Sigortalının maruz kaldığı her olay iş kazası sayılmaz.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na göre bir kişinin maruz kaldığı olayın iş kazası sayılabilmesi için;
1)Sigortalı olması,
2)Bedenen ya da ruhen özüre uğraması,
3)Olayın 5510 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinde belirtilen durumlarda meydana gelmesi,
şarttır.
Bu şartları aşağıda kısaca açıklayalım.
Her şeyden önce bir olayın iş kazası sayılabilmesi için ilgili kişinin SSK ve Bağ-Kur statüsünde sigortalı olması ve iş kazası ve meslek hastalığı sigortasına tabi bulunması gerekmektedir.
Kayıt dışı/sigortasız çalışma, olayın iş kazası sayılmasına engel değildir.
Kaza geçiren kişinin olay sırasında sigortasız (kayıt dışı) olarak çalışıyor olmasının olayın iş kazası sayılıp sayılmaması açısından herhangi bir önemi bulunmamaktadır.
Olay sonrasında yapılacak inceleme/soruşturma sonucunda sigortalılık şartlarının mevcut olduğunun anlaşılması halinde de, ilgili kişi sigortalı çalışan kişiler gibi iş kazası sigortasından sağlanan bütün haklardan yararlanacaktır.
İş kazasından söz edebilmek için, bir başka şartta sigortalının bedenen ve ruhen özüre uğrama gerekliliğidir.
Ancak, bir olayın iş kazası olarak sayılması için sigortalının olay anında hemen bir zarara/özüre uğraması şart değildir.
Olay anında bir belirti görülmemekle birlikte, sonradan ortaya çıkan bedeni ve ruhi rahatsızlıkların kazaya bağlı olduğunun doktor raporu ile tespit edilmesi durumunda da bu kaza, iş kazası olarak değerlendirilmektedir.
Bedensel ve ruhsal özür durumu; ölüm, kesik, yanık, kopuk, ezilme gibi bir durum olabileceği gibi, hafızanın yitirilmesi, cinsel iktidarın kaybedilmesi, işitme durumunun yitirilmesi, güzelliğin azalması vb. şeklinde de ortaya çıkabilir.
Son olarak bir olayın iş kazası sayılabilmesi için olayın 5510 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinde sayılan durumlardan en az birine girecek nitelikte olması gerekmektedir.
Bu bağlamda SSK (5510/4-a) statüsündeki sigortalıların;
1) İşyerinde bulunduğu sırada,
2) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle,
3) Görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
4)Emziren kadın sigortalının, iş mevzuatına tabi olup olmadığına bakılmaksızın, çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
5)İşverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında,
meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özre uğratan olaylar iş kazası olarak kabul edilmektedir.
Bağ-Kur (5510/4-b) statüsünde çalışan sigortalılar için iş kazası olarak kabul edilen durumlar, SSK statüsündeki sigortalılara göre daha sınırlıdır.
Buna göre; Bağ-Kur statüsündeki sigortalıların;
1) İşyerinde bulunduğu sırada,
2) Yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özre uğratan olaylar iş kazası olarak kabul edilmektedir.
İş kazası, kural olarak sigortalıların yaptığı işle ilgili olarak işin yürütümü sırasında meydana gelen olayı ifade etmekte ise de, sigortalının işyerinde bulunduğu sırada meydana gelen olaylar, yapılan işle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın iş kazası sayılmaktadır.
Örneğin; sigortalının işyeri yemekhanesinde yemek yediği sırada tüp patlaması sonucu yaralanması/ölmesi, işyeri asansörünün düşmesi sonucu yaralanması/ölmesi, işyeri avlusunda yürürken düşmesi, dinlenme saatinde top oynarken ayağının burkulması, işyeri bahçesindeki meyve ağacından meyve toplarken düşmesi, yemek yerken elini kesmesi, şoförlük yapan kişinin yolcu tarafından yaralanması, tarlada çalışırken yıldırım düşmesi sonucu ölmesi, işyerinde intihar etmesi, dinlenme odasında dinlenirken sobadan zehirlenmesi, işyeri sınırları içinde bulunan havuzda boğularak ölmesi gibi olaylar sosyal güvenlik mevzuatı açısından iş kazası olarak kabul edilmektedir.