Çağnur Öztürk

13 Eylül 2014

Setlerin kaderi mi ölüm?

Star TV'de yayınlanan 'Kaçak Gelinler' dizisinin setinde kostüm aracı şoförü olarak çalışan Engin Küçüktopuz kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti

Star TV'de yayınlanan “Kaçak Gelinler” dizisinin setinde kostüm aracı şoförü olarak çalışan Engin Küçüktopuz kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti.

Setlerden gelen bu ölüm haberi ilk değil.

Daha iki yıl önce 1 Mayıs’ta sette çalışırken 26 yaşındaki Selin Erdem vefat etmişti.

2008’de yine bir dizi setinden dönerken uykusuz şoförün kazası sonucu Zehra Sezgin ve Tülay Ergildi hayatını kaybetti.

Bu konuda çok yazdım, çok röportaj yaptım ama işte bunlar çözüme yardımcı olmuyor demek ki...

Memet Ali Alabora’yla yaklaşık 1,5 yıl önceki röportajımdan bir alıntı yapayım:

 

Set koşullarının ve diğer sorunların düzelmesinin kesin çözümü ne sizce?

Çok net; çözümü kanunlarda yatıyor. Setlerde çalışanlar kendileri için özel, ayrıca bir şey istemiyorlar. Şu andaki kanunlar bizim setlerimizdeki çalışma koşullarını düzenlemek için tamamen yeterli. Ayrıca ek bir kanuna da ihtiyaç yok. Bugün iş kanununda çalışma koşulları, saatleri net olarak bellidir. Ancak bize tüzük gerekebilir; sinema-televizyon alanında. Zaten biz de onun için çalışıyoruz. Tabii ki sadece devletin denetlemesini beklemek yetmez, kendi öz denetimimizi yaratmalıyız ve bunu yaratıyoruz. Proje dediğim de bu. Burada herkese büyük görev düşüyor. Herkesin oynaması gereken bir rol var; devletin, set emekçilerinin, yapımcıların, kanalların... Herkes üzerine düşen bu rolü yapmalı, aksi takdirde bu sürdürülebilir bir piyasa olmayacak.”

 

Çözüm örgütlü mücadelede ama bu mücadelede adımlar olsa da bir türlü somut veriler gerçekleşmiyor. Kime sorsam şikâyet ediyor. Hangi oyuncuya, yönetmene... Ama bir yandan da devam ediyorlar aynı koşullarda ki üstelik onlar rest çekebilecek güçlü taraftalar.

Setler de genelde biri gelir biri gider sistemi üzerine dayalı her zaman. O nedenle set çalışanlarının da arkadaşlarının yerini alırken tepkili olmaları lazım belki de ama işte bunu söylemek de zor, herkes kazancının peşinde ki onlar işin en az kazananı ve ödemelerini bile düzgün almayan ya da hiç almayıp kovalayan kısmı.

Kanal, yapım şirketi, reklam veren ve oyuncu... Hep birlikte bir karar vermediği sürece düzen böyle devam edecek.

Bu olay her sette meydana gelebilir her an hem de... Bu ülkede bu sezon yine onlarca dizi başladı ve başlamaya devam ediyor. Ve yine aynı şekilde aynı hızla reyting canavarına kurban gidecekler.

Ben de çalıştım dizi setlerinde her gün sabah ezanını duyuyorduk ve televizyon eleştirmenliğine bu sorunları dile getirmek için başladım yani hariçten gazel okumuyorum, set ziyaretleri size gerçekleri göstermez hiçbir zaman. O nedenle ben bu sisteme ve ortama dayanamam arkadaş deyip çekildim.

Bizde de dünyada olduğu gibi kısa diziler olabilir. Yine aynı paraları kazanabilirsiniz. Bu sistem istenirse kurulur. Madem istenmiyor, insan hayatı önemli olsun artık... 90 dakika çekeceğiz illaki diyorsanız da 2-3 ekipli vardiyalı sistem yapmak zorundasınız.

Bu olaylara tepkisini ortaya koymayan her set çalışanı, yapımcısı, yönetmeni, oyuncusu hepsi suçlu ve riyakâr.

Önce dürüst olmalıyız!