6 Şubat depremlerinin ikinci haftasında TOKİ’nin hızla başlattığı ve fabrikasyon bir tarzda günde dörder beşer adet yaptığı konut ihaleleri sırasında, evsiz kalan vatandaşlara evlerinin bir yılda teslim edileceği açıklanmıştı.
Bir değil birkaç kez. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamasıyla, 319 binin bir yıl içinde olmak üzere toplam 650 bin konut yapılarak hak sahiplerine teslim edilecekti.
Depremin ikinci yılı biterken, AFAD raporuna göre yaklaşık 650 bin vatandaşın hâlâ konteynerlerde yaşıyor olması, vaatlerin ölçüsüzlüğü kadar, devletleşmiş bir iktidar partisinin önceliklerini de net biçimde ortaya seriyor. (Haber Mustafa Bildircin imzasıyla Birgün’de yayımlandı.)
Öyle bir iktidar anlayışı, tercihlerini o kadar şirketlerden yana kullanıyor ki, yoksunluk içinde yaşamaya çabalayan binlerce vatandaşa, temel altyapısı düzgün sağlanmayan konteynerlere elektrik faturası gönderilmesini dahi mesele etmiyor. Dahası ülkenin Hazine ve Maliye Bakanı da deprem harcamalarının bütçedeki manevra alanını daralttığına dair açıklamalar yaparak, sefalet zamlarına ve gelir eşitsizliğine örtülü kılıflar üretiyor.
* * *
TOKİ’nin bir anda devreye aldığı yüzbinlerce konut inşaatının, çok az bakılan, konuşulan boyutunu; İSİG yani İş Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, çarpıcı bir raporla belgeliyor.
Deprem şehirlerindeki yeniden inşa faaliyetlerinde, iki yıl içinde en az 169 inşaat işçisi hayatını kaybetti. Raporda “en az” ifadesine açıklık getirilerek, inşaat işçilerinin ölümlerine ilişkin verilere nasıl ulaşıldığı şöyle aktarıldı:
“Ölen her 10 inşaat işçisi ölümünün 3’ünü sendikalardan, işçilerin mesai arkadaşlarından, hemşehri derneklerinden ve yerel kaynaklardan öğrendik. Bu ölümlerin bir kısmında işçinin isminin hiç ya da isim soyisim bilgilerinin tam olmaması da bu durumun bir göstergesi. Benzer bir şekilde iş cinayetinin oluş biçimini veya yaş bilgisini öğrenemediğimiz ölümler de var.”
Deprem inşaatında hayatını kaybeden 169 işçinin yıllara göre dağılımı:
2023: 51
2024: 107
2025: 11 (37 günde)
Deprem inşaatında hayatını kaybeden 169 işçinin şehirlere göre dağılımı:
Gazinantep: 26
Adıyaman: 23
Hatay: 21
Şanlıurfa: 19
Diyarbakır: 16
Kahramanmaraş: 16
Adana: 11
Elazığ: 11
Osmaniye: 9
Kilis: 2
İnşaatlarda ölüm, sıradan bir durummuş gibi medyaya nadir yansır. Adeta iktidar terminolojisiyle “işin fıtratı” böyleymiş gibi bir kabulleniş beklenir. Oysa 6 Şubat depremleri için yapılan inşaatlardaki 169 ölüm; İSİG raporuna göre iki nedende yoğunlaşıyor: Yüksekten düşme, ezilme/göçük ve elektrik çarpması.
Yani, maliyeti yüksek olmayabilecek bilinen tedbirler alınsa, ölen işçilerin bugün hayatta olması yüksek bir ihtimal. Hız hedefiyle yoğun çalıştırılma, tedbirsizliğe eklenince, harcanan, işçilerin hayatı oluyor. İSİG raporunda deprem şehirlerindeki inşaatta yaşanan işçi ölümlerinin en fazla Adıyaman İndere’deki konut inşaatında görüldüğü, burada 10 işçinin yaşamını yitirdiği tespiti yer alıyor. Bunun neden böyle olduğunun yanıtını da İHA’nın dün geçtiği haberde görmek mümkün. Adıyaman İndere’deki deprem konutlarını konu alan habere göre, toplam 14 bir 484 konut için süren inşaatlarda yaklaşık 10 bin işçinin çalışıyor ve binalar hızla yükseliyor.
Bütçe açığına gerekçe olarak gösterilen deprem harcamalarının gerçek bedeli bize anlatıldığı gibi değil. Hatay başta olmak üzere, depremden iki yıl sonra bile en temel insani gereksinimlere bile erişemeyen yüzbinlerce vatandaşın varlığı, yönetenlerin tercihlerini bize bir kez daha gösteriyor.
