Ayşe Acar

04 Aralık 2019

Seksolog Rayka Kumru: Türkiye’de hâlâ kurumları, okulları, markaları insan cinselliği biliminin bir ihtiyaç olduğuna ikna etmeye çalışıyoruz

Vancouver’da iki Türkiyeli bir araya gelince, Türk ve Kanadalı gençlerin cinsellik algısını ve her iki ülkedeki cinsellik eğitimini masaya yatırıyoruz. Buyurun, devamını Rayka Kumru ile olan sohbetimizden okuyun

Rayka Kumru ismini birkaç yıl evvel Ayşe Arman'la yaptığı röportajda duymuştum. 30'larına merdiven dayamış genç bir kadın, bir seksolog, "kadınların haz hakkı"na vurgu yapıyor, "Orgazmlarınızı almaya geldik" diyor. O röportajdan hatırımda Rayka'nın Vancouver'da, The University of British Columbia’da Sosyoloji ve Cinsellik Bilimleri okuduğu ve üzerine Avustralya’da seksoloji yüksek lisansı yaptığı kalmış. İçimden "Keşke şu sıralar burada olsa da, bu konuları bir de birlikte konuşsak" diye geçirerek izini sürüyorum. Ve bingo! Rayka Vancouver'dan çıkıyor.

Hem Vancouver cinsellik, çeşitlilik, kapsamlılık araştırmaları ve üretimleri konusunda dünyanın önde gelen şehirlerinden biri olduğu, hem de kendisini geliştirebilmek, uluslararası alanda ses getiren konuşmacılara, projelere daha kolay ulaşabilmek için yılın büyük bir bölümünü burada geçiriyormuş. Yılın belli aylarında da çoğunlukla İstanbul olmak üzere Türkiye’deymiş.

Vancouver’da iki Türkiyeli bir araya gelince, Türk ve Kanadalı gençlerin cinsellik algısını ve her iki ülkedeki cinsellik eğitimini masaya yatırıyoruz. Buyurun, devamını Rayka Kumru ile olan sohbetimizden okuyun...

Rayka Kumru

Seksoloji diye bir bilim dalı olduğundan bile habersizdim

Yaptığım iş özelikle son iki yıldır eğitmenlikten danışmanlığa evrilmiş durumda. Psikolojik danışmanlık değil elbette. Cinsellik, cinsel sağlık, toplumsal cinsiyet ve benzeri konular özelinde iletişim, tasarım, dijital ve geleneksel proje stratejisinin belirlenmesi ve üretimi üzerinde çalışıyorum. En güncel işlerimden biri hazzinhakikati.com. Bu, Kanada temelli olup Türkiye ayağı olan bir proje. Aynı zamanda tabukamu.com ve reglhikayeleri.com web sitelerinin kurucusuyum. Eğitim vermeye ve kitap yazmaya devam ediyorum. Çok yakında da online eğitimlerle karşınızda olacağım.

"Seksoloji" diye bir bilim dalı olduğundan bile habersizdim, üniversitede tanışıp aşık oldum. Türkiye’de cinsellik eğitimine çok ihtiyacımız olduğunu düşünerek, bu mesleğe yönelmeye karar verdim. Pratikte yapmak istediğim içerik üretimi, tasarım, bilgilendirme gibi çalışmaların, tamamını altında yapabileceğim bir bilim dalı olması da tabii çok cazip geldi.

Türkiye’de gençlerin cinselliğe dair kaygısı çok

Kanada ve Türkiye'yi karşılaştırdığınızda, cinsellikle ilgili algı nasıl değişiyor?

Kanada’da da Türkiye'de de tek bir cinsellik algısı yok. Eyaletten eyalete, şehirden bölgeye çok değişkenlik gösteriyor. Eğitim, hukuk, demografi, ekonomi, coğrafya, tarih ve benzeri birçok faktör bu değişkenlikte rol alıyor.

En temel fark, Vancouver’da bilgiye erişimin çok daha kolay olması. Gençler ücretsiz sağlık hizmetlerine erişebiliyor, gerektiğinde destek alabiliyor. Ayrımcılığa maruz bırakılmadan, yaşa, deneyime ve ihtiyaca uygun hizmetler var. Toplu taşıma etkin çalışıyor, ebeveynlerine arkalarından haber gitmiyor, hukuki anlamda gerekli düzenlemeler var. Gençler cinsel birer varlık olarak tanınıyor.

Bekaret, ilk ilişki ve erken boşalma soruları Türkiye’de bana en çok yöneltilen sorular. Ülkemizde gençlerin üzerinde, cinsel beraberlik konusunda o kadar çok baskı var ki… Bekaret kaygısı, performans kaygısı, 'Elalem ne der'  kaygısı, 'Doktora gidebilir miyim?' kaygısı… Kaygı da kaygı. Vancouver’da  gençlerin öncelikleri olan sorular bunlar değil.

Cinsel kimlik, kendini tanıma, bedensel gelişime dair ağırlıklı soru geliyor. Bir de tabii ilişkilerde onay konusunda...

