Uluslararası Boğaziçi Sinema Derneği ve İstanbul Medya Akademisi tarafından 10–18 Kasım arasında İstanbul’da düzenlenen 4.Uluslararası Boğaziçi Film Festivali, Uluslararası Uzun ve Kısa Metraj Film Yarışmaları ve etkinlikleriyle sinemaseverlerle buluşuyor.
Ben yine başka bir sinema ve keşif heyecanımın izinde Berlin’de olduğumdan bu yıl festivalin son demlerine yetişebiliyorum ama yine de uzaktan gözlemimle festivalin özellikle etkinlik programı çok çok dolu olmuş, diyorum.
(Berlin’deki sinema müzesine dair de izlenimlerimi ise sonra yazacağım.)
Filmekimi’ne gösterilen yoğun ilgi yok ve bu pek anlaşılır değil. Bu festivalde de sağlam filmler var ve sadece 5 TL ödeyerek, merakla beklediğiniz filmlere ulaşma, filmleri izleme keyfi var. Üstelik öğrencilere de ücretsiz.
İşin bu noktasını çözümlemek karışık. İzleyici karmaşıklığı mı, zamanlama mı, az bilinirlik mi?...
Yılın son festivali olması dezavantajı olarak görünüyor ilk bakışta…
Ulusal Uzun Metraj Yarışmasında Reha Erdem'in "Koca Dünya", Derviş Zaim'in "Rüya", Mehmet Can Mertoğlu'nun "Albüm", Ümit Köreken'in "Mavi Bisiklet", Kıvanç Sezer'in "Babamın Kanatları", M.Tayfur Aydın'ın "Siyah Karga", Bedir Afşin'in "Son Kuşlar" ve Gözde Kural'ın "Toz" filmi yarışıyor.
Uluslararası Uzun Metraj Yarışmasında ise Polonyalı belgeselci yazar yönetmen Marta Minorowicz'in "Zud", genç yönetmen Emma Rozanski'nin "Papagajka", Kazakistanlı yönetmen Yerlan Nurmukhambetov'un "Walnut Tree", İran kökenli Hollandalı yazar ve yapımcı Kaweh Modiri’nin "Bodkin Ras", Macar yönetmen, senarist ve aktör Szabolcs Hajdu’nun "It’s Not The Time Of My Life", Ronny Trocker’ın "The Eremites" ve yönetmen-senarist Ivan Marinovic'in "The Black Pin" filmleri var.
Festivalin dünya ölçeğinde, ince hazırlanmış, sağlam bir panel programı var. Atölye çalışmaları da öyle…
Örneğin sektörün dinamiklerinden Halid Şimşek, Timur Savcı, Zümrüt Arol Bekçe, Mehmet Demirhan, Özgür Şeyben ile gerçekleşen şu panele fikir olarak bile bayıldım. “SENARYONUZU NEDEN KABUL ETMEDİK?” Orada olmayı çok isterdim.
Cannes, Berlin, Toronto, Rotterdam gibi önemli festivallerin danışmanlğını yapmış Hayet Benkara Yapım Destek Platformu Proje Sunum Atölyesi gerçekleştirdi. Kazanan filmler TRT’den yapım desteği alacak. Bu yeni projelerin, umutların gerçekleşebilmesi için çok güzel bir adım, Antalya’da olduğu gibi...
Festivalin son 3 günü 16-17-18 Kasım’da TV, Gerilim, Aksiyon ve Komedi başlıklarıyla "Tür Semineri" verecek olan Robert McKee, senaristlerin başucu kitabı olarak bilinen "Story" kitabının yazarı.
Festival direktörü Bülent Turgut’un emeği büyük. Onu dizi sektöründe başarılı projelerin yapımcısı olarak tanıyorum, takip ediyorum epeydir. Ve bu festivalde de başarılı, titiz…
Umarım ki, Uluslararası Boğaziçi Film Festivali önümüzdeki yıllarda daha çok izleyiciye ulaşır, daha çok tanınır ve daha da güçlenerek yoluna devam eder. Buna inanıyorum.
Festivalin son günlerini kaçırmayın derim…