Sosyal tarih, düzeltilmesine rağmen doğru bilinmeye devam eden yanlışlarla doludur. Bunlardan biri de 1 Mayıs’ın kökenine ilişkindir. 1 Mayıs denince akla hep 3 Mayıs 1886 günü Chicago’da International McCormickHarvester fabrikasında grevcilerin üzerine polis tarafından açılan ateş sonucunda 4 işçinin ölümü gelir. 1 Mayıs bu olayla ilişkilendirilir.
Oysa gerçek biraz farklı; bu olayın bildiğimiz anlamda 1 Mayıs ile ilişkisi yok. Bu yüzden 120 yıllık geleneğin kökenine ilişkin bir karışıklığa, emek tarihi açısından “doğru bilinen bir yanlışa” değinmekte yarar var. Bu konuda Türkçe’de ilk çalışma Yıldırım Koç tarafından yapılmıştı (1995). Ardından 2004 yılında Zafer Aydın ile birlikte ayrıntılı bir yazı hazırladık (Cumhuriyet, 1 Mayıs 2004). Ancak 1 Mayıs’ın kökenine ilişkin hatalı değerlendirmelerin halen devam ettiği gözlenmektedir.
1 Mayıs doğrudan 8 saatlik işgünü mücadelesi ile ilgilidir. 1850'li yıllarda ABD ve İngiltere'de günlük çalışma süresini 10 saate indiren yasalar kabul edilmişti. Ancak işçiler 24 saat olan günün 8 saatini çalışmak, 8 saatini uyumak, 8 saatini de dinlenerek ve eğlenerek geçirmek istiyorlardı. 1860'lı yıllarda ABD'de günlük çalışma süresini 8 saate indirmeyi amaçlayan örgütlenmelere gidildi, dernekler kuruldu ve grevler, gösteriler yapıldı. Düşük ücrete ve uzun iş gününe karşı sürdürülen bu mücadele, 1. Enternasyonal'in 1866 yılında toplanan kongresinde yasal çalışma süresinin 8 saat olması talebinin kabul edilmesiyle uluslararası bir boyut kazandı.
8 saatlik işgünü mücadelesi 1880’lerde ivme kazanmaya başladı. Ancak düzenlenen grevler ve gösteriler güvenlik güçleri tarafından zor kullanılarak bastırılmaya başlandı. 1884–1886 yılları arasında ABD'de, Japonya’da, Fransa’da, Rusya’da 8 Saatlik iş günü talebiyle grevler yapıldı. Amerikan Kongresi kamu sektöründe 8 saatlik iş gününü 1868’de benimsedi. Ancak bu uygulama özel sektör işyerleri için geçerli değildi. 1880’lıi yıllarda sekiz saatlik işgününün özel sektörde yaygınlaşması için Örgütlü Meslekler Federasyonu tarafından büyük gösteriler düzenlendi. Federasyon, 8 saatlik işgünü talebiyle 1 Mayıs 1886 tarihinde ülke çapında grevler ve gösteriler düzenleme kararı aldı. 1 Mayıs 1886 günü ABD’de 10’dan fazla kentte 350 bin dolayında işçinin katıldığı gösteriler yapıldı.
Chicago’daki 1 Mayıs gösterilerine ise 80 bin kişi katıldı. Chicago’da yapılan gösterilerde hiçbir olay yaşanmadı. 2 Mayıs 1886 tarihli New York Times, 1 Mayıs 1886 gösterilerini “Batı İşçisi Yürüdü, 8 Saat Hareketi Chicago’da, İşçiler Yürüdü, Nutuklar dinledi ancak hiçbir şiddet girişimi olmadı” başlığıyla veriyordu. İşçiler, on saatlik ücretlerinde bir indirim olmaksızın sekiz saatlik iş günü istiyordu. Chicago sekiz-saatlik iş günü hareketinin arı kovanı olmuştu; ülke tarihinin o güne değin en büyük işçi gösterisi Chicago 1 Mayıs 1886 gösterisi olmuştu. 1 Mayıs geleneği işte bu gösterilerle başlar. Ancak bu yükselişin yaratabileceği potansiyellerin McCormickHarvester fabrikası ve Haymarket (Samanpazarı) olaylarıyla tahrip edildiği vurgulanmaktadır (Rayback, 1966, 166). 3 Mayıs 1886 günü Chicago’da Kurulu International McCormickHarvester fabrikasında anarşist sendikacıların öncülük ettiği ve Şubat ayından beri süren grevi işveren grev kırıcıları kullanarak kırmak istedi. Grevci işçiler ise grev kırıcıları fabrikaya sokmak istemedi. Bu sırada grevcilerin üzerine polis tarafından açılan ateş sonucunda 4 işçi öldü. Olayları protesto etmek için 4 Mayıs 1886 günü Chicago Samanpazarı meydanında bir protesto gösterisi düzenlendi. Olaysız biçimde süren gösteri polis tarafından dağıtılmak istenirken kimin tarafından atıldığı bugün bile hâlâ belirlenemeyen bir bomba, polis şefinin ölmesine ve çok sayıda polisin yaralanmasına yol açtı. Bu sırada polisin göstericiler üzerine açtığı ateş neticesinde ise yaklaşık 10 kişi öldü 50 kişi ise yaralandı (Rayback, 1966; 166).
