Bekir Ağırdır

16 Aralık 2013

Zorunlu bir açıklama ve seçmen bilgileri güvenliği

Devlet Denetleme Kurulu'nun raporlarına bile konu olan bir meselenin doğrudan şahsıma ya da KONDA’ya ya da bir partimize bağlanacak bir tarafı yoktur

Önce dün bir gazetemizde ve daha sonra da çeşitli medya organlarında bana atfen verilen “seçmen bilgilerinin Rusya’da hackerların elinde olduğu” haberine dair bilgi ve fikrimi paylaşayım.

İstanbul Politikalar Merkezi, KONDA Araştırma Şirketi ve National Democracy İnstitute işbirliğiyle, Fuat Keyman’ın, Tarhan Erdem’in ve benim yürütücülüğünde, seçim sistemi ve siyasi partiler kanunu reformları üzerine çalışılan öneriler Salı günü Ankara’da Cuma günü de İstanbul’da medya temsilcileri, köşe yazarları ve sivil toplum örgütleri temsilcileriyle yapılan dört toplantı ile kamuoyuna açıklandı. Nitekim bu konudaki yazım ve raporumuzun tamamı Cuma günü T24’de yayınlandı.

(http://t24.com.tr/yazi/sivil-toplumda-demokratiklesmeye-oneri/8037

http://t24.com.tr/ozel-dosya)

Bu rapordaki en önemli unsurlardan birisi, sorunlar başlığı altındaki bir tespitimizdir. “Gerek partilerin gerek sivil toplum kuruluşları adına katılan katılımcıların seçmen kütükleri, oy verme-sayım-tutanak-duyuru gibi konularda teknolojinin getirdiği olanaklar ve tehdit konusunda az bilgi sahipleri oldukları görülmektedir.  Dolayısıyla özellikle seçmen kütüklerinin düzenlenmesi, güncellenmesi, güvenliği gibi konular teknolojinin gerekleri üzerinden değil siyaset üzerinden değerlendirilmektedir. Bu bilgi eksikliği de gerek teknolojik imkanlar gerekse de tehditler konusunda gerekli düzenlemeler için gereken tartışma ortamını eksiltmektedir.”

Nitekim tam da bu raporu yayınladığımız hafta yine T24’de yayınlanan bir haber şöyleydi: “Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu (DDK), yaklaşan yerel seçimler öncesinde bir skandalı ortaya çıkardı. DDK raporuna göre seçmen niteliğindeki yaklaşık 50 milyon kişinin tüm adres ve kimlik bilgileri, “talep eden” siyasi partiye veriliyor.

Cumhuriyet gazetesinden Fırat Kozok’un haberine göre, paylaşılan elektronik ortamdaki verilerin çoğaltılmasını ve başkalarıyla paylaşılmasını engelleyecek hiçbir mekanizma yok. Aynı şekilde 9 yaşın üzerindeki 68 milyon kişinin kimlik fotokopileri de GSM şirketlerinin ellerinde. Kamu, yurttaşlardan aldığı kişisel bilgileri bunca teknolojik ilerlemeye karşın hâlâ “asma kilitle” koruyor. İnternet üzerinde gizli tutulması gereken bilgiler için verilen şifreler ise “1111, 0000, 1234” gibi herkesin ilk aklına gelecek türden şifreler.” (http://t24.com.tr/haber/vatandas-ciplak-50-milyon-kisinin-kimlik-bilgisi-siyasi-partilerin-elinde/246065

Bu toplantıların medya temsilcileriyle yapılan kısmında bilgisizlik olarak adlandırdığımız madde konuşulurken, tarafımdan ortalıkta uzun süredir dolaşan “2011 seçimlerindeki seçmen kütüklerinin hackerlar tarafından ele geçirildiği iddialarından” söz edilmiştir. Yine o toplantılardaki bir gazetecimiz de bu listelerin İstanbul’da pazarlandığından örnek vermiştir.

Tıpkı Devlet Denetleme Kurulu raporuna da yansıdığı gibi seçmen listelerinin bilgisayar cd’si içinde verildiği partilerin hangisinin bilgisayar altyapısında, hangi teknolojik koruma düzenleri veya güvenlik tedbirleri olduğu bilinmemekte ve bu konuda bir ön şart da aranmamaktadır. Yukarıda tespit ettiğimiz sorunda olduğu gibi, seçmen listelerinin ve seçim sisteminin şeffaflığı ilkesi ile teknik sorun ve riskler bir arada tartışılmakta ve bu nedenle de güvenliğe dair ön şartlar geliştirilememektedir.

Bu konuşmalarda ne bir partimizden, ne bir kamu kurumundan ne de bu hackerların kimliklerine dair özel bir isimden söz edilmemiştir.

Devlet Denetleme Kurulu’nun raporlarına bile konu olan bir meselenin doğrudan şahsıma ya da KONDA’ya ya da bir partimize bağlanacak bir tarafı yoktur.