Neredeyse cumhuriyetle yaşıt Cumhuriyet gazetesinin mevcut yönetiminin, Cumhuriyet davasındaki sınavını iyi biliyoruz. 

Yedi yıl önce ihbarcılığın manşetini atanlar yüzünden gazeteci arkadaşlarımız cezaevlerinde kaldı, kimi gazeteci arkadaşlarımız derin bir sızıyla bu dünyadan gitti. Dava da hâlâ sürüyor. 

İhbarcılığın 'ödülünü' alanlar, serde Cumhuriyet'i savunanlar, bugünlerde para karşılığında propaganda haberleri yapmanın 'yol kazasını' toparlamaya çalışıyorlar.  Oysa ortada bir kaza yok. Ortada 'satılmış' gazetecilik var. Kamuoyuna yansıyan bedeli 500 bin TL.  

İddiaya göre bir e-ticaret şirketinden Cumhuriyet gazetesine iki çikolata kutusu gönderiliyor. Ünlü bir çikolata markasına ait kutular x-ray cihazlarından bile geçirilmiyor. İşte paraya konu edilen gazeteciliğin bedeli olan 500 bin lira, o para.

Paranın geliş nedeni de e-ticaret yasası karşıtı haberler yapılması taahhüdü. 

Bu olayın içinde adı geçen isimler, Cumhuriyet davasının faillerinden, şu anda da Cumhuriyet Vakfı'nın başkanı olan Alev Çoşkun, dönemin genel yayın yönetmeni Arif Kızılyalın, reklam müdürü Esra Bozok ve idari işler müdürü Osman Selçuk Özer...

Olay Cumhuriyet Vakfı Yönetim ve Yürütme Kurulu Üyesi ve vakfın hukuk işlerinden sorumlu avukat Turan Karakaş'ın suç duyurusuyla ortaya çıkıyor. 

Kayıt dışı gelen paranın akıbeti ise bilinmiyor. Her ne kadar Alev Çoşkun "Aldık, iade ettik, hataydı bir yol kazasıydı" dese de,  paranın firmaya iade edilip edilmediği net değil. Çünkü şirket cephesinde adı geçenler bu soruya net yanıt veremiyor.

Etik sınırı koltuğa kadar olanlar mıh gibi yerlerinde dururken, Cumhuriyet Genel Yayın Koordinatörü Ferda Öngün istifa etti. 

Olayı örtbas etmeyen avukat Turan Karakaş görevinden azledildi. 

Eleştirel yazı kaleme kalan köşe yazarı Barış Doster'in yazılarına son verildi.

"Meslek ilkelerine ve gazetemize yapılan ihanet" diyen Tuncay Mollaveisoğlu genel yayın yönetmenliği görevinden alındı ve işten çıkarıldı. Üstelik yazısı da yayımlanmadı. 

cumhuriyet.com.tr'nin genel yayın yönetmeni ve yayın kurulu üyesi Mustafa Büyüksipahi de etik gerekçelerle istifa etti.

"Yol kazası" naifliğine sığınanların 'etik' sınavı bununla da bitmiyor. 

Büyüksipahi istifa etmesine rağmen iş akdi madde 25/2'den fesih ediliyor. Ki bunun anlamı 'ahlaki' gerekçeden atılmak,  medya sektöründe iş bulamamak demek.

Kötülüğün sınırı yok. Öğrendiğim kadarıyla Tuncay Mollaveisoğlu için de benzer madde işletiliyor.

"Anayasanın bir kere delinmesiyle bir şey olmayacağı" zihniyetinin sonuçlarını yaşadığımız gibi, para karşılığında haber sınır ihlalini "hata" diye geçiştirenlerin de istifa etmeyeceği, görevden alınmayacağı aşikar. Ki öyle de oldu.  Dokuz köyden kovulanların medyası burası... 

Görmedim, duymadım, bilmiyorum diyen gazetecilerin mahallesi burası. 

Köşesinden 'etik' dersi verip, kol kırıldığında yenin hep içeride tutulduğu ahlakın medyası burası. 

Bu arada konu "meslek ilkelerinin ihlali niteliğindeki şikayetleri karara bağlama" sorumluluğu olan Basın Konseyi'nin gündeminde...  Mustafa Büyüksipahi, süreçle ilgili şikayet dilekçesini Basın Konseyi'ne gönderdi. 

Konsey şikayeti ya 'yersiz' bulacak ya 'uyaracak' ya da 'kınayacak'.

Bu arada Turan Karakaş tarafından yapılan suç duyurusuyla ilgili 'kovuşturmaya yer yok' kararı haberleri de gerçeği tam yansıtmıyor. 

Şöyle ki iki suç duyurusu var. Bunlarla ilgili son durum şöyle: 

Cumhuriyet gazetesi arşivinin izinsiz olarak NFT’leştirilmesi suretiyle Cumhuriyet Vakfına ve Yenigün A.Ş.’ye karşı nitelikli dolandırıcılık ile bilişim sistemi aracılığıyla haksız yarar sağlama suçlarının işlenmesi sebebiyle vakıf ve şirket avukatı Turan Karakaş tarafından, 12 Mayıs 2023 tarihinde şikayette bulunuldu.

Dosya, dolandırıcılık ve sahtecilik suçları soruşturma bürosundan fikri ve sınai haklar soruşturma bürosuna gönderildi. Vakıf ve şirket tarafından Turan Karakaş hakkında düzenlenen azilname ve şikayetten feragat dilekçesi dosyaya sunulduğundan, fikri ve sınai haklar bakımından kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildi. Dosya tefrik edilerek yeniden dolandırıcılık ve sahtecilik suçları bürosuna gönderildi. 2023/106745 numarası üzerinden dolandırıcılık suçuna ilişkin soruşturma devam ediyor.

Cumhuriyet gazetesinde para karşılığında haber yaptırılması sebebiyle, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan, Vakıf ve şirket avukatı Turan Karakaş tarafından 05 Haziran 2023 tarihinde şikayette bulunuldu. Dosyaya Vakıf ve şirket tarafından avukat Turan Karakaş hakkında düzenlenen azilname ve şikayetten feragat dilekçesi sunuldu. Akabinde deliller toplanmadan, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildi. Dosyaya, vakıf yönetim kurulu üyesi olarak Barış Doster adına şikayetçi olarak eklenme talebinde bulunuldu ve takipsizlik kararına itiraz edildi. İtiraz süreci devam ediyor.

Yine öğrendiğim kadarıyla süreçte adı geçen Arif Kızılyalın ve Osman Selçuk Özer'in evlerine ifadelerine başvurulması için tebligat gidiyor. Esra Bozok'un ise iş adresine yani Cumhuriyet'e tebligat gidiyor. 

"Cumhuriyet'i iç güçler ele geçirmek istiyor" diyenlere, ocak ayında kaybettiğimiz, eski Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve Cumhuriyet Vakfı Başkanı, eski Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Orhan Erinç'in sözleriyle yanıt verelim:

"Israrla söyleyelim, 9 arkadaşımızı tutsak eden, Türkiye hukuk tarihinin en kirli operasyonlarından birinden medet umup Cumhuriyet gazetesine “çökmeye” çalışanlar, bu operasyon kadar kirlidir."