Baskının nedeni, stres, korku, bilgisizlik

Türkiye’de baskı var ama onun iki katı da ihtiyaç var. Baskı zaten bence ihtiyaç karşılanmadığı için oluşuyor. Kaynağı stres, korku ve bilgisizlik. Bu konuları ne kadar çok konuşursak, diyalog o kadar artacak; stres, korku ve baskı azalacak. Ben, bu diyaloğun artmasına katkıda bulunuyorum. Son 7 yıldır, Türkiye'de mesleğimi bal gibi de yapıyorum. Benden daha uzun süredir yapanlar da var, benden sonra yapacaklar da olacak. Oldukça da umut artacak.

Vancouver’da neredeyse her üniversitenin bir "Cinsel Şiddetle Mücadele ve Destek Birimi" var. Her bir birimin direktörü, iletişimcisi, çalışanı, psikoloğu var. Böyle çok niş bir alanda ve konuda uzmanlaşan kalifiye insanlar var. Çünkü ihtiyaç oluşmuş durumda ve her şeyden önemlisi destek var. Dolayısıyla Vancouver’da bu alanda çalışmak çok daha dertsiz tasasız. Burada işimizi yapıyor, hayatımıza bakıyorken, Türkiye'de bu işi biraz kimliğimizle var etmeye çalışıyoruz. En azından benim için öyle. Sanki gece gündüz bir misyona yönelik çalışıyoruz. Bu Türkiye’nin genel olarak iş-yaşam dengesine dair algısından kaynaklanıyor da olabilir.

Elbette! Ama çok haklı bir kaygıları oluyor; "Tamam okuyacağım ama sonra para kazanabilecek miyim?" Türkiye’de hâlâ kurumları, okulları, markaları, bireyleri insan cinselliği biliminin bir ihtiyaç olduğuna ikna etmeye çalışıyoruz. Vancouver’da ise dediğim gibi, bu ihtiyaç oluşmuş durumda, sadece daha çok kalifiye insan arayışı mevcut.

Türkiye'de takipçi sayınız ne kadar çoksa itibarınız o kadar artıyor

Evet, kendi adıma faydalı olduğuma inanıyorum. Doğru kişilerin elinde sosyal medya çok etkili bir araç. Ben Türkiye’de 80 bin kişiyle ortalama takipçili bir içerik üreticisiyim. Vancouver’da bu şok etkisi yaratan bir sayı. Kanada’da yaptığımız projelerde bazen 8-9 bin takipçisi olan fakat alanında çok saygın ve iyi işler yapan kişilerle çalışıyoruz. Türkiye’de kalifiye birini aramak yerine, en azından bir 60-70 bin takipçi istiyorlar. Takipçi sayınız ne kadar çoksa, itibarınız o kadar artıyor. Eğer t-shirt ya da parfüm tanıtıyorsanız, tabii ki bu rakamlar önemli. Fakat konu sağlık ya da uzmanlık isteyen bir konuysa, daha dikkatli olmak zorundasınız.

Sosyal medyada psikologculuk, doktorculuk oynayanlar var

Kesinlikle. Bir de böyle her önüne gelen psikologluk, eğitmencilik, doktorculuk oynayınca, uzmanların neyi paylaşıp paylaşamayacağını denetleyen kurumlar olmayınca, işler birbirine giriyor. Türkiye'de insanların, uzman olsun olmasın, yüzde yüz etkili olmadığı kanıtlanan yöntem/operasyonları tanıttığına, hatalı içerikle kitap bastığına, araştırma sonuçlarını çarptırarak sunduğuna şahit oldum. Kanada’da profesyonel bir mesleki grubunun mensubuysanız direkt diplomanız elinizden alınır, yapamazsınız.

Türkiye’de genelde vakıf okulları kendileri inisiyatif alarak cinsellik eğitimi verebiliyor. Kimi okul sürekli veriyor, kimi ise tek seferlik... Zaman, bütçe, velilerin/kurum çalışanlarının tepkileri bu kararda etkili oluyor. Dediğiniz gibi, sistematik bir biçimde, standartların belirlendiği bir eğitim yok.

Kanada, Amerika’daki politik durumdan çok etkilenen bir ülke. Trump’ın iktidara gelmesini takip eden anti-kadın, anti-trans, anti-eşitlik, anti-göçmen ve aslında genel olarak anti-insan söylemlerinden özellikle Kanada’nın doğu eyaletleri nasibini alıyor. Cinsellik eğitimi Britanya Kolumbiyası’nda (batıda) müfredatın önemli bölümlerindenken, Ontario’da (doğuda) işler biraz daha karışık. Buradaki en büyük sıkıntı, öğretmenlerin bu konuda yeterli desteği görmüyor olması. Britanya Kolombiyası cinsel sağlık eğitiminin (müfredatta ismi bu şekilde geçiyor) en etkili ve kapsamlı olduğu eyalet olmasına rağmen, ciddi eksikler ve belirsizlikler barındırıyor.

