Geçen haftaki yazımızda sömestr tatilinin yaklaşmasıyla vizyona giren animasyon filmlerin sayısında artış olduğunu belirtmiş ve bu filmlerin özellikle küçük seyircilere hitap ettiğini vurgulamıştık. Bu hafta öncelikle çocuklar için yeni ve eğlenceli fantastik bir film, "Dolittle" vizyona girdi.
Senaryo yazarı ve yapımcı da olan Stephan Gaghan'ın yönettiği film, bilgisayar ortamından destek alan görselliğini reel sinematografik malzemeyle harmanlayıp, günümüzün hoyratlaşmış dünyasından soyutlayarak, hem çocuklara hem de büyüklere keyifli bir seyirlik sunuyor ve esprilerle örülmüş bu fantezi dünyasının çekiciliğindeki bir maceraya seyirciyi davet ediyor.
Hayvanların bir nesne, av malzemesi ve eğlence unsuru olarak görüldüğü Viktorya İngilteresi'nde, hayvanların konuşmalarını anlayan ve onlarla konuşan Dr. Dolittle ve ruh ikizi karısı Lily ile mutlu ve huzurlu bir yaşamları vardır. İngiltere Kraliçesi Victoria, Dr. Dolittle için bir malikane tahsis etmiş ve o da Papağan Poly (Emma Thompson), Goril Chee-Chee (Rami Malek), Kutup Ayısı Yoshi (John Cena), Tilki Tutu (Marion Cotillard), Zürafa Betsy (Selena Gomez), Köpek Jip (Tom Holland), Sincap Kevin (Craig Robinson), Devekuşu Plimpton (Kumail Nanjiani) ve Ördek Dab-Dab (Octavia Spencer) gibi hayvan dostlarıyla malikanede yaşamını sürdürürken, aynı zamanda hayvanları tedavi etmektedir.
Macerasever ve kabına sığmayan Lily (Kasia Smutniak), Dr. Dolittle (Robert Downey Jr.) olmadan yalnız başına denize açılmak ister fakat geçirdiği kazadan kurtulamaz. Ondan sadece önemli bilgilerin şifrelerini içeren günlüğü geriye kalmıştır. Dr. Dolittle, Kral Rassouli'nin (Antonio Banderas) kızı olan Lily'yi kaybettikten sonra içine kapanmış ve malikanesinin kapılarını dış dünyaya kapatmıştır. Bu durum, İngiltere kraliçesinin hastalanması ve ona ihtiyaç duymasıyla değişir.
Bu değişiklikte avcılıkla geçinen bir ailenin oğlu Tommy Stubbins'in, babasının onu avcılığa zorlamasıyla yanlışlıkla vurduğu sincabı Dr. Dolittle'a tedavi ettirmek için getirmesinin de payı vardır. Diğer yandan hırslı Lord Thomas Badgely ve Dolittle'ın can düşmanı Dr.Blair Müdfly, gizli işbirlikleriyle kraliçeyi zehirleyince, Dr. Dolittle ve dostları kraliçeyi kurtarmak için efsanevi bir adadaki çok özel bir ağacın meyvesini bulmak için gemiyle yola düşerler.
Sinema, kitlelerle en kolay ilişki kuran sanat dallarının başında gelir. Entertaiment (eğlence) boyutuyla bu işlevi yerine getiren sinema, bir sanat olarak da insanların kahırlı yaşamlarına, bir televizyon kumandasının tuşlarına basarak farklı bir kanala geçmeleri gibi, Dolittle tarzı filmlerle yeni oksijen çadırları kuruyor.
Ana akım sinemanın başarılı örneklerinden birisi olan Dolittle, öyküsünü güncel sinemanın kullandığı yetkin teknolojik olanaklardan yararlanarak anlatıyor. Dünyayı diğer canlılarla ve özellikle hayvanlarla paylaşmada adil olma kavramının yanından bile geçemeyen insanoğluna, aynı zamanda bir fabl aracılığıyla ayar yapıyor ve dünyanın daha güzel bir yer olmasında hayvan haklarına saygı konusunda incelikli mesajları satır aralarında öne çıkarıyor.
Dolittle, öyküsünü anlatırken, sinemanın önemli anlatım araçlarından renkler ve film müziklerinden başarıyla faydalanıyor. Oyunculuk performanslarında, Dolittle karakteriyle Robert Downey Jr. ve değişik karakterleri başarıyla canlandırmasına aşina olduğumuz Antonia Banderas'ın canlandırdığı Kral Rassouli karakteri öne çıkanlardan. Ayrıca bilgisayarla oluşturularak filme son derece gerçekçi fırça darbeleriyle eklenen hayvan karakterlere, pek çok ünlü oyuncu sesleriyle hayat vermiş ve Dolittle filmini keyifle izlenen bir seyirliğe dönüştürmüş...