Çocuk doğdu, babanın gözlerinden sevinç yaşları boşaldı. Baba çocuğun ağzını, burnunu kendine, gözlerini anneye benzetti. Baba çocuğun adım atmasını, konuşmasını sabırla bekledi. “Evlat sevgisi hiçbir sevgiye benzemiyormuş” cümlesini defalarca söyledi. Çocuğu büyürken karısıyla bozulan ilişkilerine, her gün kavga dövüş birbirlerine girmelerine bile dayandı, uzun süre çocuğu için boşanmadı.

İş yerinde yapılan haksızlıklar karşısında istifaya kalktığında, çocuğunu düşündü, her şarta boyun eğdi. Gün geldi,karısına karşı duyduğu aşırı kuşku, onu babalığından şüpheye düşürdü. DNA testi yaptırıldı ve canını bir saniye duraksamadan feda edeceği çocuğunun, başka bir erkeğin sperminden olduğunu öğrendi.11 yıl boyunca hayatta her şeyden çok sevdiği çocuğunu sevmekten bir anda vazgeçti.

Babanın meğerse tutkuyla, özveriyle sevdiği kendi spermiymiş. Besleyip, büyütüp fidan haline getirdiği tohum yabancı tohummuş. Babanın en büyük düşmanı yabancı bir spermmiş.

ÇOCUK YABANCI SPERMİN TOHUMU

Bir TV programında canlı,kanlı açıklandı. Adli tıp uzmanı; “Baba bu adam değil” dedi. Sunucu; “Baba gerçek baba değilmiş” dedi. Program yapımcısı;”Flaş,flaş” alt yazısıyla sahte babayı ilan etti.

Çocuk; televizyonu seyrettiği koltuktan düştü, kâbus mu görüyordu, TV mi seyrediyordu? Çocuk, babası bilip sevdiği insanı bir daha göremeyecekti, sokakta onu gören herkes “Piç” diyecekti, kendisini dölleyen o muhteşem! spermin kimden çıktığını bile öğrenemeyecekti belki.

Program yapımcıları, “Gerçekler acıdır, başarılı bir iş yaptık, ratingi patlattık” sözleriyle seyircileri ağlatan, kızdıran profesyonellikte çocuğu umursamazca konuşacaklardı.

ŞİMDİ SIRA ÇOCUĞA GÖZYAŞI DÖKENLERİ EKRANIN BAŞINA TOPLAMAK

Yeni bir TV programı yapıp, pedagogları davet edip, çocuğa da programı seyrettirip, ekrandan rehabilitasyon seansı düzenlenebilir, çocuk yayına çıkarılıp, dilediği soruları stüdyodaki uzmanlara sorması sağlanabilir. Çocuk isterse yayına telefonla bağlanabilir, interaktif katılımına imkân tanınabilir.

Hem vicdanları rahatlatacak, hem ratingleri patlatacak üçüncü program bile çıkar bu işten. Kocasını kandıran kadının, yani annenin gerçek, öz trajedisi.

Anne 15 yaşında imam nikâhıyla evlenen bir kadın mıdır?

Türkiye’de sevmediği adamla evlenen yüzde 70'in içindeki kadınlardan biri midir?

Babadan yediği dayaklarla büyüyen bir kadın mıdır?

Hangisidir?

Kadınlarına, kızlarına hiç acımayan, spermlerine tapınan bir ülkede, televizyon programları

her gün yeni aile dramlarıyla yayında olacak. Bu programı kaçırdıysanız üzülmeyin, yarın öbür gün hep benzerleri yayınlanacak.