Doğan Akın

20 Kasım 2014

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan'ı 'bedelli askerliği kaşımak'la suçluyor!

Anayasa diyor ki; abartmayın o sadece Cumhurbaşkanı...

Bu köşede AKP Programı üzerinden AKP iktidarı icraatına defalarca bakıldı. Yolsuzlukla mücadeleden basın ve ifade özgürlüğüne uzanan alanda muhalefetteki AKP'nin 2001'de topluma verdiği sözlerle iktidardaki AKP'nin icraatı arasındaki büyük mesafeye dikkat çekildi. Yolsuzlukla mücadele, basın ve ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı gibi temel alanlarda AKP Programı'nın altına "Burada yazdıklarımızın tam tersini yapacağız" gibi bir not eklenmedikçe kapatılamayacak bir mesafeden söz ediyorum.

"AK Parti Programı"14 Ağustos 2001'de AKP kurulurken ilan edidi. Aradan geçen yaklaşık 13 yılda kendi programından AKP iktidarına bakmak da yetmiyor artık. Zira, daha dün söyledikleriyle bile kendisini bağlı saymayan bir iktidar anlayışı karşısındayız. O kadar ki, yürütmenin iki başına dair yetkileri "şahsında" toplayarak Çankaya'ya çıkan Tayyip Erdoğan ne söylerse dönüp doğrusunun ne olduğuna, daha önce aynı konuda ne söylediğine bakmak gibi bir mesai gerekiyor.

Son mesai ihtiyacı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün bedelli askerlik konusunda yaptığı açıklama üzerine doğdu. Erdoğan, özetle şunları söyledi:

"… Birileri çıkıp zaman zaman bu işi kaşıyorlar. Bunlar doğru yaklaşım tarzı değil. Burada TSK’nın kanaatini bir kenara koymak da mümkün değil. Bu kanaat TSK’nın ihtiyacını değerlendirmeye alarak böyle bir karar verilir, sonra da hükümet kararını uygulamaya koyar. Şu anda böyle bir kararı ne hükümet vermiştir, ne TSK’nın bu konuda kesin bir kanaati açıklanmıştır, ne de bana kesin olarak yansıyan bir şey söz konusu değildir. Cumhurbaşkanı olarak ben de bu olayın artı ve eksilerini ilgili mercilerle değerlendirerek karar vermek zorundayım. Sırtımızda ağır bir küfe var."

Ne anlıyoruz bu açıklamadan?

Erdoğan ve AKP hükümetinin bedelli askerliğe karşı olduğunu, ancak "birilerinin bunu kaşıdığını" ve böylece dayanaksız bir beklenti yaratıldığını anlıyoruz. Erdoğan'ın, bir de, "Cumhurbaşkanı olarak (…) karar vermek zorundayım. Sırtımızda ağır bir küfe var" sözleri var ki, ona sonra döneceğim.

 

'İnşallah bu adımı atarız'

 

Evet, bu bedelli askerlik işini kim kaşıyor?

Birkaç dakikalık bir araştırma gayet etraflı bir cevabı karşınıza koyuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı rahatsız eden bedelli askerlik işini "kaşıyanların" başında Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan var!

Bakın, Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı için yarışırken daha birkaç ay önce bu konuda neler söylemiş. Tarih 28 Temmuz 2014 Salı. Cumhubaşkanı adayı Erdoğan konuşuyor:

"Bedelli askerlik gündemimizde şu anda yok. Daha sonra bu gündeme girebilir mi? Girebilir. Bedelli askerlik noktasında 800 bin kişinin bulunduğu söyleniyor. Bu konuyla ilgili olarak tabii Türk Silahlı Kuvvetleri ile Milli Savunma Bakanlığımız çalışma yapabilir. Bu çalışmalardan sonra yeniden 'Böyle bir adım atalım' denirse bu konuda hükümetimiz ben inanıyorum ki çalışmayı yapar ve o çalışmadan sonra atılması gerekiyorsa böyle bir adım atılabilir."

Haberin kaynağı, Erdoğan'ın damadının kardeşi Serhat Albayrak'ın yönettiği atv-sabah medya grubu bünyesindeki  A Haber. A Haber'in Erdoğan'ın sözlerini "Erdoğan'dan bedelli askerlik için müjde" başlığıyla verdiğini ve Cumhurbaşkanı adayının sözlerinin "umutla bekleyen binlerce kişiye büyük heyecan yaşattığı" yorumunu yaptığını not edelim.

Başka?

