Aydın Engin

05 Şubat 2009

Kriz’de Keriz Olmak...

Küresel bir kriz yaşadığımız besbelli. Bunu bilmek için iktisat biliminde uzman olmak gerekmiyor.

Küresel bir kriz yaşadığımız besbelli. Bunu bilmek için iktisat biliminde uzman olmak gerekmiyor. Çarşıda pazarda dolaşın; kahve sohbetlerine kulak kabartın, işsiz kalma tehdidi altında yaşayan sıradan insanların gözlerindeki o yürek burkan acıyı gözleyin yeter.
Ama krizin varlığını bilmek, hissetmek, hatta yaşamak başka; “Bu krizden nasıl en az zararla kurtulurum, kurtuluru, kurtulabilir miyiz” sorusuna cevap bulmak başka. Cevabı bulmak iktisat biliminin görevi olsa gerek. O da cevap veremiyorsa ona niye bilim densin ki ?
Şimdi: İktisat bilimi sözkonusu ise benim gibilere olsa olsa “meraklı ve cahil” denir.
Cahil ama meraklı iseniz ne yaparsınız ?
Bir bilen bulur ona sorar, onu okursunuz.
Ben de öyle yaptım. Haftalardır gazetelerin ekonomi sayfalarında yayınlanan çarşaf çarşaf “kriz analizleri”ni okudum. Teknik terimlerle süslendiği için anlama yetimin sınırlarını zorlayan kimi yazıları bilgili dostlarıma sordum, danıştım.
Bitmedi iyi kötü kıvırabildiğim Almanca’ya sığınıp Almanca medyadaki kriz haber ve analizlerini de elden geçirdim.
Sonuç ürkütücü: Cevap yok !
Tabii aslında (eğer binlerce değilse) yüzlerce cevap var ama sonuçta vallaha da billaha da cevap yok !
Çünkü yalın, apaçık bir sorunun bu kadar birbiri ile çelişen, bu kadar birbirini yalanlayan cevabı olamaz. Bu kadar çelişik cevap varsa, bunun tek anlamı olur: Cevap yok !..
* * *
Buyrun size ana sorudan üretilen alt sorular ve onlara verilen cevaplardan bir derleme:
Soru: Bu kriz ne kadar sürecek ?
Cevaplar:
● 2009 sonunda yavaş yavaş düzelecek...
● Yok canım, 2009’da daha da tırmanacak; 2010’da tepe noktasına ulaşacak; 2011 ortalarına doğru düzelme başlayabilir...
● Hayır, hayır; kriz “grip” değil ki kendiliğinden geçsin. Obama’nın, Avrupa Birliği’nin ve Çin’in işbirliği yapması lazım. Çin elindeki dev döviz kaynaklarını krizin çözümü için kullanırsa, Obama trilyon dolara yakın destek paketini hızlandırırsa, Avrupa Birliği sosyal harcamalara ayrılan kaynakları krizi aşacak finans önlemlerine yönlendirirse, ancak o zaman kriz inişe geçer...
● Saçmalamayın bu kriz V harfi gibi değil U harfi gibi yürüyecek. Yani hızla inip hızla çıkmayacak, U’nun tabanı gibi daha geniş bir zaman dilimine yayılacak...
● Hayır bu finans krizi değil, kapitalizmin krizidir, kapitalizm var oldukça inişli çıkışlı da olsa sürecek...
Söyleyin bana bu cevaplardan hangisi doğru ? Herhangi biri doğruysa ötekiler ne halt etmeye yazılıp çizilmiş ?
* * *
Alın bir demet daha:
Soru: Bu krizin Türkiye’ye etkisi ne olacak ve ne katar sürecek ?
Cevaplar:
● Türkiye’ye fazla bir zarar vermez. Bu bir finans krizi ve biz finans krizini daha 2001’de atlattık. Bizim bankalar sağlam. Biraz sallanırız ama atlatırız... O nerden çıktı öyle ?
● Türkiye küresel ekonominin bir parçası, küresel ekonomiyle tam entegrasyon halinde. O yüzden tek başına krizi aşması, krizden az etkilenmesi mümkün değil. İhracat düşecek. Çünkü Dünya pazarlarında alıcı yok. İhracat düşünce reel ekonomi de düşecek. Bunlar düşünce işsizlik çıkacak. Durum kötü ve daha kötü olacak...
● Hayır, hayır ! Türkiye bu krizi bir fırsat oarak bile kullanabilir. Türkiye bu krizden kârlı çıkmayı başarabilir. Yeter ki ekonomi iyi yönetilsin...
Söyleyin bakalım rasgele seçtiğim bu cevaplardan hangisi doğru? Herhangi biri doğru ise ötekiler ne halt etmeye önümüze sürüldü ?
* * *
Haydi Başbakan’ın benden beter ekonomi bilgisi ile “Hamdolsun teğet geçecek” vecizesini ciddiye almayalım. (Ben almıyorum).
Maliye Bakanının “Sistemde hastalık yok ki ilaç verelim” lafına omuz silkelim.
Tamam...
Ama yukarıda bir bölüğünü aktardığım, ekonomi de herbiri anlı şanlı uzman olan kalem ve bilgi erbabının sözlerini, açıklamalarını ne yapacağız ?
Yok mudur benim gibi “cahil ama meraklı” bir fukara gazeteciyi doğru dürüst aydınlatacak bir iktisat bilgini ?