Güçlü bir dille sisteme "hırsız" diyen Wachowski Kardeşler ve Alman yönetmen Tom Tykwer, inceltilmiş anlatımla iktidara içkin güç eleştirisini şöyle anlatıyor yeni filmleri "Bulut Atlası"nda: Her iyilik her kötülük geleceğimizi kurar. İyilik-kötülük ikilemi, güçlü-güçsüz, yöneten-yönetilen, işgören-işgördüren ikilikleriyle ilişkilendirilerek anlatılıyor. Geçmiş, geçmişin de geçmişi; gelecek, geleceğin de geleceği ve bugün arasındaki zaman sürekliliğinde insanlığın ortak bir kaderle birbirine bağlı olduğu mesajını içeren film, ödenen ya da ödenecek hesabın, bedelin şiddetinin sorumluluğunu tarihin öznelerine; güçlülere, zayıflara yüklüyor. Film içeriğinin bugünkü yüzlerinden biridir beden-siyaset ilişkisinin kurulduğu açlık grevleri.
İradi olarak bedeninden vazgeçiş olarak da yorumlanabilecek açlık grevleri bu toprakların hem dünü, hem bugünü hem de geleceğidir, tıpkı Bulut Atlası'nda anlatıldığı gibi. Hayata Dönüş'ün hemen ertesinde "Sahte Oruç, Kanlı İftar" manşetini atan kötücüllüğün kurduğu bir geleceğin bireyleri değil miyiz hepimiz. O geçmişin kurduğu "biz" değil mi bugün iktidara "grevdekiler az çok birşeyler yiyip içiyorlar" dedirten.
Açlık grevleri bir mücadele yöntemi olarak tarihseldir. Türkiye'de keşfedilmemiştir. Kökü, yüzyıllar sonra İRA tarafından da hayata geçirilecek, 8. yüzyıl İrlandasına kadar gider. "Kadınlara oy hakkı" mücadelesinin yürütücüsü kadınlar; süfrajetler de "siyasi tutuklu" sayılma gerekçesiyle açlık grevine gidenlerden. Dün uygulanan bugün de konuşulan "müdahele" yani "zorla besleme", 1900'lerin başındaki İngiltere' de çok sayı da kadının hayatını kaybetmesine neden olur.
Yakın dönemde ise Türkiye kamuoyunun his dünyasından karşı çıktı ABD esir kampı Guantanoma mahkumları ya da İsrail hapishanelerindeki Filistinliler de bu direniş yöntemine başvuranlardan.
Gandhi, İngiliz sömürgesi Hindistan'ın bağımsızlığı için bedenini açlığa yatırmadı mı? Bolivya'nın ilk yerli cumhurbaşkanı Moreles yerli hakları için açlık grevine gitmedi mi? Keza sinema oyuncusu Mia Farrow da Darfur'un yoksul halkı ile dayanışmak ve duyarlılık oluşturmak için açlık grevi eylemini tercih edenlerden değil miydi? Ancak söz konusu olan Türkiye cezaevlerindeki siyasi mahkumlar olunca, kriminalize ederek değersizleştirme Bulut Atlası'ndaki egemenlerin mesajı kadar ürkütücü: Zayıflar et olur, güçlülere yem olur.
İşin ironik kısmı ise açlığa sebep olanların, aç kalmaya dair "insani" gerekçeye sığınması.