Tarih, 8 Ağustos 2014. Yer, yine ATV-AHaber ortak yayını. Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimine saatler kala konuşuyor:

"İsterseniz bu işi hiç sıkıştırmayalım. Bunu daha önce de söyledim. Şu seçimler bir defa atlatılsın, seçimler atlatıldıktan sonra bunu Genelkurmay Başkanımızla, Milli Savunma Bakanımızla birlikte bir değerlendirmesini yaparız. Atılması gereken adım varsa da bu vesileyle inşallah atarız. Bundan kimsenin endişesi olmasın. Biz, buralardan gelecek parayı veyahut da buralardan özellikle bu bedelliyi bekleyen kardeşlerimizin o bildiğim sıkıntılarını aşması noktasında her türlü kolaylığı gösterme noktasında adımı atarız. Bundan kimsenin endişesi olmasın. Burada tabii Genelkurmay'ın yaklaşımı bizler için önem arzediyor. Bu bilgileri kendilerinden aldıktan sonra değerlendirmemizi inşallah yaparız."

Başka?

Şu sözler, Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce bakayalara/asker kaçaklarına "gelin oyunuzu kullanın, bir şey yapılmayacak" mesajı veren, bakanlığının internet sitesinde bu konuda duyuru da yayımlayan Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'a ait. Tarih 1 Ağustos 2014:

"Sayın Başbakanımızın sözüne ne bir kelime ekleyecek ne de bir kelime çıkaracak durumum var. Sayın Başbakanım şunu söyledi: ‘Yeni bir seçim yapılıyor. Seçimden sonra Cumhurbaşkanımız seçilecek.’ Cumhurbaşkanı aynı zamanda Silahlı Kuvvetler'in de başkomutanı durumunda. Dolayısıyla başkomutan da, 'Biz yeni dönemde milletin taleplerine bakar, inceler değerlendiririz ve bu doğrultuda bir bedelliye ihtiyaç var mı yok mu değerlendiririz, onun üzerine ihtiyaç varsa böyle bir düzenleme yapılır, ihtiyaç yoksa bir düzenleme yapılmaz' diye bir açıklama yaptı. Biz de inşallah yeni cumhurbaşkanı seçiminden sonra bu yolda yapılacak bir değerlendirme çalışmasının sonucunu bekliyoruz."

 

Bir de Köşk seçimlerinden sonra yapılan "Cumhurbaşkanımız yeni dönemde bir değerlendirme yapar, bedelli askerlik olup olmayacağına en doğru şekilde karar verir. Yeni dönemde eğer 'ihtiyaç var' derse tasarı Meclis'e gelir diye düşünüyorum" açıklaması var ki, mikrofonda yine başkan Erdoğan'ın Savunma Bakanı Yılmaz bulunuyor.

 

Ve dönemin Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı'nın, AKP İstanbul İl Kadın Kolları kurucu üyesi olan eşi Selma Yazıcı'nın sözleri. Sabah'ın, "Halk bedelli istiyor" başlığını taşıyan 15 Temmuz 2014 tarihli haberinden:

"Uzun süredir gündemi meşgul eden bedelli askerlikle ilgili Başbakan'ın onayının alındığı iddiası ortaya atıldı. Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı'nın eşi ve AK Parti İstanbul İl Kadın Kolu kurucu üyesi Selma Yazıcı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a iftar yemeğinde yönelttiği bedelli askerlik sorusunu ve Erdoğan'ın yanıtını kişisel Twitter hesabından paylaştı. Yazıcı, bedelli bekleyenlere yönelik Twitter üzerinden 'Az önce Yeşilay'ın iftarında Başbakanım'ın yanına gittim ve isteğinizi ilettim. Yeni dönemde kamuoyu araştırmasının sonucuna göre hareket edeceğini söyledi. 'Bunu ileteyim mi' diye sordum. İletebileceğimi söyledi' mesajlarını yayınladı."

 

Uzatmayalım. Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan, bakanları ve partilileri Köşk seçimleri öncesinde "Hele bir oyunuzu kullanın" kabilinden epey "kaşıdı" bu bedelli askerlik işini. İhtimal, çıkacak bedelli askerlik. 2015 seçimlerinin de "gel gel" malzemelerinden biri olarak kullanıldıktan sonra, çıkacak!

 

O sadece Cumhurbaşkanı

 

Erdoğan'ın, "Cumhurbaşkanı olarak ben de bu olayın artı ve eksilerini ilgili mercilerle değerlendirerek karar vermek zorundayım. Sırtımızda ağır bir küfe var" sözlerine gelince…

Malum, bedelli askerlik yasa konusu. Parlamento uygun görürse yasa çıkarıp "imza" için Cumhurbaşkanı'na gönderiyor.  Evet, "onay" değil, "imza" için gönderiyor. Zira Cumhurbaşkanı iade eder de parlamento aynı yasayı bir kez daha kendisine gönderirse 15 gün içinde imzalayıp yayımlamak zorunda. Cumhurbaşkanı'nın bu konuda mutlak bir veto ve takdir yetkisi bulunmuyor.

Velhasıl, kendisine sadakat yemini edenler tarafından hemen her vesileyle ihlal edilse de, anayasa diyor ki…
Abartmayın, o sadece Cumhurbaşkanı.