Atılan bomba bahane edilerek 8 sendikacı tutuklandı. Yapılan yargılamada tutuklanan sendikacıların polislere atılan bomba ile bağlantılı olduklarına dair ne bir kanıt, ne de bir şahit bulunabildi. Ancak yaratılan işçi ve sendika düşmanı hava nedeniyle jüri zanlıları suçlu kabul etti. 8 sendikacının 7'si idama mahkûm edildi. 5'inin cezaları onaylandı ikisinin cezaları müebbet hapse çevrildi. İdamı onaylananlardan Louis Lingg tutulduğu cezaevinde devlete göre intihar etti, sendikacılara göre ise öldürüldü. Diğer 4 sendikacı George Engel, AdolphFischer, Albert Parsons ve AugustSpies 11 Kasım 1887 tarihinde idam edildiler. İdamların üzerinden altı yıl geçtikten sonra hapiste bulunan üç sendikacı eyalet valisi tarafından 1893 yılında koşulsuz olarak affedildi. 4 Mayıs 1886’da Saman pazarındaki gösteriye ateş açma emrini veren polis şefleri görevi kötüye kullanmaktan dolayı 1889 yılında meslekten ihraç edildiler.
Samanpazarı olayları Amerikan işçi hareketinde bir dönüm noktası ve gerilemenin başlangıcı olarak değerlendirilmektedir. 1 Mayıs ile ilgili pek çok kaynak Chicago Samanpazarı olaylarını 1 Mayıs geleneğinin doğuşu olarak kabul etmektedir. Oysa görüldüğü gibi Chicago Samanpazarı olaylarının doğrudan 1 Mayıs geleneği ile bağlantısı yoktur. Dahası 1 Mayıs gösterileri bu olayların gölgesinde kalmıştır. Ve takip eden yıllarda alınan 1 Mayıs kararları 8 saatlik iş günü mücadelesi doğrultusunda alınmıştır. Amerikan Emek Federasyonu (AFL) 1888 Aralık ayında yaptığı kongrede 8 saatlik işgünü için bir kampanya başlatma kararı aldı. Kampanya 1 Mayıs 1890’da bir genel grevle tamamlanacaktı. Ancak bu kampanya istenen sonucu vermedi (Rayback, 1966; 195).
Temmuz 1889’da Paris’te toplanan 2. Enternasyonal Kongresi, AFL’nin kararına atıfta bulunarak 8 saatlik işgünü için 1 Mayıs 1890’da bütün dünyada 8 saatlik işgünü için uluslararası gösteriler düzenlenmesi kararını benimsendi. İkinci Enternasyonal’in 1 Mayıs için aldığı karar sekiz saatlik iş günü ile ilgilidir ve AFL’nin kararına atıf yapmaktadır. Chicago Samanpazarı olaylarına ise en küçük bir atıf yoktur (Koç, 1995). İkinci Enternasyonalin çağrısı üzerine yapılan 1 Mayıs 1890 gösterileri görkemli olur. Londra’daki 1 Mayıs gösterisine yarım milyon işçi katılır. 5 Mayıs 1890 tarihli New York Times, 1890 1 Mayıs gösterilerini
“Emeğin İmdat Çığlığı, İşçiler 8 Saat İçin Yürüdü, Hiçbir Olay çıkmadı” başlığı ile birinci sayfadan veriyordu.
1 Mayıs daha sonraki yıllarda da işçi sınıfının 8 saatlik iş günü için eylem günü olmaya devam etti. Ancak 1 Mayıs gösterileri egemen çevreler için bir huzursuzluk ve tedirginlik kaynağı olmaya devam etti. 1892 1 Mayıs’ında pek çok yerde gösteri düzenlenmesine izin verilmedi. Londra’da 300–500 bin kişinin 1 Mayıs gösterilerine katıldığını bildiren 2 Mayıs 1892 tarihli New York Times’ın birinci sayfasından kullandığı başlığı oldukça ilginçti “1 Mayıs Alarmı Yersiz”. Gazete, 1 Mayıs gösterilerini “geniş katılımlı ama düzenli işçi gösterileri” olarak niteliyor ve küçük sorunlar dışında 1 Mayıs gösterilerinin olaysız geçtiğini vurguluyordu. 1 Mayıs sadece 1890’larda değil 2000’lı yıllarda da yersiz alarmlara konu olmaya devam edecekti. 1893 gösterileri Avrupa’nın pek çok kentinde yapıldı. New York Times, 1893 gösterilerini, “Herkes sekiz saatlik iş günü istiyor, Avrupa çapında büyük gösteri” başlığı ile veriyordu.
3–4 Mayıs 1886 Chicago olayları şüphesiz emek tarihi açısından özel bir yere sahiptir ve bu olaylarda yaşamını yitiren emekçilerin ve idam edilen işçi önderlerinin unutulmaması ve anılarının yaşatılması “eşitlik ve özgürlük” için mücadele edenlerin boynunun borcudur. Ancak emek tarihindeki taşların aslına uygun yerleştirilmesi de büyük önem arz etmektedir.
8 saatlik işgünü hedefinin ülkemiz dahil, çalışanların için dünyanın pek çok yerinde halen yakıcılığı koruduğu düşünülecek olursa 1 Mayıs’ın köklerinin doğru bilinmesi büyük önem taşıyor.
Bütün dünya çalışanlarının 1 Mayıs’ı kutlu olsun!
Kaynaklar:
Joseph G. Rayback, A History of AmericanLabor, ExpandedandUpdated, Newyork: TheFreePress, 1966,
The New York Times, 2 Mayıs 1886, 5 Mayıs 1890 ve 2 Mayıs 1892 günlü sayılar
Yıldırım Koç, 1 Mayıs’ın Kaynağına İlişkin Yanlışlar, Türk-İş Dergisi, Temmuz 1995.
Aziz Çelik ve Zafer Aydın, “1 Mayıs: Gelenekten Geleceğe”, Cumhuriyet Gazetesi, 1 Mayıs 2004