Xi Jinping'in Şangay İşbirliği Örgütü'nün (ŞİÖ) Özbekistan'ın Semerkant kentinde 15-16 Eylül'de yapılacak zirvesine şahsen katılması bekleniyor.
Çinli kaynaklar Xi Jinping'in şahsen katılımını henüz resmi olarak teyit etmemiş olmakla birlikte Semerkant'a gitmesi durumunda Putin'in yanı sıra Recep Tayyip Erdoğan ile de baş başa bir görüşme yapabileceğini söylüyor. Xi'nin ayrıca Hindistan ve Pakistan liderleriyle de baş başa görüşecek.
Xi Jinping'in zirveye katılımı birkaç açıdan önem taşıyor. Birincisi eğer gündemde olan Suudi Arabistan gezisi gerçekleşmezse Ocak 2020'den beri ilk kez Çin dışında çıkmış olacak. Covid-19 salgınından sonra Çin dışında çıkmamasının en önemli nedeni bir anlamda "ele verir talkımı kendi yutar salkımı" durumuna düşmemekti. Salgın ile birlikte sınırlarını büyük ölçüde kapatan Çin kendi vatandaşlarının yurtdışına çıkışını önemli ölçüde kısıtlamış, hatta pasaport yenilemelerini durdurmuştu. Yabancıların girişini de çok zorlaştırmıştı. Ayrıca uluslararası uçuşlara sınırlama getirmiş ve bunun sonucunda bilet fiyatları astronomik rakamlara ulaşmıştı. Hâlihazırda Avrupa'dan ya da Amerika'dan Çin'e gelişlerde tek yön ekonomi sınıfı biletleri 4-5 bin dolar seviyelerinde. Çin'e yapılan uluslararası uçuşlar salgın öncesine göre yüzde 96 oranında azalmış durumda.
Xi'nin şahsen katılımını önemli kılacak ikinci husus Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) ekim sonu ya da kasım başında yapılacak olan 20. Kongresi. Bilindiği gibi bu kongrede Çin'in yeni başkanı ilan edilecek. Xi Jinping'in üçüncü kez başkan olması bekleniyor. Xi eğer geziye şahsen katılırsa bu başkan seçildiğinin erken ilanı olacak bir anlamda.
Çin'e yapılan uluslararası uçuşlar (günlük) Kaynak: VariFlight
Üçüncü önemli nokta ise Putin ile yapacağı görüşme olacak hiç kuşkusuz. Bilindiği gibi iki lider geçen şubat ayında kış olimpiyatlarının hemen öncesinde Pekin'de bir araya gelmişti. Hatta bu görüşmede kendisine "Ukrayna'ya dalacaksan bunu olimpiyatlardan sonra yap" mesajı verildiği iddia edilmişti.
Putin açısından Ukrayna'ya müdahalesi sonrasında oluşan etrafının ıssızlaştığı görüntüsünü dağıtmak için de önemli bir fırsat olacak zirve. Erdoğan'ın da "diyalog ortağı" statüsündeki Türkiye'nin devlet başkanı olarak zirveye Putin tarafından davet edildiği açıklanmıştı.
Şangay İşbirliği Örgütü
"Şangay Beşlisi"nden bugüne
1996'ta Çin, Kazakistan, Kırgızistan, Rusya ve Tacikistan'ın oluşturdukları "Şangay Beşlisi"nin üyeleri 15 Haziran 2001'de Özbekistan'ın da katıldığı Şangay'daki toplantıda Şangay İşbirliği Örgütü'nün kuruluşunu ilan etmişlerdi. 2017'de Hindistan ve Pakistan'ın da katılımıyla 8 üyeye ulaşan örgütün ayrıca 4 gözlemci üyesi ile aralarında Türkiye'nin de yer aldığı 6 diyalog ortağı bulunuyor.
Gerekli prosedürleri tamamlayan İran'ın Semerkant'taki toplantıda gözlemcilikten üyeliğe terfi etmesi bekleniyor.
ŞİO'dan ne murat etttiğini anlamak için Çin'in 2019 Temmuz'unda açıkladığı beyaz kitaba ("Çin'in Yeni Dönemde Ulusal Savunması") göz atmak fikir verici olabilir: [1]
"ŞİÖ şimdi dünyadaki en geniş alanı ve nüfusu kapsayan yeni bir tür kapsamlı bölgesel işbirliği organizasyonuna dönüşmüştür. Karşılıklı güven, karşılıklı yarar, eşitlik, istişare, farklı uygarlıklara saygı ve ortak kalkınma arayışını içeren Şanghay Ruhu ortaya çıkmıştır. Ortak bir geleceğe sahip bir ŞİÖ topluluğu oluşturma ve yeni bir uluslararası ilişkiler modeli geliştirme taahhüdü ile kuruluş, bölgesel barış ve kalkınmaya yeni bir katkı sağlamıştır. Haziran 2017'de ŞİO ilk kez genişledi, Hindistan ve Pakistan'ı üye devletler olarak kabul etti. Nisan 2018'de Çin, örgütün üyeliğini genişletmesinden bu yana ilk ŞİÖ Savunma Bakanları Toplantısına ev sahipliği yaptı. Üye devletler, iyi komşuluğu ve stratejik karşılıklı güveni daha da teşvik etmek, askeri kültürel alışverişi artırmak, birliği ve dostluğu geliştirmek için Barış Misyonu tatbikatları ve askeri müzik şölenleri de dahil olmak üzere savunma ve güvenlik alışverişlerini ve iş birliğini güçlendirmeye devam ediyor."
Üye ülkeler örgütün her ne kadar bir savunma iş birliği paktı olmadığını vurgulasalar da Çin açısından askeri iş birliği konularında kolaylaştırıcı bir rol oynaması beklentisi olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Kuruluşunda örgütün öncelikleri bölgesel güvenlik konuları, bölgesel terörizm, etnik ayrılıkçılığa ve aşırı dinci akımlara karşı mücadele olarak vurgulanıyordu. O dönemde Şincan ve müslüman azınlık Çin için en önemli güvenlik sorunu olarak değerlendiriliyordu. Örgütün ilk ortaya çıkışında Çin açısından bunun en önemli motif olduğu söylenebilir.
Öte yandan özellikle ŞİO'ya ilginin arttığı da bir vakıa. Şimdiye kadar Mısır, Suriye, İsrail, Bahreyn, Katar, Irak ve Suudi Arabistan diyalog ortağı olmak üzere baş vuru yaptılar. Birleşik Arap Emirlikleri'nin de doğrudan üyelik için baş vuru yapacağı iddia ediliyor.
Son bir not: ABD de ŞİO'ya gözlemci statüsü için 2005'te başvurmuş ve reddedilmişti.
[1] 新时代的中国国防, http://www.gov.cn/zhengce/2019-07/24/content_5414325.htm
Cevdet Kadri Kırımlı kimdir?İzmir'de doğdu. Yurtiçinde ve yurtdışında farklı şirketlerde yöneticilik yaptı. Çin'de ve Hong Kong'da yaşadı. |