Özlenmiş ve biriktirilmiş bir başlangıç için karşınızdayız.
Hiçbir kişi, grup, şirket, kurum ve oluşum ile doğrudan ya da dolaylı veya rastlantısal bir bağı bulunmayan T24, bağımsız bir gazetecilik girişimi olarak yola koyuluyor.
Hayatta daima anlamlı bir karşılığı bulunan, değeri olan hiçbir şey kaybolmaz. Gözden uzak olsa da, bağımsız gazeteciliğin mesleğimizin en kuvvetli “dip akıntısı” olarak değerini hiçbir zaman yitirmemesi, öneminin giderek artması gibi...
İnternetin, gazeteciliği büyük sermaye gerektiren bir yatırım olmaktan bir ölçüde çıkarmasının, bağımsızlığı gazetecilere daha fazla hayal ettirdiğini biliyoruz.
Bağımsızlık elbette mali olanaklar gerektirir. Ancak bu ihtiyacın aşırı tedarikinin, medyada bağımsızlığı neredeyse olanaksız hale getirdiğini izliyoruz.
Gazetecilerin gazetesi
Profesyonel ve etik standartlar konusunda baraj sorunu bulunmayan gazetecilerin ortak girişimi olan T24, kendi giderlerini karşılayarak bağımsızlığını garanti eden mütevazı bir gelirle yola çıkıyor.
Çekirdek kadromuzu; “Mustafa Balbay'ın Tartışılan Günlükleri” ve “Muhafazakâr Kadınlar Muhafazakâr Erkekleri Anlatıyor” başlıklı dizi röportajlar gibi özel dosyalarla yayında kaldığı birkaç aylık süre içinde önemli bir iddia ortaya koyan internet gazetesi Tempo24'ü hazırlayan ekip oluşturuyor.
T24'ün bağımsız gazetecilik konusunda önemli bir mecra haline gelmesini, diğer yandan meslektaşlarımızın ürettikleri ancak yayımlanmasını sağlayamadıkları haberler için bir zemin olmasını hedefliyoruz.
T24'te, hiçbir kişi ya da grup, inançları ve kökenleri nedeniyle aşağılanmayacak.
Olayların “haber değeri” taşıyıp taşımadığı konusunda “yenilik”, “önemlilik” ve “ilginçlik” gibi evrensel standartlar dışında hiçbir ölçüt bizi yönlendiremeyecek.
Hangi olayların “haber değeri” taşıdığı konusunda tayin edici faktör, T24'te hiçbir zaman siyasi-kişisel görüşler olmayacak.
Başarısızlık 'ulaşılmaz' olmaya değer mi?
İnsanları hayal ettikleri girişimlerden alıkoyan korkular, bir türlü çıkılamayan yollar nedeniyle başarısız olmayı bile erişilmez kılabiliyor!
Oysa zamanın kuşatması altında azalan hayatlarımız hiç olmazsa “kaybetmeyi” hak etmiyor mu? Bizce hak ediyor ve T24, bağımsız habercilik peşinde akıntıya karşı kürek çekmeyi de göze alan bir cesaretin sonucu olarak karşınıza çıkıyor.
Belki “masal” anlattığımızı düşünenler olacaktır. Evet, T24 bizim için bir masal.
Başımızı sokacak bir masal!