Şanlıurfa-Viranşehir'de Zevra(Işıklı) köyünde Ezidilerin mezarları tahrip ediliyor, topraklarını sürmek için kullandıkları traktörlere zarar veriliyor, köy merkezine girmelerine engel olunuyor, tehdit ediliyorlar.
Görüntülere, fotoğraflara, tanıklara rağmen açılan davalar ya beraatle soruşturmalar ise takipsizlikle sonuçlanıyor.
Bu toprakların kadim halklarından, sayıları her geçen gün azalan, 90'lardaki siyasi iklim nedeniyle Avrupa'ya yerleşmek zorunda kalan Ezidiler, son 10 yıldır topraklarına dönmeye başladı.
Viranşehir'in Zevra (Işıklı) köyü sakini Ezidiler de bunlar arasındaydı. Yaklaşık 20 aile, köylerindeki arazileri ekmeye, işlemeye başlayınca sorunlar baş göstermeye başladı.
Tarlaları için kiraladıkları traktörlerinin taşlanmasının ardından Zevra Köyü Sakinleri imzasıyla ortak açıklama yapılınca ben de durumu daha net anlamak için ailelerin avukatlarından Mevlüt Güneş'le konuştum.
Güneş'in anlatımlarından uzun zamandır devam eden bir sorun olduğu anlaşılıyor.
Ezidi ailelerini tehdit eden aile iddiaya göre Karacadağ ailesi... Avukatın anlatımına göre, 30 yıl önce köyden 40 dönümlük bir arsa satın alıyor bu aile ve aynı zamanda koruculuk da yapıyorlar. Yıllar içinde Karacadağ ailesinin öncülüğü ile başka aileler de köye yerleşiyor. Yerleştikleri evler ise Ezidilerin evleri. Bu arada Ezidilerin topraklarını da işliyorlar.
Ancak Ezidiler kendi topraklarını işlemek, evlerine yerleşmek isteyince sorunlar çıkmaya başlıyor.
Köydeki evlerine yerleşenleri evlerinden çıkartamıyorlar. Köy merkezinin dışındaki tarlalarına yakın yerde yeniden evler inşa etmek zorunda kalıyorlar.
Bu arada mezarlıklarını yeniden düzenliyorlar. Ama mezarlıkları da kimliği belirsiz kişilerce tahrip ediliyor. Suç duyurusunda bulunuyorlar ancak 'fail belli değil' gerekçesiyle takipsizlik veriliyor.
Bunun üzerine Ezidi aileleri mezarlığı gören bir tepeye karakolun bilgisi dahilinde kameralar yerleştiriyorlar. Amaç 'faili meçhul'ü bulmak... Kameralar bu arada kılıyor, açılan dava da beraatle sonuçlanıyor.
Son olarak da tarlalarını traktörle sürmek isteyen Ezidiler bir şoför tutuyor. Şoför telefonla tehdit ediliyor. Sonra da yüzlerini kapatmış 7-8 kişinin sağlı sollu saldırısına maruz kalıyor. Traktörün camları kırılıyor, bazı yerleri hasar görüyor. Tarlalardaki sulama boruları da tahrip ediliyor.
Saldırganlar tanınmadığı için, traktörü kullanan şoförü tehdit eden şahıs sadece gözaltına alınıyor. İmza verme yükümlülüğü ile serbest bırakılıyor. Bir hafta boyunca imza veriyor ama o da kaldırılıyor. Soruşturmada 'kovuşturmaya yer yok' kararı ile sonuçlanıyor. Avukatlar bu karara da itiraz edeceklerini söyledi.
Bu baskı ve tehditlerden etkilenen aile sayısı 20 civarında. Anlatımlara göre tapulu arsalarını kullanamıyorlar. Köyün merkezine sokulmuyorlar.
Dün yapılan açıklamada da bu duruma dikkat çekildi:
"Yıllardır yaptığımız şikâyetler, Viranşehir mülki amirleri ve Urfa Valiliği dâhil olmak üzere, yetkililerin sessiz kalmayı tercih etmeleri ve konu ile ilgili herhangi bir girişimde bulunmamalarıyla neticelendi. Bazı devlet makamları, adeta köye girişimizin yasaklanması konusunda onay verir gibi, bu korucu aileye göz yummaktadır."
Avukatlar diyor ki "4 bin dönümlük köyü 40 dönüm yer sahipleri zapt etmiş durumda."
Süreci takip etmeye devam...
Candan Yıldız kimdir?Candan Yıldız, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu. Gazeteciliğe HBB’de On’da On Haber Program editörlüğü ile başladı. Kanal D, TV 8, Birgün Gazetesi, CNNTürk, İMC TV, Halk TV’de muhabirlik, editörlük, ana haber editörlüğü ve haber program koordinatörlüğü yaptı. Haber kanallarında çeşitli program formatları yarattı. Radyo ve Gazetecilik Ödülleri En İyi Program Ödülü/(1997), Çağdaş Gazeteciler Derneği En İyi Haber Program Ödülü/ (2002) ödülünü aldı. Avustralya’da SBS Türkçe Radyo Haberler servisine haber yaptı. "Öteki Sesler" isimli belgesel yaptı. "Dicle’nin Göz Yaşları" ile "Şiddete Karşı Anlatılar-Ayakta Kalma ve Dayanışma Deneyimleri" ortak çalışmalarda yazarlık yaptı.
T24’le birlikte internet gazeteciliğine adım attı. |