Hepimiz daha önce hiçbirimizin deneyimlemediği bir durumun ortasındayız ve neyin doğru yapılması gerektiğini bilmenin güç olduğu bir zamandan geçiyoruz. Bazı hükümetlerin Koronavirüs'ün (Covid-19) yayılmasını engellemek adına aldığı karantina kararları kimileri için ekstrem gözükse de, bu virüsün yayılıp, vakaların sağlık sisteminin kaldıramayacağı kadar artmasını önlemek adına bu gibi kararlar hayati önem taşıyor.
Küresel bir krizdeyiz ve anlık durumun beraberinde getirdikleri anksiyete ve depresyonu tetikleyici faktörler. Özellikle şimdi, bu zamanda akıl sağlığı hakkında konuşmamız gerekiyor çünkü hepimiz kolektif bir anksiyete hâlinden geçiyoruz. Ben psikoloğum ancak 7 yıldır mesleğimi icra etmiyorum. Size söyleceklerimin profesyonel yardımın yerini tutmayacağını belirtmek isterim. Bu yazıyı 18 yıldır sıklıkla anksiyete yaşayan, dönemsel olarak depresif çekirdeği tetiklenen ve 3 yıldır terapiye devam eden biri olarak yazıyorum. Akıl sağlığı sorunları çevresindeki stigmayı artık yıkmamız ve bu konuyu konuşmamız gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bu sorunları yaşamayanlar da bu kriz sebebiyle yaşamaya başladılar artık. Bu konuları konuşmak ayıp değil ve bu sorunları yaşayanlar olarak yalnız değilsiniz.
Ben psikanalitik terapi sürecindeyim ancak bu dönemde ek yöntemlere de ihtiyaç duyduğumu fark ettim. Bu nedenle bir süredir bilinen, RAIN olarak adlandırılan ve modern davranışsal terapi yöntemlerinden biri olan bilinçli farkındalık tekniğinden de destek alıyorum.* Korku, üzüntü, yalnızlık, umutsuzluk, boşluk, utanç, kaygı veya panik gibi duyguları hissediyorsanız, bu duyguları tanımak onların üstesinden gelebilmek için ilk adım. Biraz yavaşlayıp kendinize "Şu an nasılım, nasıl hissediyorum?" diye sormak önemli. İçinizde olan biteni tanımak, o zor duygulardan kaçmak yerine onları tanımlamak değerli. Bu duyguları hissetmeniz normal ve hepimiz duyguları farklı şekillerde hissediyoruz. Bu duyguları hissetmeye izin vermenin ne kadar zor olduğunu biliyorum çünkü aslında tek istediğiniz bu duyguların yok olması. Kendinize bu duyguları hissetmeye izin vermek demek, onlara tahammül etmek zorunda olduğunuzu göstermiyor. Bu daha çok bu duyguları onaylama, onları bastırmak yerine karşı karşıya gelme hâli. Anksiyetenin fiziksel etkilerine aşina olanlar, nefes darlığı, göğüste sıkışma hissi ya da yüksek ateşliymiş gibi titreme ve kaslarda kasılma yarattığını bilirler ve ironik olan virüsün belirtileri de bunlarla aynı. Örneğin bu belirtileri hissettiğiniz zaman onları sanki ilk defa yaşıyormuş gibi, daha önceden tanımladığınız bağlantıları düşünmeden, araştırmacı bir gözle bakmaya çalışın. "Bunu daha önce hissettim ve sonuçları çok kötüydü" ya da "evet bunlar kesin virüsün semptomları" demek yerine onları önyargılarınızdan ve olası sonuçlara bağlamadan gözlemlemeye çalışın. Bu acı veren hislerle tanışırken, onları itmek yerine hissederken kendinizi öz şefkatle besleyin.** Sevdiğiniz biri aynı durumda olsaydı ne derdiniz? Onunla nasıl konuşurdunuz? Kendinize bunları söyleyin. Eğer kendinize bunları söylemekte zorlanıyorsanız, ilham aldığınız, cesaretine gıpta ettiğiniz birinin yazdıklarını, konuşmalarını dinleyerek notlar alın ve bu öz şefkat aşamasında bu notları kendinize okuyun. Bu süreçte derin nefes alma egzersizleri, uzanmak, güvende hissetmek adına pike ya da ince bir battaniyi üzerinize örtmek size yardımcı olabilir. Herkesin acı veren hislerle baş etme yöntemleri farklı. Yine de tavsiyem bir uzmana danışmanız ve sizin için işe yarayan baş etme yöntemlerini birlikte bulmanız olacaktır.
Bu süreci tek başınıza atlatmak zorunda değilsiniz, yardım istemeniz o kadar önemli ki! Terapiye ihtiyacınız olduğunu kabul etmeniz güçsüz olduğunuzu değil, tam tersine yardım isteyecek kadar güçlü olduğunuzu gösterir. Birçok terapist mevcut koşullar gereği danışanlarını farklı görüntülü görüşme sağlayan mecralardan görmeye başladı bile. Bütçenizi tekrar gözden geçirebilir ve terapiyi finanse edebilmek adına bazı kısıtlamalara gidebilirsiniz. Eğer gerçekten terapiye bütçe ayıramıyorsanız sağlık hekiminize danışarak yardım isteyebilirsiniz.
