Piştiye dördüncü bekleniyor. Akp’li vali, Akp’li belediye başkanı, Akp’li bakanın atadığı doktor şehir kulübünde oturmuşlar hâkim beyi bekliyorlar.
Hâkim geciktikçe gecikiyor, ekip onun yolunu gözlüyor. Hâkim nefes nefese kulübe girince, başına neler geldiğini merak ediyorlar. Hâkim anlatmaya başlıyor.
HIRSIZLAR, CANA KAST EDENLER, TACİZCİLER NEDEN SERBEST, SORUYORLAR
Hâkim kimsenin sözünü kesmesine geçit vermeden konuşuyor;
“Komşum yolda yakama yapıştı, evini soyan hırsızın neden hâlâ elini kolunu sallaya sallaya sokakta dolaştığını sordu, iki adım attım bakkal karşıma dikildi, tecavüze uğrayan kardeşinin adli tıp kapısında delirmeden tecavüz eden adamı tutuklamamı istedi, kaldırım değiştirdim, ağzı burnu iki günde bir dağılan manavın karısı 'kocamdan alışveriş edeceğine,herifi içeri tık' diye bağırdı.”
Şehir kulübü önde gelenleri hâkimin sözünün bitmesini, bir an önce pişpirik oynamaya
başlamayı beklerken hâkim devam etti...
DAVALAR NEDEN YILAN HİKÂYESİ GİBİ UZUYOR, NEDEN BİTMİYOR?
Hâkim lafı karısına getirdi;
“Sormayın, zaten burnumdan soluyarak evden çıktım. Karım 'yıllardır diyar diyar peşinde dolaşıyorum, bir ev alamadık, ölen büyükbabandan kalan miras davası biz ölmeden sonuçlanmayacak mı, sen ne biçim hâkimsin' diye açtı ağzını, yumdu gözünü.
Kızım tepemde aylardır boza pişiriyor zaten. Kızımın sınıf arkadaşı dergiye yazdığı bir yazı yüzünden cezaevinde sürünüyormuş, bu ne biçim adaletmiş, babam hâkim demeye utanıyormuş.
Kasabı, sucusu, nalburu tepeme çıktılar; 'bu yargı reformu neyimize yarayacak' diye boğazıma çöktüler.”
MİLLETİN DERDİ KENDİ DAVASI
Şehir kulübü erkanının sabrı taştı; “Hâkim bey uzun ettin ama pişpirik oynamayacaksan söyle,dördüncü bulalım.”
Şehrin yöneticileriyle arasını hiç açmak istemeyen hâkim bey bütün laflarını yutarak oturdu masaya.
Asların kudreti, valelerin becerikliliği ile aldıkça aldı elleri. Oyun bitince Akp’li vali, Akp’li belediye başkanı, bakanın atadığı doktor “Ee yedin yuttun bizi, bizim de senden bir alacağımız olacak elbet”dediler. Hâkim “Emriniz olur beyler” dedi.
Yüksek erkan Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu seçiminde bir oyunu rica ediyorlardı. Sevdikleri bir ağabeylerine bir oy verirdi herhalde pişpirik arkadaşları.
Hâkim bey yol boyunca derdine çare bulamadığı insanları zaten yeterince üzüyordu, bir de arkadaşlarını mı küstürecekti. Elbette feda olsundu bir oy. Tanımasa da, arkadaşlarının sevdiği bir ağabeyden bir oyu sakınacak değildi ya.
O sırada bütün şehir kulüplerinde aynı muhabbet dönüyordu, pişpirik arasında yüksek yargıya kimlerin getirileceği tespit ediliyordu. Hâkim beylerden rica ediliyordu, oyun hatırı için bir oy. Şehir kulübünde çalışan bir garson işportadan aldığı dinleme cihazıyla bütün konuşmaları dinlemiş, kaydetmişti. İnternetten bu konuşmaları dinleyenler yargının nasıl siyasallaştığını anladılar.