Candan Yıldız

29 Mart 2024

A’dan Z’ye sandık güvenliği: Hangi hamleler gelebilir, CHP ne kadar hazır, İstanbul'a özel takip için ne planlandı?

2012 yılından bu yana seçim eğitimlerinin her kademesinde çalışan Özcan Baripoğlu, oy kullanacak seçmenin kullandığı oyun şeffaf ve doğru bir şekilde sandığa yansıması için kritik noktaları paylaştı

Farklı partilere oy veren, farklı ideolojilere sahip, hayatla ilgili kaygıları farklı olan İstanbulluların seçimi Türkiye’deki siyasetin de yönünü belirleyecek olmalı ki, partili Cumhurbaşkanı Erdoğan ve kabine bakanları da İstanbul için sahada… Bunun bir matematiği de var tabii ki, sandıklarda oy kullanacak seçmenin yüzde 19’u İstanbul’da yaşıyor.

Her seçim arifesinde seçmenlerin kaygı eşiğini yükselten sandık güvenliği meselesi özellikle İstanbul için daha da önemli hale geliyor. CHP Parti İçi Eğitim Sorumlusu Özcan Baripoğlu ile konuştum. 2012 yılından bu yana seçim eğitimlerinin her kademesinde çalışan Baripoğlu, oy kullanacak seçmenin kullandığı oyun şeffaf ve doğru bir şekilde sandığa yansıması için kritik noktaları paylaştı.

CHP Parti İçi Eğitim Sorumlusu Özcan Baripoğlu

“Mesele sadece CHP'lilerin ya da CHP’li müşahitlerin meselesi değil. Sandık güvenliği o partinin örgütsel gücüyle doğrudan bağlantılı. Bir yerde örgütünüz güçlü ise sandık da o kadar korunur. CHP’nin çok güçlü, orta ölçekli güçlü ve zayıf olduğu yerler var. Bunu saklamaya gerek yok. Mesela 2018 ve 2023 seçimlerinde benim eşim canını zor kurtardı ve Ali Şeker dövüldü. Tablo bu…”

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunun yapıldığı 28 Mayıs 2023 tarihinde Urfa'nın Eyyübiye ilçesine bağlı Karaali kırsal mahallesinde usulsüz oy kullanımına müdahale eden CHP milletvekili Ali Şeker, saldırıya uğramıştı. Saldırıya dair 'kovuşturmaya yer yok' yönündeki savcılık kararına yaptığı itirazın da reddedildiğini duyurmuştu.   Bu seçimde 206 bin sandık kurulacak. İstanbul’da ise kurulacak sandık sayısı ise 33 bin. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik sandıkların 100 bin kişinin sahada olacağını söylemişti. Acaba görev alacakların sayısı sandıkları korumak için yeterli mi? Özcan Baripoğlu buna da yanıt verdi:

“Sandık görevlisi olmak politik bir görevdir; teknik bir görev olduğu kadar. Sandık görevlisi tutum elemanıdır, usulsüzlük gördüğünde müdahale edendir, kayıt altına alandır. Sandık görevlisi asil üye ve yedeğinin, müşahitlerin saatinde orada olması önemli. Çünkü bazen sandık kurulu başkanı asil ve yedek üye gelmeyince sandık kuruluna başka birisini seçebiliyor ya da seçmeden sandık kurulu görevine başlayabilir diyor. Çünkü başkan, üye (memur), iki partinin temsilcisi, yani dört kişi yeterli sandık kurulunun oluşması için. Bu nedenle ey halkım oranın huzurunu, selametini bozmayacak şekilde müdahale olduğunu hissettirecek, gösterecek her şeye müdahil olun diyorum. Islak imza tutanağı tutuluncaya kadar orada bulunabilirsiniz."

Pazar (seçim) günü sabah saat 07.00’den sandıkların kapandığı saat 17.00’ye kadar, ıslak imzalı tutanağın tutulacağı aşamaya kadar, deneyimler ışığında nelere dikkat etmek gerekiyor ki, şeffaf ve doğru bir seçim sonucu o sandığa yansısın? Özcan Baripoğlu’nun yanıtı şu oldu:

