Cevdet Kadri Kırımlı

06 Şubat 2025

Karlı bir gece vakti bir dostu uyandırmak

Çin ekonomisi bugünden yarına bir balon gibi sönmeyecek elbet. Ancak tedrici olarak kötüye giden ekonomi, siyasi istikrarı olumsuz etkileme potansiyelini taşıyor. Çin tarihinde siyasi istikrarsızlıkların uhuletle ve suhuletle halledildiği pek vaki değildir

İsmet Özel’in bu şiiriyle tanıştığımda 16-17 yaşlarındaydım. Murat Belge ile Türk şiiri üzerine konuştuğumuz cumartesi öğleden sonralarının biriydi. Dizelerin arka planına dair bilgileri de ondan dinlemiştim. Özel’in sosyalistlikten Müslümanlığa uzanan zihni yolculuğunun ifadesi olan dizelerde yankılanan samimiyet, zihnimde müstesna bir yer edinmişti. Ne zaman önemli bir duyguyu ya da düşünceyi bir dostumla paylaşmak istesem bu dizeleri hatırlarım.

* * *

Çin mucizesinin miadını doldurduğunu, yapısal sorunlardan dolayı patinajın kaçınılmazlığını dilimin döndüğünce anlatmaya çalışıyorum. Çevremdekiler arasında aynı fikirde olmayan, değerlendirmelerimi karamsar bulanlar yok değil. Onların argümanı genellikle Çin’in ulaştığı teknolojik seviye sayesinde sorunların üstesinden gelmeye kadir olacağı şeklinde oluyor.

Öyle ya, yenilenebilir enerji, elektrikli otomobiller gibi birçok endüstriyel alanda dünya lideri olan, üniversiteleri dünyanın en iyileri sıralamasında zirveye yerleşen, en fazla patent başvurusunun yapıldığı, uzayda istasyon kuran bir ülkeden söz ediyoruz. Nasıl olur da emlak krizi, tüketim harcamalarının azalması gibi süfli sorunlarla baş edemez? Böylesi bir gelişmişlik düzeyine ulaştıysa ekonomik modeli de altyapısı da sağlam olmalı…

Müteakip defalar ifade etmekten dilimde tüy bitti gerçi ama bir daha söyleyeyim: Çin mucizesi, arızi olarak ortaya çıkmış ve sürdürülebilirliği olmayan bir modeldir. Ekonomik büyümenin ana kolonları inşaat sektörü ve ihracattır. İhracat, ticaret savaşları ve daralan dünya ekonomisinin Çin mallarını emebilme hacminin azalmasına paralel olarak hem büyüklük hem de kârlılık açısından gerilemeye devam edecektir. Buna bir de daralan iç tüketimi eklediğinizde Çin’in büyük sanayi kapasitesinin neden giderek atıl hale geleceğini görebilirsiniz. Evet, Çin güneş panelleri gibi yeni teknolojilerde önder ama bu alandaki kurulu kapasitesi tüm dünyanın yıllık ihtiyacının iki katı. Benzer bir durum elektrikli otomobillerde söz konusu.

İnşaat sektöründeki kriz, “Amaan, bunlar her ülkede hep yaşanır.” deyip geçilebilecek bir şey değil. Çünkü Çin’de yerel yönetimlerin en önemli gelir kaynağı inşaat sektörü olagelmiştir.

Bu gelir kaynağı büyük ölçüde kurumuştur. Görülebilir bir gelecekte eski haline gelmesi de pek söz konusu değildir. Üstüne üstlük, yerel yönetimler büyük ölçüde borç batağına saplanmıştır. Yerel Yönetimler Finansman Vasıtaları (YYFV) adı verilen bir yöntemle yapılan borçlanmaların miktarının 9 milyar doları geçtiği tahmin ediliyor. Yerel yönetimlerin bunların büyük bölümünü kendi imkânlarıyla geri ödemesi mümkün değildir.

Ekonomik yavaşlama nedeniyle vergi gelirleri azalırken, vergi dışı gelirlerin payı (özellikle para cezaları ve müsadereler) yükselmektedir. Yerel yönetimlerin üzerindeki mali baskıların artması sonucu yöneldikleri yaratıcı çözümler, durumun ciddiyeti konusunda fikir verici olabilir.

Örneğin, Çin hukuk camiasında "uzak su balıkçılığı" olarak adlandırılan bir uygulamayla, yerel yönetimler gelirlerini artırmak için diğer eyaletlerdeki özel şirketlere keyfi olarak ağır para cezaları kesip varlıklarına el koymaktadır. Savcılıklarca yapılan inceleme sonrasında örneğin Zhejiang eyaletinde, iki yılda 17 binden fazla işletmenin varlıklarına usulsüzce el konulup “çöküldüğü” ortaya çıkmıştır.