İzolasyonun tamamen sosyal mesafe koymaya tekabül etmediğini de hatırlatmak isterim. Fiziksel olarak sevdiklerinizden uzak da olsanız internet sayesinde irtibatta olabilirsiniz. Örneğin yakın arkadaş grubumla her pazar yaptığımız akşam yemeğini geçtiğimiz gece evlerimizden görüntülü konuşmayla gerçekleştirdik. Hepimiz dışarı çıkıyormuş gibi süslendik, kravatlar takıldı, elbiseler giyildi. Hatta ben hiç alışık olmasam da topuklu ayakkabı giyip, kırmızı ruj sürdüm.
Sınırları belirlemek de önemli. Şahsen insanlarla sürekli iletişim hâlinde olmaya, mesajlaşıp araşmaya hiç alışık değilim. Bu süreçteki sürekli irtibatta olma hâli beni oldukça yordu. Bu nedenle önceden randevulaştığım arkadaşlarımla günde sadece bir kere olmak üzere iletişim kuruyorum. Zihnimiz bilgi akışı ve özellikle yalan bilgi akışıyla fazlasıyla uyarılmış durumda. Bu nedenle ben haber kaynağımı Dünya Sağlık Örgütü'ne indirgedim, günde sadece bir kere bakıyorum. Haberleri, Twitter, Instagram ya da Facebook’ta gündem akışını okumama kararı aldım. Telefonumun tüm bildirimleri kapalı. Eğer haberleri okumakta güçlük çekiyor ancak arada bilgilenmek istiyorsanız, güvendiğiniz bir yakınınızdan sizi ihtiyacınız olduğunda bilgilendirmesini rica edebilirsiniz.
Bazıları bu dönemde rutininizin olması gerektiğini, kafanızı dağıtmak için bir şeyler izlemeniz ya da okumanız gerektiğini, dışarı yürüyüşe çıkmanız gerektiğini, egzersiz yapmanız ya da erken kalkmanız gerektiğini söyleyebilir. Eğer sizi iyi hissettirmiyorsanız, bunların hiçbirini yapmak zorunda değilsiniz. Bu tarz öğütler beraberinde baskıyı ve sonrasında standartlara erişememekten kaynaklı suçluluk duygusunu getirir. Standartlarınızı normlar değil siz belirlersiniz. Ben bir yazar olarak şu an ikinci kitabımı yazmakla meşgul değilim. İki farklı spor salonu üyeliği olan biri olarak şu an spor yapmıyorum. Kendimi bildim bileli geç sirkadiyen uyku ritmim var. Geç yatıyor, geç kalkıyorum ve bu ritme sahip olmakta yanlış hiçbir şey yok. Ayrıcalık sahibi olduğumun farkındayım, bir beyaz yakalı olarak evden çalışabiliyorum ve esnek çalışma saatlerim var. Yeterince uyuyor ve bu rutinsiz düzenimde işimi gerektiğince yerine getirebiliyorum. Kendinizi iyi hissettiğiniz sürece günleriniz diğerlerinin normuyla uyumlu olmak zorunda değil.
Sınırlarımı çizebildiğim için kalan enerjimi farklı yerlere yönlendirdim. Bolca yemek yapıyorum, kendi mumlarımı yapmaya başladım ve kendimi iyi hissetmek için doğal cilt bakım yöntemlerine sardım. Bu dönem fazla yediğimiz için ya da spor yapmadığımız için kendimizi kötü hissetmemiz gereken en son dönem. Anlık amacı olan eylemlere odaklanıyorum. Amaç sahibi olmak o anın geçmesine ve gelecek hakkında kaygılanmamama yardımcı oluyor. Önemli olan herkesin stabil bir ruh sağlığı için kendine has yöntemlerinin olduğunu anlamak. Size iyi gelen herkese iyi gelmek zorunda değil, bu nedenle lütfen tavsiyelerine uymuyorsunuz diye sizi yargılayanlar yüzünden suçlu hissetmeyin. Önemli olan sizsiniz. Akıl ve fiziksel sağlığınıza iyi bakın, eğer bu ayrıcalığa sahipseniz insanlardan fiziksel olarak uzak durun, hijyeninize dikkat edin ve unutmayın, bu durum sonsuza kadar sürmeyecek. Bir noktada tüm bu olanlar sona ermiş olacak.
* RAIN Bilinçli Farkındalık Yöntemi
Yüksek lisansını yapmış ve internet üzerinden terapi uygulayan psikologlara ulaşmak adına İstanbul Bilgi Üniverstisi Psikolojik Danışmanlık Merkeziyle irtibata geçebilirsiniz.