate alındığında, yüzde 15 dolayında bir desteğe tekabül ediyor.
Nasıl olacak bu iş?
Koyuncu anlatıyor:
“Konya’nın 168 beldesi var, biz il yönetimine geldiğimizde 150’sinde örgütümüz yoktu. Biz iki ayda 100’den fazla toplantı yaptık, 120 beldede örgütlendik. Konya’yı SMS (kısa mesaj) altına aldık. Derlediğimiz cep telefonu bilgileriyle tek tuşla herkese ulaşıyoruz. Mesela dini günlerde kutlama mesajı atıyoruz.”
Koyuncu, Konya’da belirlenen milletvekili adayları konusunda genel merkezden farklı düşünüyor. “Adaylar istediğimiz gibi olmadı. Partiyi kayyuma götürmek isteyenler listeye girdi, örgütte kırgınlık var” diyor.
‘Şehirde alkol tüketimi adeta yasak’
Biraz Konya’dan konuşuyoruz CHP’lilerle. “Şehirde sosyal hayat yok” diyor Cumhur Koyuncu:
“Şehirde alkol tüketimi adeta yasak. Belediye alkollü içecek verecek yerlere ruhsat vermiyor. Alkollü yerlerin girişlerinde de polis var. İçerden çıkanlara alkolmetreyi dayıyor. Konya’da turistleri konaklatamıyoruz. Zaten şehrin turizme açılmasını istemiyorlar. Geçenlerde Genel Başkan Yardımcımız Umut Oran geldi, gece yarısı olmamıştı, ‘Karnım aç’ dedi, başımdan kaynar sular döküldü. Çünkü götürecek yer yok. Zar zor bir çorbacıda idare ettik. İçki yasak da Konyalılar içmiyor mu, içiyor. Gidip Antalya’da içiyor. Gidin Manavgat’a, oradaki ekonomiyi Konya’dan gelenler döndürüyor.”
Burada söze Koyuncu’nun yardımcısı Kılınçel giriyor:
“Konya’da oteller dışında, sadece iki tane alkollü içecek satan yer var. Onlar da belediyeden ruhsat alamayacaklarını bildikleri için Turizm Bakanlığı belgeli yerler. Şehirde 13 batık ‘İslami’ diye adlandırılan holding var, bunların 130 bin mağduru var, ama yerel basında tek haber çıkmıyor. Baskı var Konya’da…”
Kılıçdaroğlu’nu dinleyen din görevlisi
Konya’da Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin tarım raporunu açıkladığı toplantıyı izleyen bir din görevlisiyle sohbet etme fırsatı buldum. Mustafa Fidan, Diva Vakıf-Sen ve Diyanet-Sen’e alternatif olarak kurulmuş Diva-Sen’in (Din Görevlileri Eğitim Sendikası) Genel Mali Sekreteri. Fidan, 54 ilde örgütlenen Diva-Sen’in bütün partilere eşit mesafede olduğunun altını çizerken “75 milyonun imam-hatibiyiz” diyor.
Din görevlilerinin siyasallaşması ve itibar kaybetmesinin yarattığı, yaratacağı sorunları vurgularken CHP’ye de uzanan düşüncelerini anlatıyor:
“Benim A partili olduğumu bilen B partili bir cemaat arkamda nasıl durur? CHP’nin sancıları gibi bizim de sancılarımız var. CHP’nin dine karşı olduğu imajı yıkılmaya başladı. CHP’nin de Türkiye’nin gerçeği olduğunu kabul ediyoruz. Ama CHP de toplumun hassas konularında, mesela başörtüsü konusunda, imam-hatip konusunda hassas olmalı. CHP’nin dine karşı olduğunu düşünmüyoruz, ama parti içindeki bazı kişilerin bunun aksi yönde verdikleri mesajlar kontrol altına alınmalı. Konya’da yeni CHP yönetimiyle iyi ilişkilerimiz var. Yeni yönetim bizlere daha açık.”
Konyalı esnafa kaset sorusu
Yaşlı bir esnaf, miting alanının arkasındaki etli ekmek lokantasına çağırıyor bizi ısrarla. NTVMSNBC’den Ahmet Yeşiltepe, İnternetHaber’den Hadi Özışık, Rotahaber’den Ünal Tanık’la birlikte giriyoruz. Televizyonda Konhaber’in miting meydanından yayını sürüyor. Yemeğimizi yedikten sonra, ısrarla tatlı öneren 70’ini çoktan geride bırakmış esnaf, “Çok mu güzel” sorumuza cevabı hiç duraksamadan yapıştırıyor:
“Süper güzel!”
Bu sevimli cevabın hatırlattığı hınzır imam fıkrası giriyor yürürlüğe. Yaşlı esnafla birlikte, gençler camide “Hocam ‘okey’ demek günah mıdır” diye sorunca, “Herıld yani” cevabını veren imama bir kez daha gülüyoruz.
“Süper” tatlımızı da yiyip çıkıyoruz sokağa.
Dini muhafazakârlık konusunda Türkiye’nin önemli merkezlerinden olan Konya’ya gelip de, özel hayatları gizli kasetlere konu olan CHP ve MHP’li politikacıların durumuna ilişkin görüş almamak olmaz.
Bir esnafa “Kasetler MHP’ye oy kaybettirir mi, miting meydanlarında özel hayatların konuşulması için ne düşünüyorsunuz” diye soruyorum. Adını vermek istemiyor, ancak görüşünü esirgemiyor:
“Dinimize göre ibadet de gizlidir, kabahat de…”
Anadolu, ” insan” dolu…