Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yarın seçim tarihini ilan etmesi ve Meclis'i feshetmesi bekleniyor. Erdoğan'ın üçüncü kez aday olabilmesi için Meclis'in seçimlerin yenilenmesi kararı alması gerekir tartışması bir yana, yüzde 50+1'in getirdiği ittifak zorunluluğunda tek oyun bile önemi var… İttifak genişletme arayışları Cumhur İttifakı (AKP+MHP+BBP) için de önemli. Çünkü durum bıçak sırtında…

Sabah yazarı Mahmut Övür, yakın siyasi geçmişin önemli aktörlerinden eski başbakan Bülent Ecevit'in partisi DSP'nin Cumhur İttifakı'na katılacağını yazdı. DSP Genel Başkanı Önder Aksakal'a sordum. "Övür'ün öngörüsü ve görüşü" dedi. Ama Millet İttifakı'nın ortak Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nu desteklemeyeceklerini açıklamıştı. HDP'yi gerekçe gösterdi:

"Bildiğiniz gibi HDP Altılı Masa'da yer alma arzusunda olan bir parti değil. Sadece devleti yönetirken beraber yöneteceğiz iddiasında olan bir parti. Dolayısıyla bu DSP'nin siyasi çizgisiyle örtüşmeyen bir yaklaşım. Buna da cevaz veren bir Cumhurbaşkanı adayı varsa o adayı desteklememiz beklenemez zaten."

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar'ın "Bir pazarlık, bakanlık münazarası, münakaşası bizim gündemimizde değil" sözlerini hatırlattığımda ise Aksakal "Kamuoyuna yönelik bir algı" yorumunu yaptı.

Hatırlayacaksınız.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ecevit'in Ocak 2002'deki ABD ziyaretinde Başkan Bill Clinton'la Beyaz Saray'daki görüşmesi sırasında çekilmiş fotoğraf için "Bunların geçmişinde lider poposunu trabzana dayıyor… Bunlar karşısında el pençe divan duruyor. Artık el pençe divan duran o eski Türkiye yok!" demişti.

Yıl 2017'diydi…

O dönem DSP Genel Başkan Yardımcısı, eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk "Afganistan'da İslâmi gruplardan biri olan Hizb-i İslâmî lideri Gulbeddin Hikmetyar, 1985 yılında bir kahraman olarak Türkiye'ye davet edilmişti. 29 Kasım 1985 günü İstanbul'da çekilen bir fotoğrafta ortada Hikmetyar bir koltukta oturmuş, sol yanında Tayyip Erdoğan yere diz çökmüş olarak görülüyor" yanıtı vermişti.

Yıl 2019…

AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin de Ecevit için "El pençe duran Ecevit" yorumunu yapmış, devamındaki konuşmasında CHP'li Engin Özkoç'un "Bu hanımefendiye haddini bildirin" sözleri üzerine Ecevit'in adını vermeden "Eski bir başbakan da kürsüye gelerek yemin etmek isteyen Merve Kavakçı'ya, 'Bu kadına haddini bildirin' diyerek bağırmıştır. Kavakçı'ya başörtülü olduğu için bu yapıldı. Bizim yaralarımız var" demişti. Önder Aksakal'a bunu da sordum. Aksakal "Bunlar magazin, boş verin bunları. Sayın Kılıçdaroğlu'nun Ali Babacan için söylediği 'Vatan haini, Yüce Divan'a göndereceğiz' söylediğini söylerim, olur mu öyle şey?" yanıtını verdi.

Kılıçdaroğlu o dönem "Vatan haini" dememiş, "ihanet belgesi" demişti.

Ecevit'in 2002 yılında söylediği "Karanlık bir geçmişin sahibi AK Parti", "AK Parti laik demokratik rejim açısından birtakım sakıncalar doğurabilir" sözlerini hatırlattığımızda da Aksakal şunları söyledi:

"Geçmişe ait hadiseleri konuşmaya başlarsak, kimin kime ne dediğini konuşursak saatlerce konuşuruz. Bülent Ecevit Devlet Bahçeli'yle de ittifak kurmuş, koalisyon kurmuş bir devlet adamı. Necmettin Erbakan'la da koalisyon kurmuş bir devlet adamı. O zaman geçmişte rahmetli Rahşan Ecevit 'Eli kanlı katillerle koalisyon kuramayız' dediği MHP ile koalisyon kurmuş bir devlet adamı. Bülent Ecevit ve DSP her zaman Türkiye'nin çıkarları için kararlar almıştır. Onun dışında her şey lafı güzaftır."

Önder Aksakal 2018 seçimleri öncesi de ittifaklarla ilişkisini "ne kadar milletvekili vereceği" kriteri üzerinden açıklamıştı.

Ve kriterin "CHP, HDP ve AKP için de geçerliği" olduğunu söylemişti. Süleyman Demirel'in sözüyle bitirelim… Siyasette hâlâ "dün dündür, bugün bugündür"müş!