Doğan Akın

21 Mart 2014

10 soruda Twitter yasağı ve sırada bekleyen haber sitelerinin durumu

Yeni internet yasasıyla 'sitelerden sadece şikâyet/dava konusu olan içerikler çıkarılacak' iddiası Twitter'ın kapatılmasıyla çöktü

5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun'da değişiklik yapan yasa, torba yasa içinde 5 Şubat'ta TBMM Genel Kurulu'ndan geçti. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün bazı düzeltmeler yapılması şerhiyle onayladığı yasa yürürlüğe girerken "sansür" tartışmaları yaşandı. Hükümetin, yasa değişikliği sırasında öne sürdüğü "yeni düzenlemeyle artık internet sitelerinin tamamen kapatılması uygulamasından vazgeçiliyor, sitelerden sadece şikâyet/dava konusu olan içerikler çıkarılacak" iddiası Twitter'ın kapatılmasıyla çöktü.

Peki Twitter nasıl kapatıldı, haber siteleri de neden kapatılma riski altında? Durumu, soru ve cevaplarla anlamaya çalışalım.

1- Yeni internet düzenlemesinden önce sitelere erişimin engellenmesi hangi durumlarda mümkün oluyordu?

- 5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun 2007 yılında yürürlüğe girdi. Bu kanun, Türkiye'de internet yayınlarına ilişkin ilk düzenlemeydi.

Kanunun internet sitelerinin hangi durumlarda kapatılacağını düzenleyen 8. maddesinde önemli ölçüde Türk Ceza Kanunu'na (TCK) atıf yapılıyor, "katalog suçlar" denilen bu listeye ayrıca Atatürk Aleyhinde İşlenen Suçlar Hakkında Kanun da  ekleniyordu. Bu kanun dışında sadece TCK'daki suçlara atıf yapan "katalog suçlar"la, listede sayılan fiillerin işlendiğine kanaat getirilmesi durumunda idare ya da yargıya internet sitesi kapatma, bir başka deyişle erişimi engelleme yetkisi verildi. Kanunun "Erişimin engellenmesi kararı ve yerine getirilmesi" başlığını taşıyan 8. maddesinde "katalog suç" olarak sayılan 8 fiilin TCK'dan nakledilen 7'si şöyle: 1- İntihara yönlendirme, 2- Çocukların cinsel istismarı, 3- Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımını kolaylaştırma, 4- Sağlık için tehlikeli madde temini, 5- Müstehcenlik, 6- Fuhuş 7- Kumar oynanması için yer ve imkân sağlama.

2- Katalog suçlar kapsamında bir yayının yapıldığı düşünüldüğünde internet sitelerine erişim sadece yargı kararıyla mı durdurulabiliyordu?

Hayır. İdarenin de iki durumda doğrudan erişim engelleme/site kapatma yetkisi vardı ve bu yetki devam ediyor. 2007'den beri yürürlükte olan yasa uyarınca, "çocukların cinsel istismarı" ya da "müstehcen" içerikli yayın yapıldığını düşündüğünde, idare, yani Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) doğrudan, yargı kararına ihtiyaç duymadan internet sitelerinin yayınını durdurma yetkisine sahip bulunuyor.

3- Şubat başında TBMM'den geçen yasa değişikliği ile getirilen temel düzenleme ne oldu?

İdarenin doğrudan, yani yargı kararına ihtiyaç duymadan içerik engelleme yetkisinin artırılması oldu. Yargının bile standart bir içtihad geliştirmekte zorlandığı "özel hayat " ihlali ile "kişilik haklarının ihlali" durumları da doğrudan  içerik çıkarma yetkilerine dahil edildi.

5651 sayılı yasaya eklenen değişiklikler uyarınca, TİB'in, özel hayat bilgilerinin ya da kişilik haklarının ihlal edildiğini düşünenlerin başvurularını Erişim Sağlayıcıları Birliği'ne göndermesi, şikâyet konusu içeriklerin yayından kaldırılması için yeterli görüldü. Ancak hakkındaki içeriği yayından çıkarttıran kişi ve kurumların, bu işlemi 24 saat içinde ilgili sulh ceza hâkimliğine götürmesi, mahkemenin de 48 saat içinde hüküm vermesi bu sürece eklendi. Böylece, internet sitelerinden içerik çıkarılması, sadece bir şikâyet ve bu başvurunun TİB tarafından Erişim Sağlayıcıları Birliği'ne gönderilmesiyle mümkün hale getirildi, yargı kararı bu adımın sonrasına bırakıldı.

