Siyasetin muhalefet cephesindeki iki temel kolonu CHP ve İyi Parti'nin oyun kuruculuğu, CHP'nin Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla 2018 seçimleri (Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimi) öncesinde İyi Parti'ye 15 milletvekili vermesiyle başka bir dönemece girmişti.
Meral Akşener, Kılıçdaroğlu'nun bu hamlesini minnetle anarak "hiç unutmayacağım" demişti.
Saadet Partisi'nin de içinde olduğu, 2018'de resmi olarak ilan edilen Millet İttifakı'nın bileşenlerinden İyi Parti düne göre daha da güçlü.
Bu tabii ki Altılı Masa'daki dengeleri değiştireceğe benziyor.
Meral Akşener, İyi Parti İstanbul İl Başkanlığı'nın 39 İlçe, 963 mahalleden 84 bin 500 kişi ile yaptıkları görüşmelerin sonuçlarının sunulduğu "Anlat İstanbul" basın toplantısında parti tabanını överek, CHP'ye de mesaj verdi diyebiliriz. Akşener, İyi Parti'nin muhalefetin güçlenmesindeki payını "önemseyin" demeye getirdi.
Akşener'in parti teşkilatındaki rahatsızlığı dile getirdiğini düşünüyorum. Zira Akşener konuşmasının girişinde tekrar tekrar "İyi Parti olmasaydı?" sorusunu sorarak Türkiye'deki siyasi dengelerin oluşmasında İyi Parti teşkilatının payının altını çizdi.
Akşener, "İyi Parti kurulmamış olsaydı biz bugün ne konuşuyor olacaktık? Bu cesareti, zorluklara karşı direnmeyi yapmamış olsaydınız, kaç iftiraya, hakarete, hatta iğrençliğe maruz kalıp direnmemiş olsaydınız, bu yolculuğa çıkmamış olsaydık, İyi Parti olmasaydı bugün ne konuşuluyor olacaktı? Parlamenter sisteme geçişe dair her hangi bir cümle sarf edilecek miydi? Cumhur İttifakı zaten vardı, Millet İttifakı diye başka bir organizasyon olabilecek miydi? Bugün yeni siyasi yolculuklara çıkan arkadaşlarımızın o yolculukları olabilecek miydi? Başlangıcı sizsiniz... Şimdi bunu niye söylüyorum... Çok kolaymış gibi görünen pek çok konu inanılmaz zordur. Millet İttifakı dediğimiz organizasyonun, neredeyse 2017'den beri var olan Cumhur İttifakı organizasyonunu geçtiği konuşuluyorsa, Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı kim olacak diye bir merak varsa, İstanbul ve Ankara'da (diğer büyükşehirler de dahil) kazanılmasına dair heyecan mutluluk varsa, hangi partiye oy verirse versin, muhalif seçmen olarak kabul ettiğimiz o seçmen mutlu ve kendisine güvenlisi ise, 'muhalefet' diye bir tarif, hızlı, net güçlü bir şekilde yapılabiliyordu ise onun müsebbibi, sahibi sizlersiniz. Çünkü siz olmasaydınız, siz dayanmasaydınız, siz güvenmeseydiniz, sabır ve sebat olmasaydı, 'Türkiye nasıl olurdu?' sorusunun cevabı hiç de iyi olmazdı" diyerek hem partiye emek verenlerin tepkisini gördüğünü, anladığını, hak verdiğini dile getirmiş oldu hem de diğer muhalefet partilerine "durum bu" demiş oldu.
Bugünkü toplantıda, hem toplantının katılımcı profili hem de kullanılan dil İyi Parti'nin merkez sağda daha da konumlanmaya çalıştığını gösteriyor.
İyi Parti İl Başkanı Buğra Kavuncu'nun "gidemediğimiz, tepki gördüğümüz hiçbir mahalle olmadı, biz merkez ve makulün partisi olmuşuz" sözlerine, Akşener'in "merkez olduk mu olmadık mı bilemem, çünkü merkez tanımı da değişti, değişiyor, ama makulün temsilcisi olduğumuz net" yorumu İyi Parti'nin siyasi yelpazede nereye oynadığını gösteriyor.
Akşener, "İyi Parti olmasaydı" derken bir sitemi mi, Altılı Masa'nın İyi Parti'nin ağırlığını görmediğini düşündüğünü mü ima ediyor bilinmez ama İstanbul ve Ankara seçimlerine birlikte girme teklifinin İyi Parti'den geldiğini hatırlatarak masadaki elini de güçlendirmeye çalışıyor yorumunu yapabiliriz.