Çiğdem Anad

25 Aralık 2013

Yeni kılıf 'Bağımsız Türkiye'

Bakan Bayraktar istifa ederken ; “soruşturma dosyasında var olan ve onaylanan imar planlarının büyük bir bölümü başbakanın onayıyla yapıldı” diyor ve başbakanın da istifa etmesinin gerektiğini belirtiyor.

 

Başbakan Türkiye’nin istiklal mücadelesini   yani bağımsızlık mücadelesini  verdiklerini  söylüyor. Otoriterleşmenin adını “ ileri demokrasi “ koyan  başbakan , şimdi de bazı islam ülkeleriyle Türkiye’nin göbeğini  bağlamanın adını “ bağımsızlık mücadelesi “  koymaya  hazırlanıyor. Demokrasi  nasıl ki sadece AKP’liler için isteniyorsa, bağımsızlık da sadece AKP’liler için isteniyor.

 

Bakanın sözleri = turnusol  kağıdı

Bakan Bayraktar istifa ederken ; “soruşturma dosyasında  var olan ve onaylanan imar planlarının büyük bir bölümü başbakanın onayıyla yapıldı” diyor ve başbakanın da istifa etmesinin gerektiğini belirtiyor.

Bakan Bayraktar’ın bu açıklaması başbakan hakkında suç duyurusu değil midir ? 

 

Cumhurbaşkanı’nın denetleme yetkisi vardır

Cumhurbaşkanı  isterse devlet denetleme kurulu’nu devreye sokabilir. DDK tüm kamu kuruluşlarında inceleme, araştırma, denetleme yapabilir.

Cumhurbaşkanı  isterse bakanlar kurulunu kendi başkanlığı altında toplantıya çağırabilir.

 

Avrupa Konseyi sormaz mı?

Türkiye  Avrupa Konsey’inin yolsuzluğa karşı ceza hukuku sözleşmesini  imzalamıştır. Türkiye’de olan bitenler  Yolsuzluğa karşı devletler grubu ( Greco ) tarafından takip edilecektir. 

 

Yalçın Akdoğan’ın  sözlerinin gereği yerine getirilmelidir

Başbakanın baş danışmanı “Cemaat orduya kumpas kurdu” açıklamasını yapmıştır.

Bu durumda ; Hükümet bu kumpas yüzünden cezaevinde yatanların acilen serbest bırakılması için harekete geçmelidir.

Bu kumpas yüzünden TSK’dan atılanlar ve terfi edemeyen  askerler görevlerine iade edilmelidir.

Buna göre TSK da taşların yeniden yer değiştirmesi  gerekecektir.