4- Yasa değişikliğiyle idareye kendiliğinden içerik çıkarma yetkisi de tanındı mı?

Evet! 5651 sayılı yasanın 9. maddesine yapılan ekle TİB Başkanı'na, "özel hayatın gizliliğinin ihlaline bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde erişimi doğrudan engelleme” yetkisi tanındı. Yasa değişikliğinin Cumhurbaşkanı Gül'ün uyarısından önceki ilk halinde, TİB'e, doğrudan içerik çıkarma kararını yargıya götürme zorunluluğu da getirilmemişti. Ancak, bu yasa değişikliğini de değiştiren bir hafta içinde yapılan ikinci yasa değişikliğiyle, TİB'e de, internet sitelerinden doğrudan çıkardığı içerikler için durumu yargıya götürme yükümlülüğü getirildi. Fakat burada da, yargı kararını, yasaklama sürecinin ikinci adımında devreye sokma yaklaşımı korundu.

5- Hükümetin, "yapılan yasa değişikliği ile artık internet sitelerinin kapatılmayacağı, sadece şikâyet konusu içeriklerin yayından kaldırılacağı" iddiası doğru muydu?

Birisi uygulamadan, diğeri yasa değişikliğinin içindeki bir hükümden kaynaklanan iki nedenle, hayır! Malum, "artık internet siteleri kapatılmayacak" iddiasına rağmen yasa değişikliğinin ilk uygulaması, bırakın Türkiye'de herhangi bir siteyi engellemeyi, dünyanın en büyük iki sosyal paylaşım sitesinden biri olan Twitter'ı kapatmak yönünde oldu! Ayrıca yasa değişikliği ile "içeriğe erişimin engellenmesinin ihlali önlemeyeceğine kanaat getirirse yargıya internet sitesinin tümünün erişimini engelleme" yetkisi tanındı.

6- Twitter'ın erişimi, bu hükme dayanarak mı engellendi?

Evet, ancak burada karanlık bir nokta da var. Önce, şubat ayında yürürlüğe giren yasa değişikliğiyle 5651 sayılı yasanın 9. maddesine eklenen "içerik veya yayın durdurma" hükmünü okuyalım:

"Hâkim, bu madde kapsamında vereceği erişimin engellenmesi kararlarını esas olarak, yalnızca kişilik hakkının ihlalinin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak (URL, vb. şeklinde) içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle verir. Zorunlu olmadıkça internet sitesinde yapılan yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesine karar verilemez. Ancak, hâkim URL adresi belirtilerek içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle ihlalin engellenemeyeceğine kanaat getirmesi hâlinde, gerekçesini de belirtmek kaydıyla, internet sitesindeki tüm yayına yönelik olarak erişimin engellenmesine de karar verebilir."

Twitter'daki bazı içeriklerin kişilik haklarını, özel hayatlarını ihlal ettiğini düşünerek şikâyet başvurusu yapanların taleplerinin, bu madde kapsamında değerlendirildiği düşünülüyor. Ancak dikkat edilirse, burada "hâkimin, sadece ilgili içeriği çıkararak ihlalin engellenemeyeceğine kanaat getirmesi halinde" sitenin kapatılması öngörülüyor. Perşembe akşamı Twitter'a erişimin tamamen engellenmesindeki karanlık nokta tam burada karşımıza çıkıyor.

7- Neden?

Çünkü, hem hükümetten, hem de TİB'in de bağlı bulunduğu Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumu'ndan (BTK) yapılan açıklamalarda, "Twitter yönetiminin, mahkeme kararıyla çıkarılması istenen içerikleri kaldırmadığı, bu nedenle sitenin kapatıldığı" duyuruldu. Ancak, yukarıda verdiğimiz "sitenin tümünün yayınını durdurma"ya ilişkin yasa hükmünde "mahkeme kararlarına uymamak" bir "kapatma" gerekçesi olarak sayılmıyor.

