Celal Başlangıç

15 Temmuz 2015

Çok enterasandır, hâlâ bir koalisyon kuramadılar

Başkan yaptırılmamış bir cumhurbaşkanının, pek muhtemel olmayan bir koalisyona ilişkin samimi düşünceleri...

(Başkan yaptırılmamış bir cumhurbaşkanının, kurulması pek muhtemel olmayan bir koalisyon hükümetine ilişkin samimi düşünceleri)

Kursanıza kardeşim, elinizi tutan mı var!

Zaten o partinin başına getirdiğim zat, seçimin üzerinden bir ay geçmesine rağmen gelip benden bir türlü hükümet kurma görevini almayı başaramadı.

Neden alamadın kardeşim?

Hükümet kurma görevini alalı birkaç gün oldu ama daha şimdiden milletin sabrı taştı.

Ben de destek veriyorum ama, hala kuramıyorsunuz şu koalisyonu.

Çok enterasandır, "Eski Türkiye"de iki ayyaş bile muteber bir hükümet kurmuştu.

Bakın, beni engel olarak görmeyin sakın.

Ama, "Eski Türkiye"ye bakacak bir koalisyon değil, gözü "Yeni Türkiye"de olacak bir koalisyon kurun.

"Eski Türkiye" derken de, yok 17 Aralık'tı, yok 25 Aralık'tı diye tutturmayacak bir koalisyon olsun.

Öyle "ayakkabı kutulu", "para sayma makinalı", "paraları sıfırlamalı" bir hükümet de istemiyorum.

"Eski Türkiye"de Reza'nın önüne yatan, sünnet çocuğu gibi kol saatini hediye olarak kabul eden, çikolata gondollarında dolarları Euroları götüren bakanların adları bile anılmasın bu koalisyon hükümetinde.

Bir kere "Eski Türkiye"ye kesinlikle dönüp bakmayacak yeni hükümet. Zaten adı üzerinde değil mi, "yeni hükümet".

Ne yapacak bu "yeni hükümet"?

Benim eski "çılgın projelerimi" hiçbir surette rafa kaldırmayacak. Yoksa karşılarında beni bulurlar.

Hala anlayamıyorum neden bir koalisyon kuramadıklarını?

Engel olan mı var?

Bakın, kuracağınız koalisyonda beni hiç mevzu bahis etmeyin, diyorum.

Hiç düşünmeyin benim nerede oturduğumu? Yok Çankaya'da mı olmalıymışım, yok Dışişleri konutunda ne işim mi varmış.

Size ne kardeşim. Ben size karışıyor muyum?

İster gider Atatürk Orman Çiftliği'nde bir kulübecik kurar, adına da Aksaray derim.

İstersem arada bir de koalisyon hükümetinin bakanlarını kulübeciğimde ağırlarım.

Orası kaçak maçak ama zaten milletin malı.

Eee, kaçak sarayıma millet de suç ortağı olmuşsa size ne kardeşim? Buna milli irade karar verir.

Bir de hakkım olmadığım halde kendime örtülü ödenek çıkartmışım da, hükümete ortak olacak partiler bunu kesecekmiş.

Siz benim örtülü ödeneğimi mevzu bahis yapacağınıza, önce şu koalisyonunuzu kurun da 7 Haziran'da ortaya çıkan "milli irade"nin üzerindeki örtüyü kaldırın.

Olur mu ya! Ne örtülü ödeneğimi kestiririm, ne de kurduğum havuz medyasına akan kamu musluklarını kapattırırım.

Yani beni örtülü ödeneksiz, havuz medyasını susuz bırakacaksanız niye kuracaksınız ki bu koalisyonu?

Millete hizmet için kurulur bir koalisyon.

Bu kadar teşvik ediyorum, hala bir koalisyon kuramıyorlar.

Yok, koalisyon kurmak için İç Güvenlik Yasası'nı kaldırıp memlekete demokrasi getirme şartları varmış.

Demokrasi çok hayır bir şey olsa biz onu "terör" diye adlandırmazdık değil mi canım kardeşim.

Sana ne memlekete gelecek demokrasiden. Sen koalisyonunu kurmaya baksana.

Bir de Devlet'in arka Bahçelisi diyormuş ki, hükümete ortak olmak için, "Çözüm süreci ortadan kalksın."

Ne çözüm süreci ya! Ortada çözüm süreci mi var.

Çarkçıbaşı Kemal Bey de Kürt Sorunu'nu mecliste çözecekmiş.

Ne Kürt sorunu kardeşim! Kürt sorunu mu var!

Size ne bunlardan, siz koalisyon kurmanıza bakın.

Ben ne önünü tıkıyorum yeni koalisyonun, ne de yönlendiriyorum.

Daha ne yapayım.

Seçimlerde neydi sloganımız?

"Herkes söyler, AK Parti yapar!"

Bakın çok enterasandır, tek başımıza iktidar olamayacağımız ortaya çıkınca, sırf memleket hükümetsiz kalmasın diye o sloganı bile değiştirdik.

Artık tek şart var koalisyon için:

"Ben söylerim, koalisyon yapar!"

Yani sırf memleket hükümetsiz kalmasın diye katlandığımız bu fedakarlığı da unutmayın.

Ben bu kadar kolaylık sağlamışken koalisyonu kurdunuz, kurdunuz.

Bunca desteğe rağmen hala kuramazsanız koalisyonu, tekrar gider, "milli irade"ye başvururum.

Olmazsa bir daha, bir daha başvururum.

"Milli irade" uğruna durmak yok, yola devam.

Ama  hep aynı sonuç çıkar, yine beni başkan yaptırmazsa bu "milli irade", bir "van münit" de ona çekerim:

Ne "milli irade"si kardeşim, bu "milli irade"den bir cacık olmaz!