Aydın Engin

22 Ekim 2013

Oyunu bana ver de iktidar olayım!..

Millet CHP diyor, başka parti var mı? Valla var…

Cumhuriyet’te yıllarca kapı yoldaşlığı ettiğim, kendisini en kestirmeden tanıtmam gerekirse “hınzır zekâlı bir fırlama” diyebileceğim genç meslektaş telefon edip dalgasını geçti:

- Abi okur seni uyarıyor, “Biraz etrafınıza bakın da öyle yazın” diyor. Bu akşam buluşalım da sana etrafı göstereyim. Ama hesabı sen ödeyeceksin…

Kopuğun kendine beleş bir ziyafet çektirme hesabı dışında söylediklerini anlamadım. Sordum:

- Kim diyor, hangi okur, etrafa bakacak olan ben miymişim?

- Tabii abi… Sen yazılarının altındaki “yorum yaz” kutusunu okumuyor musun?

Haklı. Kağıt gazete geleneğinden gelen bencileyin yaşlı gazeteciler için internet medyasının sunduğu bu iletişim zenginliğine alışmak zor oluyor. Ben hâlâ “İnsan kendi yazdığı yazıyı bir daha okur mu allahaşkına” kafasında olduğumdan yazının altındaki okur yorumlarını da sık sık, hatta fazla sık kaçırıyorum.

Bundan böyle daha özenli davranmaya karar verip, bizim kopuğun bana “etrafı” göstereceği ziyafet buluşmasını da gelecek haftaya erteleyip sözünü ettiği okur yorumunu okudum.

Okur sahiden öyle demiş:

“Millet AKP’den kurtulmak için CHP diyor. Başka parti var mı ? Biraz etrafınıza bakın, öyle yazın.”

Neresinden tutayım ben bu “yorum”un?

Benim gibi etrafına bakmaktan kendine bakamaz haldeki birine uygun görülen “Etrafınıza bakın” öğüdüne ne diyebilirim ki ?

Bir şey demeden geçeyim bari.

Ama “yorum yaz” kutusundaki soruyu geçemem. Çünkü o sadece o okurun sorusu değil:

- Millet CHP diyor, başka parti var mı?

Valla var…

Bir kere benim üyesi ve Parti Meclisi olduğum ve içinde kendimi pek mutlu hissettiğim, gencecik (“Bebecik” de diyebilirdim) Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (YSGP) var.

Tamam küçücük bir parti. Seçim sonuçlarını etkileyemeyecek kadar küçük. Ama var işte…

Sonra BDP var. CHP’nin yıllar boyu onu itip kakanların yanında saf tuttuğu Barış ve Demokrasi Partisi. Evet evet, Kürt siyasal hareketinin partisi. Yerel seçimlerde İstanbul’daki oy potansiyeli seçim sonucunu belirleyecek kadar önemli olan BDP var…

Dahası 2014’de yapılacak olan Cumhurbaşkanı seçiminde bütün yurttaki oylar hesabı katılacağından, sonucu sahiden belirleyebilecek olan BDP var... Dilerseniz son cümleyi “Tayyip Erdoğan’ın ve AKP elebaşılarının geceleri uykularını kaçıran parti” diye de okuyabilirsiniz.

“Başka parti var mı” diye sorulmuştu:

Devam edelim: Var.

AKP ile nikaha yanaşmayacak ama CHP ile de yanaşmayacak, benden uzak olasıca MHP var.

İçinde pek çok dostumu, arkadaşımı barındıran ÖDP var.

Şimdiiii…

AKP’yi İstanbul belediyesinden alaşağı etmek, sonra cumhurbaşkanlığı seçiminde AKP adayı olacağa benzeyen Recep Tayyip Erdoğan’ın burnunu bir güzel sürtmek için oyların CHP’de toplanmasını adeta bir şantaj gibi dayatmanın mantığı ne?

CHP, kendi dışındaki partilere, siyasal hareketlere, küçük büyük demeden “Gelin AKP’nin karşısına çıkaracağımız İstanbul belediye başkan adayını birlikte saptayalım… Gelin Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısına çıkaracağımız cumhurbaşkanı adayını birlikte saptayalım” filan diyor da ben mi duymadım?

Yoksa Sarıgül mü, Gürsel Tekin mi, hatta (şaka gibi) Can Ataklı mı olacağı bile belli olmayan, ama kim olacağını CHP yönetiminin belirleyeceği bir aday için “Oyları bölmeyin, oyunuzu bana, yani CHP’ye verin, İstanbul Büyükşehir Belediyesinde iktidar olayım. Oyları bölmeyin, cumhurbaşkanlığı seçiminde benim adayım Çankaya’daki koltuğa otursun.  2015 genel seçimlerinde oyları bölmeyin. Oyunuzu bana verin de iktidara geleyim” mi demekte?

Yemezler efendiler!..

At terli…