Çiğdem Toker kimdir?Çiğdem Toker, Diyarbakır'da doğdu. Denizli Lisesi'nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Gazeteciliğe üniversite öğrencisiyken Anka Ajansı'nda başladı. Günaydın, Ankara Ulus gazetelerinde, Nokta dergisinde stajlar yaptı. Anadolu Ajansı'nın sınavlarını (1988) kazanarak, adliye, Devlet Güvenlik mahkemeleri (DGM), yüksek yargı muhabiri olarak çalıştı. 1990- 1993 yıllarında haftalık Ekonomik Panorama dergisinde; sonrasında da kesintisiz 15 yıl Hürriyet Gazetesi Ankara Bürosu'nda ekonomi muhabiri olarak görev yaptı. Burada maliye, vergi, özelleştirme, enerji, rekabet politikalarını izledi. 1994 ve 2001 ekonomik krizlerini, IMF ile ilişkileri, kriz kapsamında çıkarılan kanunların TBMM'deki yasama süreçlerini haberleştirdi. Çeşitli ülkelerde Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası toplantıları muhabir olarak takip etti. Habertürk gazetesinin ilk Ankara temsilcisi olarak gazetenin Ankara bürosunu kurdu. İstifa ederek ayrıldı. İnternet gazetesi T24'ün ilk yayınlarında OECD'nin "Futbolda Kara Para Aklama" raporunu konu alan dizi yazısıyla yer aldı. Köşe yazarı ve Ankara Temsilcisi olarak çalıştığı Akşam gazetesinden, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) el koyma sürecinde kendi isteğiyle ayrıldı. 2013- 2018 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Gazetenin sahibi konumundaki Cumhuriyet Vakfı yönetimi değiştikten sonra kendi isteğiyle ayrıldı. 2018'de katıldığı Sözcü gazetesindeki yazılarına 2022 Kasım ayında 'küçülme' gerekçesiyle son verildi. Fox TV kanalında yayımlanan "Orta Sayfa" adlı haber programında yorumcu olarak yer alıyor. Eleştirel finans haberciliği olarak da tanımlanan yazıları hakkında kimileri astronomik, çok sayıda manevi tazminat davası açıldı. Konusu bir imar haberi olan yazısı hakkında hapis cezası istemiyle yargılandı. Kamu ihaleleri ve şirketleri konu alan çok sayıda yazısı da Sulh Ceza hâkimlikleri kararlarıyla erişime engellendi. Kitapları - Adım da Benimle Beraber Büyüdü- Abdüllatif Şener, Doğan Kitap, 2008 - "Türkiye'de Sağlıkta Kamu Özel Ortaklığı - Şehir Hastaneleri" kitabına makale katkısı, İletişim Yayınları, 2018 - Kamu İhalelerinde Olağan İşler - Tekin Yayınevi, 2019 Ödülleri - İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi "En Başarılı İktisat Muhabiri Ödülü" (1995) - Sabah Gazetesi "Muammer Yaşar Bostancı Haber Yarışması Büyük Ödülü" (1997) - Türkiye Ziraat Odaları Birliği "Basında Tarım Ödülü" (2000) - Milliyet Gazetesi "Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü" – "Taksiyarhis'in Zehra Teyzesi" başlıklı röportaj (2001) - Türkiye Gazeteciler Cemiyeti- TGC "Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü" |"Evcil'in Dönüşü" dosyası – (2005) - European Press Prize "The Mystery of the Secret Funds" – "Yorumcu Ödülü"nde kısa liste (2015) - Halkevleri "Basın Ödülü" (2016) - Uluslararası Şeffaflık Derneği Ödülü (2016) - İstanbul Tabip Odası "Basında Sağlık Ödülü" (2016, 2018 ve 2019) - TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi "Emre Madran Koruma Ödülü" (2017 ve 2019) - Eskişehir - Bilecik Tabip Odası "Halk Sağlığı Ödülü" (2017) - ÇGD "Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Ödülü" (2017) - ÇGD Bursa Şubesi "Meslekte Dayanışma Ödülü" (2018) - Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü "Uluslararası Cesaret Ödülü - Kısa liste" (2018) - Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü – "Kamu İhalelerinde 21/b Usulü" dosyası- (2018) - Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği "Önder Kadınlar Ödülü" (2019) - Rekabet Derneği "Adil Rekabete Katkı Ödülü" (2019) - TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası "Hasan Balıkçı Onur Ödülü" (2020) - Halkevleri Dayanışma Ödülü (2020) - Ankara Tabip Odası – "Şehir hastanelerinin ekonomi politiğini tüm gerçekliğiyle ortaya koyarak kamuya ve sağlık çalışanlarına etkilerini görünür kılan haberleri" nedeniyle (2021) - TMMOB Şehir Plancıları Odası - Kent Planlama Basın Ödülü (2021) - İzmir Gazeteciler Cemiyeti "Hasan Tahsin Basın Özgürlüğü Ödülü" (2021) - SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği "Yılın Kadınları" Ödülü (2021) - Alanya Gazeteciler Cemiyeti - Ulusal Basında Yılın Gazetecisi Ödülü (2021) |