Bir anda kesildi yolsuzluk sesleri, görüntüleri.
Biz kabus mu görmüştük hep birlikte?
Aslında o sesler, o görüntüler yok muydu?
Hepimiz delirmiş miydik birden bire?
Sanrılar, halüsinasyonlar içine mi dalmıştı milyonlarca insan?
Bir anda , hep beraber nöbetler mi geçirmiştik günlerce, aylarca?
Biz miydik deli, yok muydu yolsuzluk, molsuzluk, talan, yalan, dolan?
Ne oldu ya ? Seçimlerden sonra şak şak nasıl kesildi kabuslar?
Biz mi akıllandık, ülke mi akıllandı?
Yoksa biz aklımızı tamamen mi kaybettik, bir ülke trilyonlarca paranın altında mı kaldı?
Neyi tartışıyoruz şimdi biz?
Hangi cumhurbaşkanı, hangi başbakan ? Hangi seçim tahlili ?
Herkes sustu. Teslim alındık.
Deli gömleğini giydirdiler bize.
Herkes sustu.
Basın sustu. Hergün cinayet, trafik ve ölen çocuk haberleri. Seçimlerden önce cinayet işlenmiyor muydu, trafik kazaları olmuyor muydu, çocuklar ölmüyor muydu ?
Basın sustu, muhalefet sustu. Gezide uğuldayan ağaçlar kaldı. Herkes kendi semtine, mahallesine, evine kapandı. Yaşlılar ölümü beklemeye, orta yaşlılar çocuklarını kurtarmak için plan yapmaya, gençler kaçmak için yer aramaya başladı.
Bu memleket kimin ?
Kimse bu memleket hepimizin demesin. Hepimizin olmadığı tescillendi. Herkes kendi parseline çekildi. Parsel , parsel bölündü ülke. Parsel, parsel bölündü insanlar. Herkesin kapısı işaretli şimdi.
Herşeye rağmen yaşamak direnci olmasa , geriye ne kaldı ?
Elbette her gün yeni bir hayat kurulur, elbette yeni düzenler inşa edilir, elbette hiç bir şey kalıcı değildir, elbette birgün herşey değişir ama bugünden o günü görememek hayatın tadını çok kaçırdı.
Mesele AKP yüzde bilmem kaç almış , CHP yüzde bilmem kaç almış , MHP yüzde bilmem kaç almış, Bdp yüzde bilmem kaç almış meselesi değil.
Adalet, güven, inanç, onur, dürüstlük, vicdan, doğruluk, eşitlik, itibar, özgürlük, merhamet, paylaşım, hoşgörü ve bunun gibi ve bunun gibi bütün değerlerin altüst oluşu.
İnsanların değerler sistemi çökünce , yerine yenisini kurana kadar çok ızdıraplar çekiliyor. Üstelik bugün kaybedilen değerlerin yerine neleri koymamız gerektiğini bilmiyorsak , işte o zaman soruyoruz ; biz dün mü delirmiştik, bugün mü deliriyoruz ?