Eskiler, "Bankacılar az konuşur, öz konuşur" derdi. Merkez Bankası'nda Naci Ağbal'la başlayan sık konuşma alışkanlığı Şahap Kavcıoğlu'yla devam ediyor. Geçen hafta 128 milyar dolarla ilgili Anadolu Ajansı'nın sorularını yanıtlayan Kavcıoğlu bu sefer TV'de CNN Türk, TRT ve A Haber'in ortak canlı yayınına çıktı.
Kavcıoğlu, Ağbal gibi sık konuşuyor ama (üzgünüm) ondan farklı olarak yarım cümlelerle, kelimeleri ezerek, dağınık, gündemle hiç ilgisi olmayan konulara girerek konuşuyor. Ayrıca siyasetçi alışkanlığıyla iktidarın geçmiş uygulamalarını da bol bol övüyor. Merkez Bankası Başkanı'nın iyi bir hatip olmasına beklemiyoruz ama iletişimin büyük önem taşıdığı koltuğa oturan kişinin bu konuya biraz özen göstermesini, olmuyorsa iletişim ve medya eğitimi almasını beklemeye hakkımız var sanırım. İktidar partisine övgülerini ertelemesini beklemeye de.
Zarfı bırakıp mazrufa, Kavcıoğlu'nun mesajlarına geçelim. Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nun canlı yayında gazetecilerin karşısına çıkma sebebi, 128 milyar dolarla ilgili tartışmaları bitirmekti ama program sonunda rezervlerle ilgili sorular azalacağına korkarım arttı.
Kavcıoğlu ne dedi?
"Bankalar piyasaya verdiğim dövizi Swap'la yine bana veriyor, ben onları TL ile fonluyorum. Aradaki tek fark, ben para kazanıyorum."
Kavcıoğlu, Kerim Rota'nın rezerv satışlarının arkasındaki mantığı açıklayan "Con Ahmet'in Devri Daim Makinesi" yazısını en yetkili ağızdan doğrulamış oldu: Sistem, bir yandan döviz satıp öbür taraftan almaya dayanıyormuş… Başkan'ın unuttuğu: Merkez Bankası'nın piyasaya verdiği döviz kendisine aitti; Swap'la aldığı bankaların dövizi. Yani borç! Bu, evi satıp kiraya çıkmaya benziyor.
"Merkez Bankası dolar talebini piyasaya bıraksaydı... Kuru baskılamasak iflaslar olurdu.."
İyi ama bu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Nurettin Canikli gibi AKP yöneticilerinin 128 milyar dolarla ilgili daha önceki açıklamalarında neden yoktu?
"128 milyar dolar, belirli rakamlarla insanları bir noktaya götürmek için kullanılan bir algı operasyonu."
C'mon sayın Başkan...
"Ben 30 yıllık bankacıyım. 1994 krizini bilfiil yaşadım. 1998, 2001 Krizlerini yaşadım. 2008 Krizinden vatandaşımız etkilenmeden çıktı."
Konuyla ilgisi nedir sayın Başkan?
"Rezervlerin yapısı değişmiştir. 2019 ve 2020'de altın rezervi 120 tondan 720 tona çıkmıştır. Merkez Bankası 2018'de tüm altınları Türkiye'ye getirmiştir."
Rezervlerin yapısının değişmesi, "Kuru baskılamasak iflaslar olurdu" gibi 128 milyar dolarla ilgili yeni bir argüman. Tamam ama sonuç değişmiyor ki: Merkez Bankası'nın net rezervleri şu anda Swap (para takası) hariç eksi (Eksi!) 60 milyar dolarda.
"Pandemide dünyada merkez bankası bilançoları 10 trilyon dolar genişledi. Onlar bunu yaparken Türkiye Cumhuriyet Merkez bankası hiçbir şey yapmadan mı duracaktı."
Doğru ama o merkez bankaları trilyonlarca doları döviz müdahalelerine harcamadılar ki, ekonomilerini, reel sektörlerini desteklemeye harcadılar.
"Kimsenin burnu kanamadan pandemi krizi atlatılmıştır. Türkiye reel sektörü 2020 sonunda protestolu çekte en düşük dönemlerinden birini yaşıyor."
Bunda kamu bankalarının dağıttığı düşük faizli kredilerin etkisi olmuş olabilir ama rezervlerden 128 milyar dolar satışla protestolu çek sayısı arasında ne gibi bir bağ var?
"-Kavcıoğlu: Merkez Bankası rakamları açıklamadı, öyleyse 128 milyar doları nereden biliyorlar?"
-Gazeteci: Nereden biliyorlar?
-Kavcıoğlu: Bilançodan biliniyor zaten."
(Retorik soruymuş…)
"Bireysel kredilerle ilgili tedbirler alacağız. Ama yüzde 19 olan faizi daha artıracağız derseniz reel sektöre nasıl bir mesaj verirsiniz?"
Gerekse bile bundan sonra faiz artırımı yok.
"Hazine ve Maliye Bakanlığı, SPK, BDDK, Masak, Gelir İdaresi Başkanlığı, kripto paralarla ilgili daha geniş düzenleme üzerinde çalışıyor. Kripto parada bizi çok rahatsız eden yurtdışına bir para transferi var. Biz 1-2 hafta içinde düzenlemeyi çıkaracağız."
Bence gecenin en önemli açıklaması buydu...