Geçen ekim ayında yayımlanan bir düşünce kuruluşu raporu da 2023'ten bu yana Guangdong eyaletinde yaklaşık on bin şirketin bölge dışındaki kolluk kuvvetleri tarafından hedef alındığını ve diğer eyaletlerdeki polislerin özel şirket hesaplarını ve fonlarını yasal sınırların dışında dondurup işletme sahiplerini “yasadışı kazançları” kendilerine iade etmeye zorladığını ortaya koymuştur.

Güneybatı Finans ve Ekonomi Üniversitesi'nden Doçent Yang Liangsong’un yaptığı bir çalışma, para cezaları ve müsaderelerin yerel yönetim gelirlerinin büyüyen bir kaynağı haline geldiğini ve 2011'de 130 milyar RMB (yaklaşık 18 milyar dolar) olan bu gelirin 2022'de 428,4 milyar RMB’ye (yaklaşık 59 milyar dolar) sıçradığını göstermiştir. Bu yılın ilk 11 ayında, yerel yönetimlerin para cezaları ve müsaderelerden elde ettiği gelirler bir yıl önceki aynı döneme göre yüzde 11,7 artmıştır.

Çalışmaya göre, borçluluğu daha fazla olan eyaletler bu gelire daha bağımlıdır. Bazı belediye ve ilçelerde para cezaları, yerel gelirin yüzde 84’ünü oluşturmaktadır.

Bunlar muhtemelen buzdağının görünen kısmından kesitler. Bir eğilimi göstermesi açısından oldukça önemli. Çünkü önümüzdeki dönemde yerel yönetimlerin gelirleri artmayacak, tam tersine azalacak.

Çin ekonomisinin yapısal sorunlarından en önemlilerinden biri budur ve çözümüne dair tünelin ucunda gözüken ışık da ters yönde gelen aracın farlarıdır.

İstikrar önemli

Xi Jinping, göreve gelişinin daha altıncı gününde “Kaplanlar ve Sinekler” (老虎 苍蝇一起打) yolsuzlukla mücadele programını başlatmıştı. Hem halk nezdinde popülerlik kazandıran hem de partideki potansiyel muhaliflerini ve partinin geleneksel güç odaklarını sindirmek için çok kullanışlı bir araç olan yolsuzlukla mücadele, o zamandan beri sürüyor. Geçen on iki yıl içinde üst düzey kadroları da kendi tercihleri doğrultusunda biçimlendirdi. Buna ordu da dâhil.

Ekim 2012'de başlatılan süreçten bugüne kadar 80'den fazla general ihraç edildi. Bunların 13’ü tümgeneral, 18’i korgeneral ve 50'den fazlası tümgeneral rütbesinde. Ama daha ilginci, ordudan ihraçların son dönemde hız kazanması. Son iki yılda 14 üst düzey ordu mensubu azledildi. Bunların içinde önceki Savunma Bakanı Li Shangfu ile selefi Wei Fenghe de bulunuyor.

Xi döneminde Çin Halk Kurtuluş Ordusu kademelerinde yükselmiş olan generallerin yolsuzluk gerekçesiyle ordudan azilleri, işlerin en azından istenildiği gibi gitmediğinin göstergesi.

* * *

İstikrar, itaati ve toplumsal hiyerarşileri teşvik edip bireyselliği değil, kolektivizmi ön plana çıkaran Konfüçyüsçülük ile her şeyin birbiriyle ilintili olduğu, denge ve uyum arayışındaki Taocu dünya anlayışından neşet eden Çin düşünce sistematiği ve kolektif bilincindeki temel öğelerden biridir.

Parti jargonunda sık sık bahse geçen, Xi’nin konuşmalarında en fazla atıf yapılan kavramlardandır.

Sebepsiz de değildir bu. Çin’de istikrar dönemleri, MÖ 221'deki ilk birleşmeden beri kıtlık, salgın hastalık, doğal felaketler, isyan ya da savaşlarla sık sık kesintiye uğramıştır.

* * *

Bu hadiseler tek başına ele alındığında kayda değer gözükmeyebilir. Ama yapısal sorunlardan tezahür eden, istikrarı etkileyecek olumsuzlukların nüveleridir.

Çin ekonomisi bugünden yarına bir balon gibi sönmeyecek elbet. Ancak tedrici olarak kötüye giden ekonomi, siyasi istikrarı olumsuz etkileme potansiyelini taşıyor.

Çin tarihinde siyasi istikrarsızlıkların uhuletle ve suhuletle halledildiği pek vaki değildir.

Dostları uyandırma telaşım bu yüzden.

Malum, bazen kar tipiye döner…

Cevdet Kadri Kırımlı kimdir? 

İzmir'de doğdu.

Yurt içinde ve yurt dışında farklı şirketlerde yöneticilik yaptı.

Çin'de ve Hong Kong'da yaşadı.

"Çin Mucizesinin Sonu mu? Uyuyan Arslan Kağıttan Kaplan" adlı bir kitabı (İletişim Yayınları) vardır.