Binhan Elif Yılmaz

13 Mayıs 2023

Seçim ekonomisinin bütçeye yansımaları

2022 yılında yüksek enflasyon ve dolarizasyon vergi gelirlerini beslemişti. Ancak 2023 yılında hem ekonomik aktivite düzeyindeki düşüş hem de deprem nedeniyle vergi terkini ve bazı vergilerde ertelemeler gerçekleşti. O nedenle 2023 yılı Ocak-Mart döneminde, 2022 yılı Ocak-Mart dönemine göre bütçe gelirleri sadece yüzde 32 artarken kamu harcamaları aynı dönemde yüzde 83 artış gösterdi

Seçimler, kamu harcamalarını dönemsel olarak arttıran nedenlerden biridir. Seçim dönemlerinde hem siyasi partilere bütçeden yapılan transferler hem de yeniden seçilmek isteyen siyasi iktidarca "popülist politikalar" ile kamu harcaması düzeyi artar. Bütçeyi uygulama yetkisi siyasi iktidarda olduğu için de seçime oy kaygısı ile giderken bütçe bir "araç" haline gelir.

2022 yılı sonlarından itibaren siyasi iktidarın en önemli oy potansiyeli olan medyan seçmeni memnun edecek politikaları hayata geçirdiklerine şahit olduk. Vergi afları, EYT, memur, emekli, kamu işçisi maaşlarında artışlar, depremler olmasaydı İmar affı vb. seçimin bütçeye yansıması örneklerinden.  

Aslında mevcut iktidar 2011 seçiminde yüzde 49,8 oy aldı. Haziran 2015 seçiminde oy oranı yüzde 40,8'e indi ve hükümetin kurulması Kasım 2015 seçimlerinde gerçekleşti. Bu iki seçim arasında siyasi ve sosyal karışıklıklar yaşandı ve o seçimde AKP oy oranını yeniden yüzde 49,5'e çıkardı.

2018 seçimlerinde seçim politikasında ittifaklar ön plana çıktı, AKP'nin oy oranı yüzde 42,5'e geriledi. 2019 yerel seçimlerinde Millet İttifakı İstanbul, Ankara gibi önemli nüfus yoğunluğuna sahip büyükşehir belediyelerini kazanarak yerel seçimlerde oy oranını arttırdı. İçinde bulunduğumuz ekonomik krizin AKP'nin bu seçimde elini zayıflatması, seçim ekonomisi ve bu seçimin bütçeye yansımalarını çok daha önemli hale getirdi.

Söz konusu yansımayı ve seçimde bütçenin nasıl bir "araç" olarak kullanıldığını görebilmek için 2022 ve 2023 yılları merkezi yönetim bütçe giderlerini ekonomik sınıflandırma bazında taradım. Özelikle 2022 yılı bütçesinden başlamayı tercih ettim. Çünkü biliyoruz ki 2022 yılının ikinci yarısında, cari bütçenin yüzde 80'i kadar bir ek bütçe çıkarıldı. Sebep, yüksek enflasyon nedeniyle bütçenin kadük olmasıydı. Aslında bir sebep daha vardı ki, 2022 yılı sonunda görünür hale geldi. Seçime hazırlık için yapılan popülist harcamaların çoğu 2022 yılının Kasım ve Aralık aylarında başlıyordu. Seçim ekonomisi mantığı içerisinde bu popülist harcamalar 2023 yılı bütçesinde de devam etti. İşte bu harcama kalemleri ve seçimin bütçeye yansımaları:

Bütçenin gelir tarafının seçimlerin yarattığı tüm bu harcama artışını finansman gücü yetmeyebilir. 2022 yılında yüksek enflasyon ve dolarizasyon vergi gelirlerini beslemişti. Ancak 2023 yılında hem ekonomik aktivite düzeyindeki düşüş hem de deprem nedeniyle vergi terkini ve bazı vergilerde ertelemeler gerçekleşti. O nedenle 2023 yılı Ocak-Mart döneminde, 2022 yılı Ocak-Mart dönemine göre bütçe gelirleri sadece yüzde 32 artarken kamu harcamaları aynı dönemde yüzde 83 artış gösterdi.

Bütçe açığında ve faiz dışı açıkta tırmanış devam ediyor. 2022 yılı Ocak-Mart döneminde 30,8 milyar TL fazla vermiş olan merkezi yönetim bütçesi, 2023 yılı Ocak-Mart döneminde 250 milyar TL açık verdi. Ayrıca 2022 yılı Ocak-Mart döneminde 115,7 milyar TL olan faiz dışı fazla yerini 2023 yılı Ocak-Mart döneminde 149,4 milyar TL faiz dışı açığa bıraktı. Dolayısıyla 2022'de olduğu gibi 2023'de de "Ek Bütçe" kaçınılmaz olacak.

Seçim ekonomisinin bütçeye yansımalarını değerlendirmeye devam edeceğim. Çünkü seçim, birden fazla. Öncelikle cumhurbaşkanlığı ile genel seçim aynı gün ve bu seçim iki turlu olabilir; 14 Mayıs ve 28 Mayıs 2023 tarihlerinde. Ancak bitmedi, Mart 2024'te de yerel seçimler yapılacak. O nedenle yerel seçimler bitene kadar seçim ekonomisinden vazgeçilemeyeceği için mali disiplinden uzaklaşmayı telafi edecek bir vergi politikası izlenmesi olasılığını düşük görüyorum.

Binhan Elif Yılmaz kimdir?

Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz, lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümünde, Yüksek Lisans ve Doktora eğitimlerini İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Maliye Teorisi Ana Bilim Dalında tamamladı.

Akademik hayatına 1997 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü Maliye Teorisi Ana Bilim Dalında Araştırma Görevlisi olarak başlayan Binhan Elif Yılmaz, aynı Ana Bilim Dalında 2003 yılında Yardımcı Doçent, 2008 yılında Doçent, 2014 yılında Profesör oldu.

"Devlet Borçları ve Türkiye'de Borç Çıkmazı", "Türk Vergi Sistemi", "Maliye", "Küresel Kriz ve Avrupa'da Borç Çıkmazı", "Sosyal Güvenlik Ekonomisi" isimli başlıca kitaplarının yanında 100'ü aşkın akademik çalışması, ulusal ve uluslararası kongre bildirileri var.

Binhan Elif Yılmaz, Kamu Maliyesi, Maliye Politikası, Türk Vergi Sistemi, Devlet Borçları, Kamu Borç Yönetimi ve Uluslararası Borç Krizleri derslerini vermekte, TÜBİTAK, BAP destekli projeleri yürütüyor.

Çeşitli TV programlarında ekonomi yorumculuğu yapmakta olan ve Mayıs 2023'de T24'te yazmaya başlayan Binhan Elif Yılmaz, halen İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümünde profesör olarak görev yapıyor.