12 Temmuz 2010
CUMHURBAŞKANI VE BAŞBAKAN İMZALI BİR ETİK SKANDAL!
Veysel Uyar, bu kararın ardından Kasım 2009'da Sosyal Güvenlik Kurumu Başkan Yardımcılığı'ndan alınarak...
Veysel Uyar Emekli Sandığı'nda müfettişti. Kurumda daha sonra Tahsisler Daire Başkanlığı görevine kadar yükseldi. Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu ve Bağ-Kur'u aynı çatı altında toplayan Sosyal Güvenlik Kurumu kurulduğunda vekâleten Primsiz Ödemeler Genel Müdürlüğü görevine atandı. Bu görevde de terfi alarak Sosyal Güvenlik Kurumu Başkan Yardımcılığı'na getirildi.
Kurumun Başkan Yardımcısı olarak, 2008 yılında yürürlüğe giren sosyal güvenlik reformunun hazırlanmasında görev aldı, TBMM'deki görüşmelerde reformu savundu. “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu”nda düzenlenen reformun temelini, yetersiz prim gelirleri nedeniyle batma noktasına gelen sosyal güvenlik sistemini kurtarmak için emeklilik yaşlarının yukarı çekilmesi oluşturuyordu.
5 ve 13 yaşlarında iki sigortalı çocuk!
Tam bu sırada Veysel Uyar hakkında bir ihbar yapıldı. İddiaya göre, Uyar, reform yasası yürürlüğe girmeden hemen önce, Nisan 2008'de 5 ve 13 yaşlarındaki iki çocuğunu, “kazanılmış hak” yaratmak amacıyla sigortalı yaptırmıştı!
İddia, SGK müfettişlerince incelendi. Evet, Toprak Matbaa Reklâm ve Grafik Ambalaj İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nde Nisan 2008'de “işe giriş” yaptırılan 59 kişi arasında, Veysel Uyar'ın yaşları itibarıyla sigortalı olamayacak iki çocuğu da bulunuyordu. Çocuklar için Nisan ve Mayıs aylarında 3 ve 7 günlük prim ödenmişti.
Sosyal Güvenlik Kontrol memurlarının yaptığı baskın sırasında matbaada sadece iki kişinin çalıştığı belirlendi ve diğerleriyle birlikte Veysel Uyar'ın çocuklarının da sigortaları iptal edildi.
SGK uyardıktan sonra dosya Etik Kurulu'na gitti
Kurumdaki müfettiş incelemesinin ardından Uyar'ın “uyarı” ile cezalandırılmasına karar verildi.
Ancak konu, Kamu Görevlileri Etik Kurulu'na da ihbar edildi. Kurul da olayı inceledi, Uyar'ın savunmasını istedi. Uyar savunmasında; eşinin, çocuklarının bir katalog çekiminde model olarak çalıştırılması yolundaki bir teklifi kendisinden habersiz olarak kabul ettiğini öne sürdü. “Çocuklarının sigortalı yapıldığını basına yansımasından sonra öğrendiğini, önceden bilgisi olsaydı bu duruma kesinlikle engel olacağını” söyleyen Veysel Uyar'ın savunması kurul tarafından hayatın olağan akışına ve gerçeğe uygun bulunmadı.
Sosyal sigorta işlemlerinin gerçeğe uygunluğunu da denetleyen kurumun Başkan Yardımcısı olan Veysel Uyar'ın 5 ve 13 yaşlarındaki iki çocuğu, sosyal güvenlik reformundan önce, erken emeklilik ve diğer haklar konusunda “kazanılmış hak” sahibi kılınmak üzere sigortalı olarak gösterilmişlerdi.
Karar: Güven ve saygınlığı zedeledi
Kamu Görevlileri Etik Kurulu, 9 Ekim 2009'da kararını verdi, karar 2 Kasım 2009'da Resmi Gazete'de yayımlandı. Uyar'ın davranışı, Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri ile Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik'in “Amaç ve Misyona Bağlılık” başlığını taşıyan 8, “Saygınlık ve Güven” başlığını taşıyan 10 ve “Çıkar Çatışmasından Kaçınma” başlığını taşıyan 13. maddelerine aykırı bulunmuştu.