“Yaşlılar olabiliyor, engelliler olabiliyor. Ya da vatandaş o gün rahatsız olabiliyor. Oyun kullanıldığı kapalı kabine yakınları o kişiyle birlikte girmek isteyebilir. Genelgeye göre iki eli olmayan ya da iki elini herhangi bir hastalığı sebebiyle kullanamayan ya da görme engelli olan yurttaşlarımız dışında kimseye yardım edilmesi mümkün değil. Okuma yazması olmayanlar da dahil. Eğer vatandaşın okuma yazması yoksa sandık kurulu başkanı herhangi bir partiyi işaret etmeden, yönlendirme yapmadan nasıl oy kullanılacağını anlatmalı. Ama pratikte böyle olmuyor.  Diyelim ki vatandaş geliyor annesiyle babasıyla birlikte, her ikisine birden oy kullandırmak istiyor. Onlarla beraber kabine giriyor. Oysa bir seçmene sadece bir kişi yardımcı olabilir. İkinci, üçüncü kişilere aynı kişi yardım edemez. Bazen sandık kurulu başkanları bunu ihlal ediyor. Sandık kurulu başkanı, üyeleri o kabine giremez. Aksi durumda itiraz edilmeli. Ya abartıyorsunuz böyle şeyler olmaz diyenler olabilir. Hatırlayın 2019 seçimi 14 bin oy farkla kazandık. İstanbul’da 33 bin sandık var. Her sandıkta böyle bir oy olsa seçimi kaybediyoruz.

İkinci nokta, zihinsel engelliler meselesi. Yasal olarak bir zihinsel engellinin oy kullanması mümkün değil.  Eğer seçmen listesinde bir zihinsel engellinin adı varsa oy kullanmasını engel olamayız. Engel olacağımız şey şu olur. Bu kişi yasal olarak zihinsel engelli ise yasal olarak oy kullanamaz. Burada oy kullanma ehliyetine sahibi olduğu ifade diliyorsa demek ki zihinsel engelli değil, o zaman kabine tek başına girip oy kullanmalı. “

Üçüncü mesele seçim günü görev yapan güvenlik görevlilerinin nasıl oy kullanacağı. Bu görevlilerin elinde mutlaka 142 belgesi olması gerekiyor. Görev yaptığı okulda oy kullanan bu güvenlik görevlileri oy kullandıktan sonra 142 belgesini sandık kuruluna vermek zorunda."

Özcan Baripoğlu

Baripoğlu’na 142 belgesinin mükerrer olarak kullanıldığını hatırlattığımda şu bilgilendirmeyi yaptı:

“Çok yaygın bir şey değil ama bunlar yaşandı. 142 belgesi ile oy kullanan görevlinin kayıtlı olduğu sandıkta isminin karşısında ‘oy kullanamaz’ şerhinin olması lazım. Örneğin bir polis Anadolu yakasında Kartal’da ikamet ediyor. Ama görev yeri seçim günü Ümraniye… 142 belgesi ile geldi oyunu kullandı. Söz konusu görevlinin Kartal’daki sandık listesindeki isminin karşısında ‘oy kullanamaz’ yazması lazım. Yazmıyorsa söz konusu kişinin 142 belgesi ile oy kullandığını ilgili ilçemize bildiriyoruz. Zaten mükerrer oy kullanmanın cezası var.

Kamu görevinden mahrum olursunuz normal bir adli süreçte. “

Sandıklar kapandı, sayım aşamasına geçildi. Sonrası için Baripoğlu şu uyarıları yaptı:

“Sandıktan çıkan zarf sayısı ile seçmen listesindeki sayının eşit olması lazım. Zarf eksik çıkarsa sorun yok, fazla çıkarsa sorun var.  Bu durumda zarflar açılmaz, fazla gelen zarf sayısı kadar rastgele zarf seçilir ve o zarflar açılmadan imha edilir. Sonrasında sayım başlar. Bu aşamaların hepsi tutanak altına alınmalı. Çünkü 2 Nisan’a kadar itiraz süresi var.

Bu seçimde il, ilçe, belediye meclisi ve muhtarlık pusulasının hepsinin aynı zarfta olması gerekiyor.”

Islak imzalı sandık sonuç tutanakları meselesine gelince… Zira bu tutanaklar hâlâ seçimlerin tapusu…

“Islak imzalı tutanaklarla ilgili kırmızı noktalar var. Okunaklı olmalı. Günün sonunda zor oluyor diye sakın ola ki önceden imzalamayın. Tutanağı sayım döküm işlemleri bittikten sonra, mutabık kalındıktan sonra imzalayın. Hangi partiye ne kadar oy çıktı konusunda kaydırmalara dikkat edin. Oylar torbalar halinde ilçe seçim kurullarına getirildikten sonra sandık kurulu başkanına partili sandık görevlileri eşlik eder. Zarflar ve ıslak imzalı tutanak teslim edildikten sonra, birleştirmenin yapıldığı ilçe seçim kurulunun veri girişini yapan elemanlarını gider. Bunları da her partinin ilçe seçim kurulu görevlileri denetleyebiliyor.