8- Peki mahkeme, Twitter yönetiminin yargı kararıyla kendisine iletilen içerikleri çıkarmaması üzerine "ihlali başka türlü önleyemeyeceğine kanaat getirerek" siteyi tamamen kapatma kararı almış olabilir mi?

Bu mümkün. Ancak burada karanlık olan nokta da bu. Yani başvuru yapılan mahkeme önce şikâyet konusu içeriğin yayından çıkarılmasını istedi, ancak Twitter yönetimi bu kararı yerine getirmeyince ikinci bir karar alarak bütün siteyi kapattı mı?

Yoksa, Twitter mahkeme kararındaki içerikleri çıkarmadığı için idare, yani TİB ve BTK mı Twitter'a Türkiye'den erişimi engelledi? Bunu bilmiyoruz. Ancak BTK açıklaması, mahkeme kararının "içerik çıkarılması" yönünde olduğu, fakat içerik çıkarılmayınca Twitter'a erişimin idare tarafından engellendiği izlenimini veriyor.

8- BTK açıklamasında ne var?

BTK açıklamasında vurgulanan temel gerekçe, mahkeme kararlarına uymamak. "Vatandaşların şikâyetleri üzerine, Twitter'da kişilik haklarının ve özel hayatın gizliliğinin ihlali nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerince erişimi engelleme kararlarının verildiği" kaydedilen açıklamada, şöyle deniyor:

"Bu kararlar, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'na ulaşmış ve başkanlığımız tarafından içeriğin çıkarılması Twitter'dan istenmiştir. Ancak, mahkeme kararlarının uygulanması hususunda tüm iyi niyet çabalarımıza karşılık Twitter bu kararlara duyarsız kalmış ve mahkeme kararlarını tanımamıştır. Yurtdışı merkezli söz konusu internet sitesi Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinin vermiş olduğu kararları yok saymıştır. Bu nedenle, vatandaşlarımızın ileride telafisi mümkün olmayacak mağduriyetlerinin önlenmesi için başka bir seçenek kalmadığından mahkeme kararları doğrultusunda Twitter'a erişimin engellenmesi tedbiri uygulanmıştır. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı, hukuk devleti ilkesi çerçevesinde mahkeme kararlarını uygulamakla yükümlüdür."

9- Twitter kararı Türkiye'deki haber siteleri için nasıl bir geleceği haber veriyor?

Demokratik bir hukuk devletinde ifade ve basın özgürlüğü açısından kabul edilemeyecek kötü bir geleceği haber veriyor. Örneğin, hükümet üyelerinin de adının karıştığı yolsuzluk iddialarına ilişkin telefon konuşmalarının dökümlerine içeren haberler "kişilik hakları" ve "özel hayat" ihlali gerekçe gösterilerek idare ve/veya mahkemeler tarafından haber sitelerinden kaldırılacak. Ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin "yasadışı telefon dinlemeleri" için bile "gazetecilik görevi ve kamunun bilgi alma hakkı" olarak değerlendirdiği benzer haberleri yayımlamaya devam eden siteler "ihlalin başka türlü önlenemeyeceği kanaati" gerekçe gösterilerek kapatılma ihtimali ve tehlikesiyle karşı karşıya.

10- Yani özel hayat veya kişilik haklarının ihlali gerekçesiyle içerik engelleme düzenlemesi, bazı gazetecilerin de öne sürdüğü gibi, gizlice ve yasadışı çekilmiş seks kasedi türünde içeriklerle sınırlı değil mi?

Hayır, aksine, yolsuzluk iddialarına ilişkin telefon görüşmeleri ve benzer haberler, en önemli yasaklama alanı olacak. Evet, "internetime dokunma diyenler aslında 'pornoma dokunma' diyorlar" iddiasını öne sürebilen "gazeteciler" de olabildi. Ancak onlar gerçeğe aykırı bu iddialarıyla gazeteciliklerini değil, sadece "beslenme alışkanlıklarının" iyi olduğunu haber vermiş oldular.