Binhan Elif Yılmaz

17 Haziran 2023

Seçim bitti ama bütçede "iz"i kaldı

Personel giderleri için ayrılan ödeneğin ilk 5 ayda yarısı tükendi. En düşük memur maaşı bugün 12,6 bin TL ve seçim vaatlerinden biri de yüzde 74 artış ile bu maaşların 22 bin TL'ye çıkarılması. Böyle bir büyüklüğün bütçede açacağı gedik düşünüldüğünde personel giderleri için ödenek bulunması gerekecek

Genel seçimler ve Cumhurbaşkanlığı seçimini ardımızda bıraktık. Ama seçim ekonomisinin bütçede izleri hâlâ görünüyor. Geçtiğimiz ay bu köşede yazdığım gibi seçim ekonomisinin bütçeye yansımaları devam ediyor.

Kamunun "harcamacı" yapısının en önemli göstergesi, Merkezi Yönetim bütçe giderleridir. Bütçe giderlerinin bu yılın ilk 3 aylık ortalaması 345 milyar TL idi. Mayıs ayında ise 430,5 milyar TL olarak gerçekleşti. Dolayısıyla bütçe giderleri Mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 7,5 ve üç aylık ortalamaya göre yüzde 25 artış gösterdi.

Bütçe giderlerinin dağılımında daha önceki aylarda olduğu gibi cari transferler Mayıs ayında da yine en büyük kalem oldu. KİT'lerin, Sosyal Güvelik Kurumu'nun, fonların, kamu bankalarının görevlendirme giderleri (görev zararları) için yapılan transferlerin yanında verilen hazine yardımları, tüm sosyal, ekonomik ve mali amaçlı transferler ile KKM ödemeleri, cari transferler kapsamındadır. Nisan ayında o ayki bütçe giderlerinin yüzde 43,5'ine kadar ulaşan cari transferler Mayıs ayında yüzde 35'e geriledi. KKM için bu ay bütçeden 1,6 milyar TL ödenirken, kamu bankalarına görev zararları karşılığı yapılan transferler aynı düzeyini korudu.

Hanehalkı ve işletmelere yapılan transferler ile ekonomik/mali amaçlı transferler önemli ölçüde azaldı. Hanehalkı ve işletmelere transferlerin üç aylık ortalaması 12,5 milyar TL'ye kadar çıkmıştı. Yoksullara, kimsesizlere, barınacak yeri olmayanlara, çiftçilere, hayvancılıkla uğraşanlara, firmalara önemli ölçüde destek sağlayan bu transferlerin çok büyük kısmı maalesef "sınıflandırmaya girmeyen diğer transfer" adı altında toplanıyor ve içeriğini Muhasebat Genel Müdürlüğünün hazırladığı tablolarda göremiyorduk, bu durum aynı şekilde devam ediyor.

Seçim döneminde 2022 yılına göre yüzde 1000'e yakın artış olan kırtasiye, yayın, baskı ve büro malzemesi alım harcamaları hemen hemen aynı bütçesini korudu.

Ancak Mayıs ayı bütçe giderlerinde borç faizleri 102,8 milyar TL ile adeta rekor kırdı. Bu tutar aynı zamanda Mayıs ayı bütçe giderlerinin yaklaşık dörtte biri anlamına geliyor.

Mayıs ayı borç faizlerinin yüzde 85'i TL cinsi DİBS faizlerinden oluştu. Bilindiği gibi iç borçlanmaya en fazla bankacılık kesimi kaynaklık ediyor. Bankacılık kesiminin bu kaynaklık payı Ekim 2022'den bu yana yüzde 77 (öncesinde yaklaşık yüzde 68 düzeyinde). TCMB'nin "liralaşma" stratejisi bağlamında bankaların gerek mevduatları içerisinde döviz mevduatları payının düşürülmesi gerekse kredi faizlerinin belli bir düzeyde tutulması için TCMB ve BDDK'ca bankalara menkul kıymet tesisini belli oranlarda zorunlu tutması, hem finansal sistemi aylardır meşgul etti hem de bu kriterleri sağlayamayan çoğu banka Hazine'nin DİBS'lerini giderek daha fazla düzeyde almak zorunda kaldı. Bu çerçevede iç borç stoku da bir yılda yüzde 50'ye yakın arttı. Liralaşma amacına ulaşılması çabası, kamunun daha fazla borç faiz yükü altına girmesine neden oldu.