Kanada'da cinsellik eğitimini veli vermese bile, sistem veriyor

Kesinlikle. Cinsel sağlık eğitimi, zorunlu müfredatın diğer bütün kısımlarında olduğu gibi 'öğrenci hakkı' olarak ele alınıyor. Britanya Kolombiyası'nda veli okula gider ve çocuğunu bu eğitimden çıkarmak istediğini beyan ederse, müfredatın bu bölümünü kendi evinde çocuğuna aktarması zorunlu tutulur. Öğretmen sonrasında çocuğu değerlendirmeye tabi tutup, dersin öğrenci tarafından anlaşıldığına emin olmak isteyebilir. Sistem öğrencinin bilgiye erişimini kolluyor. Bu bence muhteşem bir şey.

Türkiye’de en çok bocaladığım konu bu zaten. Sistem arkanızda değil. Vancouver’da bir ebeveyn "Böyle şeyleri okulda anlatamazsınız" diye itiraz ettiğinde, "Öyle mi güzel kardeşim? Senin yorumun insan hakları beyannamesine aykırı, müfredata da aykırı. Bal gibi anlatırım. Evinde ne yaparsan yap ama okulda bu çocuk bunları duyacak" diyebiliyorum. Türkiye’de biraz daha uğraşıyorsunuz maalesef ama ödün vermemek çok önemli. Sistem arkamızda değil diye çocukları ve gençleri ateşe atacak değiliz.

Kanada'da dalga geçme unsurları farklı

Şaşırmadım. Özellikle Britanya Kolombiyası’nda şimdiki K-12 sisteminde olan çocuk ve gençler çok sağlam bir eşitlik, çeşitlilik ve saygı eğitimine tabi tutuluyor. Sınıfta "Herkesin ailesinde bir anne ve bir babası mı vardır?" diye sorduğumda, çocuklar bana "Bu kadın ne diyor ya?" ifadesiyle bakıyor. Evet, belki hâlâ birçoğunun bir anne ve bir babası var, fakat "Çoğunluk olan doğru olandır" mesajıyla büyümüyorlar. Kimi ailede çift baba var, kimisinde çift anne. Kimisinde anne-baba ayrımı olmaksızın çift ebeveyn. Bu aslında sadece eşcinsel ailelerin varlığını ele almak adına değil, çeşit çeşit aile olduğunu anlatmak adına etkili bir soru. Zaten Vancouver’da özellikle kimse çoğunluk değil. Dolayısıyla dalga ya da aşağılama unsuru olarak kullanılan tabirler de farklı. Türkiye-Kanada arasında hem kurum hem de okullarla çalışan biri olarak, Türkiye’de "Eşcinsellikten de bahsediyor musunuz?" kaygılarına maruz kalıp, sonra Vancouver’daki okulların sınıflarında 'Safe Space' (güvenli alan) çıkartmaları görünce insan bir 'Neredeyim ben, ne oluyor?' diyor.

Verdiğiniz örnek şahane bir örnekmiş gerçekten. Bu, ebeveynleri Kanada dışında doğup büyümüş her çocuğun hayatının bir noktasında gireceği bir çatışma. Konu cinsellik olsun olmasın. Birinci jenerasyon Kanadalı olacakların taşıyacağı soru işaretleri…

Evet, tüm bu kafa karışıklıkları, aile içinde kültürel değerlere ve çeşitliliğe dair çok sağlıklı diyalog oluşturulmasına vesile bence. Aksi taktirde o çocuğun 'Aman bunlar da ne kadar cahil!' diye düşünmesi kaçınılmaz. O küçük gördüğü ya da beğenmediği kültür onun bir parçası. Her şeyden önce ebeveynlerinin bir parçası. Konuyu nasıl ele aldığımız ise konunun en kilit kısmı…

Kanada'da cinsellik eğitimi içerikleri hâlâ olması gereken kadar kapsayıcı değil

Benim ilk hedefim Türkiye’de ve Türkçe konuşan insanlara içerik sunmak. Vancouver’a geldikten sonra bu hedefe Kanadalıları, Türkiye ve Ortadoğu kültürlerinin cinsellik algısına dair bilgilendirme amacı da eklendi. Bu kadar göç alan, çeşitli uyruktan insana ev sahipliği yapan bir ülkede bile, hâlâ cinsellik içerikleri 'beyaz ırk' olarak tabir edilen grubun kültürel değerleri ve deneyimleri odaklı. Sorularda ve sorunlarda, sadece Vancouver’da görev yapmış birinin göremeyeceği detayları görebiliyorum. Bu benim adıma bir avantaj. Saha deneyimi işte tam da burada çok kritik bir rol oynuyor. Tüm dünyaya ulaşmak şahane olurdu tabii, fakat evrensel özellikleri olsa da cinsellik çok kültüre, bölgeye özel bir konu. Herkesin bildiği yerden konuşması gerektiğine inanıyorum.