CHP’nin ıslak imzalı tutanakla YSK’nın verisini nasıl karşılaştırdığını sorduğumda da yanıtı şu oldu Baripoğlu’nun:

“Islak imzalı tutanaklar sandık görevlimiz ya da müşahidimiz tarafından okuldaki bilişim uzmanımıza gidiyor. Uygulama üzerinden genel merkezimize gidiyor. Orası bir call center gibi çalışıyor. İlçe seçimde giren veri ile bizim girdiğimiz veri arasında bir uyumsuzluk varsa kırmızı lamba yanıyor. Uyarıyor yani… Biz o zaman diyoruz ki şu sandık numarasındaki veri ile YSK verisi uymuyor, o zaman o sandıkta görevli birime bildiriyoruz durumu. Çünkü 2 Nisan’a kadar itiraz hakkımız var. Burada bir kaygımız yok.

CHP’nin seçime ilişkin kaygılarını da paylaştı Özcan Baripoğlu…

“Daha ücra yerlerden zaman zaman veri girişi sıkıntısı oluyor. 2023’te yaşadığımız sorun buydu.  Veri girişi geciktiği için sorun yaşandı. Yoksa sistemde bir sorun yoktu. Peki Anadolu Ajansı bu verileri nereden elde ediyor. YSK’dan elde etmediği açık. Çünkü YSK verileri yavaş yavaş giriyor. Hatta 2019 seçimlerinde dönemin YSK Başkanı Sadi Güven ‘Anadolu Ajansı benim müşterilerim arasında değil, benden veri almıyor’ demişti. AA’nın iki kaynağı var. Birincisi okullardaki güvenlik görevlileri, Süleyman Soylu tarafından muhtemelen bu anlamda görevlendirilmiş elemanlardı, ikinci de AKP’nin kendi elemanları. AKP ile AA’nın veri sisteminin eş zamanlı çalıştığını tahmin ediyoruz. Ama oradaki görevlendirilmiş güvenlik görevlilerinin sandık sandık veri topladığını biliyoruz.”

“Soylu gitti aynı kaygınız var mı diye sorduğumda” ise “Olabilir, bence isimlerden bağımsız bir durum” yanıtını verdi CHP Parti İçi Eğitim Sorumlusu Baripoğlu ve ekledi:

“AA’nın hızlı veri girişi ve sonuçları hızlı paylaşması psikolojik üstünlük açısından önemli. Sandık başındaki direncinizi kırmaya yönelik. CHP’nin bilişim sisteminde hiçbir sorun yok. Başında Pınar Uzun Okakın var. Ekibi bu konuda sınamalarını yaptılar. Bildiğim kadarıyla siber saldırı ve sistemin açığına ilişkin sınamalarını yaptılar.

Karşı hamle olarak şunu bekliyoruz. Muhtemeldik ki bizim önde olduğumuz sandıklara toplu halde itiraz ederek sandık sonuçlarının açıklanmasını geciktirmek isteyebilirler. Biz de karşı hamle olarak biz de itiraz edebiliriz. 2019’daki gibi seçimin yenilenmesini yönelik maddi hataları zorlayacak şeyler yapabilirler. Bir de bu seçim ramazana denk geldi. Sayımın kesintisiz olması lazım. Büyükşehirler için sayımlar bittikten, ıslak imza tutanaklar alındıktan sonra iftar molası verilmeli diyoruz ama bu Yüksek Seçim Kurulu’nun kararına bağlı.  İstanbul’da iftara saat 19.00 ya da 19,30 gibi yeni belediye başkanıyla girebiliriz. “

CHP için, Ekrem İmamoğlu için İstanbul’un önemini ortada. Duyumlarıma göre, İstanbul özelinde de veri sağlaması için özel bir ekip çalışacak. Baripoğlu da bu duyumumu doğruladı.


Not: Bu yazı yazıldıktan sonra YSK "oy sayım ve döküm işlemlerinin aralıksız yapılması gerektiğine" karar verdi.

Candan Yıldız kimdir?

Candan Yıldız, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu.

Gazeteciliğe HBB'de On'da On Haber program editörlüğü ile başladı.

Kanal D, TV 8, Birgün Gazetesi, CNNTürk, İMC TV, Halk TV'de muhabirlik, editörlük, ana haber editörlüğü ve haber program koordinatörlüğü yaptı.

Haber kanallarında çeşitli program formatları yarattı. Radyo ve Gazetecilik Ödülleri En İyi Program Ödülü/(1997), Çağdaş Gazeteciler Derneği En İyi Haber Program Ödülü/ (2002) ödülünü aldı.

Avustralya'da SBS Türkçe Radyo Haberler servisine haber yaptı.

"Öteki Sesler" isimli belgesel yaptı. "Dicle'nin Göz Yaşları" ile "Şiddete Karşı Anlatılar-Ayakta Kalma ve Dayanışma Deneyimleri" ortak çalışmalarda yazarlık yaptı.

T24'le birlikte internet gazeteciliğine adım attı.