Bir başka önemli bütçe gideri kalemi de milyonları ilgilendiren personel giderleridir. Bu kalem Mayıs ayı bütçe giderlerinin yaklaşık yüzde 24'lük kısmını oluşturdu ve personel giderleri için ayrılan ödeneğin ilk 5 ayda yarısı tükendi. En düşük memur maaşı bugün 12,6 bin TL ve seçim vaatlerinden biri de yüzde 74 artış ile bu maaşların 22 bin TL'ye çıkarılması. Böyle bir büyüklüğün bütçede açacağı gedik düşünüldüğünde personel giderleri için ödenek bulunması gerekecek.

Seçimin izlerini gördüğümüz Mayıs ayı bütçe giderlerinin finansmanı aşamasında imdada Kurumlar Vergisi yetişti. Beyana dayanan Kurumlar Vergisi ve Kurumlar Geçici Vergisi tahsilatı, Prof. Dr. Murat Batı'nın dünkü T24 yazısında belirttiği gibi geçen yılın aynı dönemine göre 19 kat arttı. Ayrıca 7440 sayılı en son af yasasından dolayı ek kurumlar vergisinden 34,8 milyar TL tahsil edilebildi. Bu nedenle Mayıs ayında mali disiplin sağlandı ve bütçe 118,9 milyar TL fazla verdi.

Seçim bitti, Cumhurbaşkanı değişmedi, parlamentoda çoğunluk Cumhur İttifakı'nda kalmaya devam etti. Bu demektir ki seçim öncesinde olduğu gibi seçim sonrasında da bütçeyi uygulama yetkisi aynı siyasi iktidarda. Bu durumda önümüzdeki aylarda bütçe gerçekleşmelerini izlerken seçim için bütçenin oy kaygısı ile bir "araç" olarak kullanılıp-kullanılmadığını görmemiz mümkün olacak. Göstergelerimiz şimdilik şunlar; 1- Mali disiplinden uzaklaşılıyor mu? 2- Bütçeyi finanse eden vergi mükellefleri, "mali aldanma" içinde olduklarını hissediyorlar mı?

Binhan Elif Yılmaz kimdir?

Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz, lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümünde, Yüksek Lisans ve Doktora eğitimlerini İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Maliye Teorisi Ana Bilim Dalında tamamladı.

Akademik hayatına 1997 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü Maliye Teorisi Ana Bilim Dalında Araştırma Görevlisi olarak başlayan Binhan Elif Yılmaz, aynı Ana Bilim Dalında 2003 yılında Yardımcı Doçent, 2008 yılında Doçent, 2014 yılında Profesör oldu.

"Devlet Borçları ve Türkiye'de Borç Çıkmazı", "Türk Vergi Sistemi", "Maliye", "Küresel Kriz ve Avrupa'da Borç Çıkmazı", "Sosyal Güvenlik Ekonomisi" isimli başlıca kitaplarının yanında 100'ü aşkın akademik çalışması, ulusal ve uluslararası kongre bildirileri var.

Binhan Elif Yılmaz, Kamu Maliyesi, Maliye Politikası, Türk Vergi Sistemi, Devlet Borçları, Kamu Borç Yönetimi ve Uluslararası Borç Krizleri derslerini vermekte, TÜBİTAK, BAP destekli projeleri yürütüyor.

Çeşitli TV programlarında ekonomi yorumculuğu yapmakta olan ve Mayıs 2023'de T24'te yazmaya başlayan Binhan Elif Yılmaz, halen İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümünde profesör olarak görev yapıyor.