8. madde, “kamu görevlilerinin çalıştıkları kurumun amaçlarına ve misyonuna uygun davranmalarını” düzenliyordu. 10. madde “kamu görevlilerinin kamu yönetimine güveni sağlayacak şekilde davranmalarını ve görevin gerektirdiği itibar ve güvene layık olduklarını göstermelerini, halkın güven duygusunu zedeleyen, şüphe yaratan ve adalet ilkesine zarar veren davranışlarda bulunmaktan kaçınmalarını” öngörüyordu. 13. madde de, “kamu görevlilerinin kendilerine ve yakınlarına tarafsız ve objektif davranmayarak menfaat sağlayamayacaklarını” hüküm altına alıyordu.
Kurul, bu maddeleri ihlal ettiğini düşündüğü Uyar'ın, saygınlık ve güveni zedeleyerek, çıkar çatışmasından kaçınmayıp yakınlarına haksız menfaat sağlayarak “etik davranış ilkelerine aykırı davrandığına” karar verdi. Karar taraflara tebliğ edildi.
Başkan Yardımcılığı görevinden alındı
Veysel Uyar, bu kararın ardından Kasım 2009'da Sosyal Güvenlik Kurumu Başkan Yardımcılığı'ndan alınarak “tenzil-i rütbe” ile Çalışma Bakanlığı müşavirliğinde kızağa çekildi.
Normal şartlar altında yaşları itibarıyla sigortalı olamayacak çocukları açısından durumu savunulamaz olsa da, bürokrasi koridorlarında Uyar'ın kurumdan tasfiye edilmesi için özel olarak hedef alındığı yorumlarının yapıldığını da not edelim. Bu yorumları kuvvetlendiren en önemli nokta, aynı soruşturma ve incelemelere muhatap olan ve Sosyal Güvenlik Kurumu'nda “genel müdürlük”, “daire başkanlığı” ve “müfettişlik” yapan Veysel Uyar'ın mesai arkadaşları hakkında nasıl bir işlem yapıldığını kamuoyunun hâlâ bilmiyor olması.
Gül ve Erdoğan'ın imzasıyla yeniden Başkan Yardımcısı
Gelelim, kamuoyunun zaten bildiği bu uzun hatırlatmayı neden yaptığımıza... Uyar hakkındaki “etik ihlali” kararının yayımlandığı Resmi Gazete'de geçtiğimiz günlerde bir atama kararı yayımlandı. 29 Haziran'da yayımlanan o atama kararında bakın ne yazıyor:
“Açık bulunan 1 inci derece kadrolu ve + 3600 ek göstergeli Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkan Yardımcılığına Veysel UYAR’ın atanması, 657 sayılı Kanunun 74 üncü maddesi ile 2690 sayılı Kanunun 5 inci maddesi gereğince uygun görülmüştür.”
“Üçlü kararname” ile yapılan bu atamanın altında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Tayyip Erdoğan ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın imzası bulunuyor.
SGK Başkan Yardımcılığı'ndan “etik ihlal” gerekçesiyle alınan Uyar'ın üst düzey yeni bir görevde yeniden doğumu yaklaşık dokuz ay sonra gerçekleşmiş görünüyor.
Etik ölçüt uygulayan bakan intihalden suçlu bulundu
Neresinden tutacaksınız?
Uyar'ı “etik ihlal” gerekçesiyle görevden alan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer'in “bilimsel hırsızlık” suçunu işlediği sabit görülerek “Profesörlük” unvanının iptal edilmesinden mi?
Bir sosyal güvenlik uzmanının, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu gibi son derece teknik ve bilimsel bir kuruluşta nasıl olup da yönetici yapıldığından mı?
“Kamu görevine güven ve saygınlığı” zedelemekle suçlanan Uyar'ı yeniden üst düzey göreve atayanların da aynı etik ihlali yapmış sayılıp sayılmayacaklarından mı?
SGK Başkan Yardımcılığı görevinde aranan etiğin Atom Enerjisi Kurumu'nda neden aranmadığından mı?
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun internet sayfasındaki “Etik Komisyonu” bölümünün orada fıkra gibi sırıtmasından mı?
Bu topraklarda “etikcilik” oynanmasından ne zaman vazgeçileceğinden mi?
Evet, neresinden tutacaksınız?
Fast-food etik bu kadar oluyor işte!