Cem Dizdar

24 Ekim 2010

Her gün tek başına!

Güneş doğuyor, güneş batıyor Türkan abla dimdik bekliyor... Bir sorun bakalım, ne istiyor?

Türkan Albayrak 107 gündür Paşabahçe Devlet Hastanesi’nin önündeki çadırında, yağmur çamur dinlemeksizin direniyor... Güneş doğuyor, güneş batıyor Türkan abla dimdik bekliyor... Bir sorun bakalım, ne istiyor?

Hakemin hatalı kararlarına öfkeli futbolcu maç sonu kameraya dönüp köpürür; “Emeğimizi çalmaya kimsenin hakkı yok...”

Bu öfke de olmasa haniyse lanetlenmiş bir sözcüğe dönüştürülen ‘emek’i unutup gideceğiz.

Ondan, ‘emek’ten söz etmek, haklarını hatırlatmak ve savunmak, dolayısıyla emeğin dahil olduğu ‘sınıf’ı da akla düşürüyor ki, modern zaman günahlarının en büyüğünü işliyor bunu akıllara düşüren!


Türkan abla dünyayı temizliyor

Paşabahçe Devlet Hastanesi’nde çalışırken bağlı bulunduğu taşeron şirket tarafından işten çıkarılan Türkan Albayrak, 107 gündür tek başına direniyor emeğinin hakkı için, işi için, uğratıldığı gadr için...

Temizlik işçisi Türkan abla... Mikroplara, virüslere karşı hastaneyi, hastaları, doktorları, hemşireleri, hastabakıcıları, hastane memurlarını, tekmil insanlığı savunuyor. Siliyor süpürüyor, dezenfekte ediyor. Ne ki, hastalar sıhhat bulsun sağlamlar hasta olmasın diye...

Şimdi, temizlik işinde çalışanlara meta üretimine katılmadığı için ‘emekçi’ gözüyle bakmayanlarla dolu gezegen. Üretim sürecinin değiştiğinden bahsedenler hepimizi ‘işçinin, emeğin öldüğüne’ inandırmak için çırpınıyor adeta. O çırpınış kafaları karıştırıp, aynı safta olması gerekenleri tam da çırpınanların istediği gibi farklı kamplara savuruyor.


Oturmuş tarihi yazıyor

Ama Türkan abla dik. Hastane morgunun kapısında tuttuğu nöbeti gerekmediği zaman terk etmiyor. Tertemiz tuttuğu çadırının geleni gideni çok... Gerçi gelenine gidenine ‘marjinal’ gözüyle bakılıyor ama olsun, Türkan abla bize ‘Bandista’ şarkısındaki gibi sesleniyor her sabah güneş doğumunda. Diyor ki; “Hürriyet ve adalet aranıyor / Onlar kanun biz tarihi yazıyor...”

‘Vesayet’ kalkıyor, ‘ileri demokrasi’ adım adım ilerliyor ve Türkan abla çadırında hâlâ direniyor.

“O demokrasiden yana” ama tıpkı bir anketi yanıtlayan Buenos Aires varoşlarında yaşayan Arjantinli sınıfdaşının söylediği gibi, “Demokrasi on(lar)dan yana değil...”

Türkan ablanın derdi mi ne? Paşabahçe Devlet Hastanesi’nin önündeki çadırında sizi bekliyor. Gidin sorun, o bu dünyayı, dünyada olan biteni size benden daha iyi anlatır... Hem sizi de orada görürlerse belki Türkan ablanın derdinin dermanı için hayırlı bir şeye vesile olmuş olursunuz...