Candan Yıldız

05 Şubat 2025

Türkiye’nin son Ermeni Köyü kamulaştırmadan kurtuldu, ya çevresi?

Samandağ’ın etnik, kültürel, doğa zenginliğini bozacak kamulaştırma alanına karşı ilçe merkezinin rezerv alanı ilan edilmesi talep ediliyor

Maraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ikinci yıl dönümü.  

Devletin ilk 48 saat içinde enkazların altında kaldığı bir depremdi.

Evet, depremin coğrafyası büyüktü. 11 il etkilendi. Ama deprem gibi bir afette ilk 48 saatin çok hayati olduğunu biliyoruz. Bu depremde insanlar enkaz altında hipotermiden öldü. Kızılay çadır sattı! Asker sahaya geç indi. Enkaz altındaki insanların Twitter üzerinden yerleri tarif eden mesajlar atmaları hayati önemdeydi. Buna rağmen Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) 8 Şubat’ta Twitter’da bant daraltmasına gitti.

Resmi rakamlara göre 53 bin 537 kişinin hayatını kaybettiği, 107 bin 213 kişinin yaralandığı 6 Şubat depreminin hafızasında bunlar var.

On binlerce insan hâlâ konteyner evlerde kalıyor. Devletin deprem konutları tamamlama oranı ilden ile değişiyor.

Size Samandağ’dan bahsetmek istiyorum. Hani 31 Mart seçimlerinde Türkiye İşçi Partisi (TİP)’in belediyeyi kazandığı, Türkiye’nin tek Ermeni köyü olan Vakıflı’nın sınırları içinde olan Samandağ’dan…

Samandağ’ın barınma sorununu kalıcı olarak çözecek konut inşaatları yavaş ilerliyor.

Samandağ Belediye Başkan Yardımcısı Adnan Eryılmaz, 120 bin nüfuslu ilçenin nüfusunun deprem sonrası 220 bine çıktığını, birinci etap TOKİ’nin dahi hâlâ bitmediğini açıkladı.

Durum böyle iken geçtiğimiz günlerde Samandağlılara, Tapu Müdürlüğü’nden mesajlar gitmeye başladı. 

İşin özü şu: Deprem konutları için Samandağ merkezde ilan edilen rezerv alana itiraz edilince TOKİ için, aralarında Vakıflı Köyü’nün de olduğu geniş bir alanı rezerv alan olarak ilan edildi.

Burası Hatay’ın inanç ve çok kültürü alanı… Aynı zamanda bölgenin nefes coğrafyası… Tarım ve zeytinlik bölgesi.

Gelen tepkiler ve etkili isimlerin devreye girmesiyle Vakıflı Köyü kamulaştırma alanından çıkarıldı.

Vakıflı Köyü Muhtarı Berç Kartun’la konuştum.

Kartun “130 kişi kaldık bu köyde. 20 evimiz yıkıldı depremde. Geçen gün Samandağ Kaymakamı geldi ve sözlü olarak kamulaştırmadan vazgeçildiğini açıkladı. Bu köy Türkiye’de kardeşliği temsil ediyor. Hatay’a inanç turizmi bağlamında katkımız var. Valilikle görüşeceğiz, köyün içinde 20 dönülmük bir arazi için iki yer önereceğiz” dedi.

Vakıflı Köyü kurtuldu ama ön görülen rezerv alanı Samandağ’ın nefes aldığı, Alevi inancına sahip insanların arazilerinin de olduğu bir yer.

10 ya da 11 etap olması planlanan TOKİ evleri için yerelden insanlar rahatsızlar. Deprem evlerinin başka bir alanda yapılmasını istiyor.

SMS olarak giden mesajlarda ‘Kamulaştırmasız El Koyma’ meselesine gelince, konuştuğum kamulaştırma hukuk konusunda uzman avukat Erbay Yücak bunun şu anlama geldiğini söyledi:

“Kamulaştırmasız el atma, idarenin, özel mülkiyete konu bir taşınmaza, kamulaştırma usullerine aykırı bir şekilde ‘fiilen’ ve ‘bedelsiz’ bir şekilde veya fiilen olmasa bile hukuki bir işlemle mülkiyet hakkını sınırlayarak el koymasıdır.”

Hatay’ın önemli iş insanlarından Ayhan Kara da sürecin içinde. Kendisiyle de konuştum.

Kara, rezerv alanının yeniden ilçe merkezi olması gerektiğini söyledi. Nedenini de şöyle gerekçelendirdi:

“Samandağ merkezde ciddi yıkım var. Geçen dönem belediye başkanının ihmalleri oldu. Resmi rakamlar vatandaşı doğru bilgilendirmedi. Vatandaşlar karşı gelince merkezdeki rezerv alan kararı iptal edildi. Plan dağlara doğru alana kaydı. İnsanların ecrimisil karşılığı ekip diktii alanlar şimdi elden gidiyor. Bu tarım arazilerinin betonlaşması demek. Tapusu olan insanlara da mesajlar gitmeye başladı. Tek çözüm merkezin yeniden rezerv alan ilan edilmesi. TİP’in kazandığı belediye de buna sıcak bakıyor. 10 bine yakın konut ihtiyacı var. Bunun şu ana kadar yüzde 40’ı tamamlandı. Ama daha insanlar bu evlere yerleşmiş değil çevre ve alt yapının tamamlanmaması nedeniyle. Eğer dağlarımıza evler yapılırsa doğamız bozulacak. Kent merkezi moloz yığını olarak kalacak. Bu durumda gençlerimizi tutamayız. Bu da demografik yapının yıllar içinde değişmesi demek. “

Önümüzdeki günlerde belediye ve yereldeki inisiyatifler valilikle görüşmeye çalışacak.

TOKİ için rezerv alanı ilan edilen bölgeden fotoğraflar…

Vakıflı Köyü’nün etrafındaki alanın da yapılaşmaya açılmasına karşı çıkanlar, bölgenin etnik, kültürel ve doğal yapısının korunması gerektiğini söylüyorlar.

Barınma sorununu kalıcı olarak çözmek önemli ama o yerelin hafızasını, kimliğini, kültürünü korumak da önemli.

Bakalım merkezi idare itirazlara kulak verecek mi?

Takip edeceğim…

 

Candan Yıldız kimdir?

Candan Yıldız, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu.

Gazeteciliğe HBB'de On'da On Haber program editörlüğü ile başladı.

Kanal D, TV 8, Birgün Gazetesi, CNNTürk, İMC TV, Halk TV'de muhabirlik, editörlük, ana haber editörlüğü ve haber program koordinatörlüğü yaptı.

Haber kanallarında çeşitli program formatları yarattı. Radyo ve Gazetecilik Ödülleri En İyi Program Ödülü/(1997), Çağdaş Gazeteciler Derneği En İyi Haber Program Ödülü/ (2002) ödülünü aldı.

Avustralya'da SBS Türkçe Radyo Haberler servisine haber yaptı.

"Öteki Sesler" isimli belgesel yaptı. "Dicle'nin Göz Yaşları" ile "Şiddete Karşı Anlatılar-Ayakta Kalma ve Dayanışma Deneyimleri" ortak çalışmalarda yazarlık yaptı.

T24'le birlikte internet gazeteciliğine adım attı.